Filistin Yönetimi Başkanı Mahmud Abbas, Birleşmiş Milletler Genel Kurulu çalışmalarına katılmak üzere gittiği New York’tan dönüşünde seçim tarihini açıklayacağını söylemişti.
Abbas, sözünde durdu ve Ramallah’a döndüğünde seçimlere hazırlık yapılması için talimat verdi.
Filistin Merkez Seçim Kurulu Başkanı Hanna Nasır’dan da Filistinli diğer gruplarla görüşmesini istedi.
Nasır, önceki gün Gazze’de Hamas liderleriyle bir araya geldi.
Heniyye, görüşmenin ardından düzenlediği basın toplantısında, seçimlere hazır olduklarını açıkladı.
Filistin’de en son parlamento seçimi 2006 yılında yapılmıştı.
Seçimleri Hamas kazanınca Abbas sandıktan çıkan sonuca saygı göstermedi.
Önce parlamentonun önemli yetkilerini kendi üzerine aldı.
Sonra da Dahlan ve çetesinin Gazze Şeridi’nden kovulmasını bahane ederek parlamentoyu tamamen devre dışı bıraktı.
Filistin Anayasası’na göre görev süresi Ocak 2009’da sona ermiş olmasına ve yeni başkan seçilene kadar yetkilerini Filistin Parlamentosu Başkanı Aziz Duveyk’e devretmesi gerektiği halde Filistin’i tek adam olarak yönetmeye devam etti.
Keyfine göre hayati kararlara imza attı.
Anayasa Mahkemesi kurdu ve üyelerini atadı.
Parlamentoyu feshetti.
Filistin’de seçim tartışmaları gündemin en önemli maddelerinden biri fakat ortada büyük bir belirsizlik var.
Abbas, önce parlamento seçiminin ve arkasından da birkaç ay sonra başkanlık seçiminin yapılmasını istiyor.
Hamas ise her iki seçimin de aynı anda yapılmasından yana.
Filistin halkının önüne birkaç ay arayla sandık koymanın ne anlamı var?
Seçim yapmanın yüklü bir mali külfeti olduğu biliniyor.
İşgal altındaki bir ülkede seçim yapmanın diğer ülkelerde seçim yapmaktan daha zor olduğu da herkesin malumu olduğuna göre akla başka sorular geliyor.
Yoksa Abbas başkanlık seçiminin yapılıp yapılmamasına parlamento seçiminden çıkacak sonuca göre mi karar verecek?
Çünkü kamuoyu yoklamaları Abbas’ın olası bir başkanlık seçiminde Heniyye karşısında hiç şansının olmadığını gösteriyor.
Parlamento seçiminin hemen ardından başkanlık seçiminin yapılması için bugünden bir karar alınsa dahi ilk seçimde sandıktan istediği sonuç çıkmazsa Filistin Yönetimi Başkanı’nın yeni bir manevrayla seçimden kaçması mümkün.
Bu konuda oldukça deneyimli olan Abbas’ın bahane bulmakta zorlanacağını sanmıyorum.
İslami Cihad, Oslo Anlaşması’nın ürünü olduğu için ilkesel olarak parlamento ve başkanlık seçimlerine katılmayacağını açıkladı.
Hareketin önde gelen liderlerinden Nafiz Azzam, seçimlerin Filistin’deki iç krize çözüm getirmeyeceğini öne sürdü ve uzlaşının sağlanmasının seçimlerden daha önemli olduğunu söyledi.
Aslında halkın hakemliğine başvurmak Filistin’deki bölünmüşlük ve siyasi kriz için en iyi çözüm.
Fakat bu çözümün işe yaraması için öncelikle seçimlerin şeffaf bir şekilde yapılması ve tarafların sandıktan çıkacak sonuca saygı duyması gerekiyor.
2006’da Filistin halkının iradesini yok sayan Abbas’ın bugün o iradeye gerçekten boyun eğeceğini düşünmek saflık olur.
Filistin Yönetimi Başkanı yarın “Hamas, Gazze Şeridi’nde seçim yapılmasına engel çıkardı” deyip sadece Batı Yaka’da seçim yapma kararı alırsa kimse şaşırmasın.