Bu sözler AK Parti’ye geçmeden evvel, HAS Parti’nin kurucu genel başkanlığını yaptığı dönemde Numan Kurtulmuş’a ait.
Bu sözleri hatırlamamız ise, yeni kabine değişikliğiyle kendisinin kültür Bakanı, HAS Parti genel başkan yardımcısı Samsun Milletvekili Ahmet Demircan’ın Sağlık Bakanı, HAS Parti Kurucular Kurulu Üyesi Abdülhamit Gül’ün Adalet Bakanı olması sebebiyledir.
HAS Parti’yle ismi çok sık anılan, Numan Kurtulmuş ile Saadet Partisi’nden ayrılan ve fakat ‘Kurtulmuş ve arkadaşlarıyla birlikte hareket edeceğim’ demesine rağmen HAS Parti’ye geçmeyen Ahmet Eşref Fakıbaba’nın Tarım Bakanı olmasını da eklersek yeni kabinede dört tane HAS Partili bakan yer almış oluyor.
Yeni kabinede gözler HAS Partili bakanlarda olacak. En azından benim gözlerim.
Önem verdiğim, merakla takip ettiğim bir partiydi.
Şimdi “Firavunlaşmayacağız, Karunlaşmayacağız!” düsturunu ne derece hayata geçirebileceklerini merak ediyorum.
Yeni kabinenin Erdoğan’ın ‘Metal Yorgunluğu’ şeklinde ifade ettiği sıkıntıya ne derece çare olabileceği de herkesin merak ettiği bir durum olacak.
Ben bu değişikliği iki hafta önce yazmış olduğum, ‘Metal Yorgunluğunun sebebi hormonlu büyüme’ başlıklı yazımda ifade etmeye çalıştığım sıkıntıların giderilmesi ve hal çaresine matuf bir değişiklik olarak görmek istiyorum.
Demiştim ki, “… Gündemi meşgul etmeye başlayan parti içi değişim ihtiyacının temelinde ‘Hormonlu Büyümenin’ tahribatı, belki de hormonlu büyümenin tabii sonucu olan bir metal yorgunluğu var.
Çünkü hormonlu büyüyen partilerde baş gösteren en temel mesele, birinin canı gönülden desteklediği bir icraata diğerinin köstek olması gibi bir tenakuz; Birinin duası diğerinin bedduası…
Kin ve nefret böyle büyüyor ve metal böylece yoruluyor.”
Ve şöyle sormuştum:
‘Mukaddesatçı bir gençlik yetiştiremedik’ diyerek başarısızlığını itiraf eden Kurucu Lider, daha fazla oy hedefine yürürken, dört eğilimin sosyal demokrat cephesinden bir ismi kültür bakanı yaptığı zamanlar için Allah’tan ve milletinden af dileyecek mi?
Liberal ve ardından sosyal demokrat kültür bakanları, FETÖ’cü ve ardından sosyal demokrat gençlik Bakanları, liyakatsiz milli eğitim bakanları ilh…
Af ve özür için geriye doğru baktıkça kabaran bir liste…
Bu liste ile eğitimde ve kültürde beklenen ve özlenen gençlik yetiştirmek nasıl mümkün olacaktı ki?”
Yazımdan iki hafta sonra yapılan kabine değişikliğinde, metal yorgunluğun sebebi olarak gösterdiğim hormonlu büyümeye karşı alınmış tedbirlerin izlerini takip ediyor olmamın garip karşılanacağını sanmıyorum.
Özellikle Kültür ve özellikle Adalet Bakanlıklarından memleketimin geleceği, yarının nesilleri adına ters giden şeylerin, bir an önce düzelmesi gereken meselelerin hal yoluna girmesi için adım atmalarını ümit ediyorum.
Çünkü geçmiş Milli Eğitim ve Kültür bakanlıklarının FETÖ’nün elinden kurtaramadığı gençliğimiz, bugün Adalet Bakanlığı’nın/kurumunun meselesi haline gelmiş durumdadır.
Yarın keşke böyle olmasaydı dememek için ince eleyip sık dokumak, yeni bir nesil inşasına kafa yormak gerekmektedir.