Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Hami Aksoy, ABD’nin Priştine Büyükelçiliği’nin, Kosova’daki Fetullahçı Terör Örgütü (FETÖ) bağlantılı 6 kişinin Türkiye’ye sınır dışı edilmesine ilişkin yaptığı açıklama hakkındaki soruya yazılı yanıt verdi.
‘FETÖ CİDDİ RİSK’
FETÖ terör örgütünün yurt dışındaki uzantılarıyla mücadelede, birçok ülkeyle iş birliği içinde somut sonuçlar alındığını belirten Aksoy, “Bu örgütün sadece Türkiye’ye karşı değil, faaliyet gösterdikleri ülkelerin güvenliği bakımından da ciddi risk oluşturduğu gerçeği giderek daha iyi anlaşılmaktadır.” ifadesini kullandı.
FETÖ UNSURLARI SINIR DIŞI EDİLDİ
Aksoy, bu kapsamda İslam İşbirliği Teşkilatının (İİT) yanı sıra son olarak Pakistan’ın da FETÖ’yü terör örgütü ilan ettiğini hatırlatarak, şunları kaydetti:
“Dünyanın farklı bölgelerinde 20’nin üzerinde ülkede FETÖ okulları kapatılmış, kontrol altına alınmış veya Türkiye Maarif Vakfına devredilmiştir. Balkanlar bölgesindeki bazı ülkelerin de aralarında bulunduğu çok sayıda devlet, ülkelerindeki FETÖ unsurlarını topraklarından sınır dışı etmiştir. FETÖ unsurlarına karşı yürütülen cezai soruşturmalar da bulunmaktadır.”
‘SAMİMİ İŞ BİRLİĞİ’
Bu işlemlerin tamamının ilgili ülkelerin ulusal mevzuatları çerçevesinde gerçekleştirilen ve uluslararası hukukun da cevaz verdiği adımlar olduğuna işaret eden Aksoy, “Terörizmle mücadelenin temel şartlarından biri, hukuk ilkeleri temelinde samimi bir uluslararası iş birliğidir.” ifadesini kullandı.
ABD’YE TEPKİ
Sözcü Aksoy, FETÖ’ye karşı önlem alan ülkelerin bu sağlam yaklaşımlarını sürdürmelerini önemsediklerini belirterek, “Özellikle değer verdiğimiz Balkanlarda ülkemize yönelik yaşamsal bir tehdit olan FETÖ’ye karşı önlem alan ülkelerin bu sağlam yaklaşımlarını sürdürmelerini önemsiyoruz. Diğer ortak ve müttefiklerimizi de FETÖ’ye karşı alınan önlemleri engellemeye çalışmak yerine, aynı basiretli yaklaşımı göstermeye davet ediyoruz.” değerlendirmesinde bulundu.
ABD’nin Priştine Büyükelçiliği tarafından 11 Mart’ta yapılan yazılı açıklamada, Kosova’daki FETÖ bağlantılı 6 kişinin Türkiye’ye iade edilme süreci eleştirilerek, Kosovalı siyasetçilere, istihbarat kurumlarına yönelik baskılara son verilmesi çağrısı yapılmıştı.