İzmir Cumhuriyet Başsavcı Vekili Okan Bato’nun yürüttüğü soruşturma kapsamında Terörle Mücadele Şube Müdürlüğü ekipleri, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması’na (FETÖ/PDY) yönelik uzun süredir devam ettirdiği çalışmalar ve örgütten koparak itirafçı olan kişinin verdiği ifadeler doğrultusunda hafta başında örgütün İzmir yapılanmasına operasyon düzenledi.
Operasyonda Karşıyaka ile çevre ilçeleri çatısı altında birleştiren ve örgüt tarafından “Karşıyaka Eyaleti” olarak adlandırılan alt yapılanmaya ait muhasebe kayıtları ve muhasebe takip programına ulaşıldı.
Kayıtlarda örgütün sözde eyalet yapılanmasında, Karşıyaka bölgesinden sağladığı gelirler ve bunların dağıtımına ilişkin bilgilerin ayrıntılı şekilde yer aldığı öğrenildi.
Yıllık 330 milyon lira gelir ve Pensilvanya’ya yüzdelik pay
Ele geçirilen muhasebe takip programında, Aliağa, Bergama, Dikili, Foça, Menemen ve Kınık gibi kuzeydeki ilçelerin yer aldığı Karşıyaka’da, “kurban, burs ve himmet” adı altında bir yıl içerisinde yaklaşık 330 milyon lira gelir sağlandığına ilişkin kayıtlara rastlandı.
Elde edilen gelirin dağıtımına ilişkin bilgilerin de bulunduğu kayıtlarda, bu gelirden yüzde 15’lik payın örgütün elebaşı Fetullah Gülen’e aktarıldığı ve “Pensilvanya” diye kayda geçirildiği tespit edildi.
Afrika’dan ucuz kurban
Programda yapılan incelemede, örgüt üyelerinin, geçen yıl Kurban Bayramı öncesi kurbanlar için 650 lira topladıkları, bu vekaletler karşılığı Afrika’dan çok daha düşük fiyatta kurban satın alarak kesimini yaptırdıkları, kalan paranın da örgüte gelir olarak kaydının yapıldığına ilişkin bilgilerin de ele geçirildiği öğrenildi.
Kayıtlarda, toplanan paranın yüzde 30’unun kurban alımında kullanıldığı, yüzde 13’ünün de “Pensilvanya” kaydıyla yurt dışına gönderildiği, kalanının da gelir olarak yer aldığı öne sürüldü.
“Gizli tanık” olarak ifade veren eski bir örgüt mensubunun, polise anlattıklarının da ele geçirilen kayıtları doğrular nitelikte olduğu belirtildi.
İtirafçı olarak kayıtlarda geçen bu kişinin ifadesinde, örgüt elemanlarının 17-25 Aralık sürecinin ardından da faaliyetlerini sürdürdüklerine dikkati çektiği, “Keşke yılda 2 kez Kurban Bayramı, 3 defa Ramazan Bayramı olsa” sözleriyle bayramlarda elde edilen gelirden duydukları mutluluğu aktardığı öğrenildi.