Gündem

FETÖ zengin ve itaatkar elemanları kazanmayı hedeflemiş

Abone Ol

Konya’daki Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturmasında ifadesi alınan şüpheli A.S, eleman kazanılması konusunda dini ve ekonomik konuların istismar edildiğini, örgütün, kazanmayı hedeflediği elemanlarda itaatkar, zengin, makam ve mevki sahibi olması gibi özellikler aradığını bildirdi.

İl Emniyet Müdürlüğü Kaçakçılık ve Organize Suçlarla Mücadele Şubesinde ifadesi alınan şüpheli A.S, FETÖ/PDY’den 2012’de ayrıldığını savunarak, yapılanmanın içinde bulunduğu dönemde görüp duyduğu her şeyi anlatacağını söyledi.

Örgütün, yapılanmasının, görüşlerinin, düşüncelerinin, ideolojisinin ve çalışma anlayışının aktarılması için çeşitli toplantılar yapıldığını belirten A.S, bu toplantılara örgütün Avrupa sorumlusu gibi üst düzey kişilerin de katıldığını anlattı.

Avrupa imamının bir kampta yaptığı sohbette cemaate insan kazandırmanın yöntemlerini anlattığını dile getiren A.S, toplantıya katılanların birbirlerine tecrübelerini aktardığını, dayanışma ve kaynaşmanın kuvvetlendirilmek istendiğini ifade etti.

A.S, örgüt elemanlarının motivasyonu ve örgüte bağımlılıklarının devam etmesi için çeşitli yöntemlere başvurulduğunu bildirdi.

Örgüte kazandırılacak elemanların kriterleri

Örgüte kazandırılacak elemanların kriterleri, itaat kavramı ve dini konuların istismar edilmesiyle ilgili de bildiklerini anlatan A.S, şunları kaydetti:

“Eleman kazanılması konusunda dini ve ekonomik konular istismar ediliyordu. Örgütün kazanmayı hedeflediği elemanlarda aranan öncelikli kriter, itaatkar vezengin olması, bir makam, mevki sahibi olmasıydı. İtaat kavramı, FETÖ/PDY’de çok önemlidir. Sorgulama yapan, gereğinden fazla soru soranlar sevilmez, istenmezlerdi. Fetullah Gülen’in olağanüstü manevi bir güce sahip olduğu şeklinde bir algı oluşturularak itaat etmeyenlerin ‘şefkat tokadı’ yiyeceği söylenirdi. Örgütten ayrılmaya teşebbüs edenlere sosyal ve ekonomik çevrenin kaybedilmesi gibi tehditlerde bulunulurdu.

Zekat, sadaka, kurban, cihat, hicret ve sahabe hayatı gibi kavramlar ile toplumun belli kesimlerine örnek olan şahsiyetlerin ortaya koyduğu eserler istismar ediliyordu. Dini kavramlar tahrif ediliyor veya yozlaştırılıyordu.”

A.S, bu yapının dine, ülkeye ve insanlara hiçbir hizmeti ve faydası olmadığını, Türkiye’ye düşman olan örgütün yabancı ülkelerin amaçları doğrultusunda faaliyetlerde bulunduğunu belirtti.