Gündem

FETÖ sanıkları bizimle dalga geçen ifadeler veriyor

Abone Ol

FETÖ’nün 15 Temmuz 2016’daki darbe girişimi esnasında Çengelköy Polis Merkezi’nin işgalinde çıkan olaylarda ayağından yaralanan Çengelköy Mahallesi Muhtarı Can Cumurcu önemli değerlendirmelerde bulundu.

Muhtar Cumurcu, Çengelköy mahallesinde doğup büyüdüğünü ve annesinin de 1977 senesinde mahallede muhtarlığı yaptığını anlattı.

Cumurcu, 2009’daki seçimlerle beraber Üsküdar’da bulunan mahalle sayısının 54’ten 33’e düşürüldüğünü ve söz konusu zaman aralığında mahallelinin şahsını muhtar olarak görmek istediğine işaret ederek, mahallelinin destekleri ile seçimlerde muhtar seçildiğini ve iki dönem üst üste muhtarlık vazifesini yürüttüğünü açıkladı.

Cumurcu, insanların dertlerine derman olmak, işlerini çözmek için çalıştıklarını, devlet ile vatandaş arasında bir köprü olduklarını, Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın bakış açısıyla muhtarlığın başka bir boyuta ulaştığını aktardı.

15 TEMMUZ GECESİ

15 Temmuz gecesi mahallede bir hareketlilik gözlendiğini ve devamlı askeri araçların geçtiğini belirten Cumurcu, bu durum üzerine Çengelköy Polis Merkezi’ne geldiğini, telsizden İstanbul İl Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın darbecilerle yaptığı konuşmaya şahit olduğunu ifade etti.

Polis merkezinde bulunan televizyondan köprüdeki tankları gördüğünü dile getiren Cumurcu, tankları gördüğünde kafasında şimşek çaktığını, metropolde ister DAEŞ ister PKK operasyonu, ne olursa olsun asker orada olmaması, polis olması gerektiğini anlattı.

O esnada Başkan Recep Tayyip Erdoğan’ın durumunu sorduğunu ve sağlığının iyi olduğunu haberini aldığını söyleyen Cumurcu, Erdoğan’ın bir tespihin imamesi olduğunu, imame dağılınca tespihin de dağılacağını, bu sebepten 15 Temmuz gecesi Erdoğan’ın sağlık durumunun önemli bulduğu için merak ettiğine işaret etti.

Darbe girişiminin yapıldığı 15 Temmuz gecesi Çengelköy Polis Merkezi’nin işgali esnasında çıkan olaylara dair davada tutuklu olarak yargılanan eski Yüzbaşı Mahmut Dağüstü’nün, polis merkezine geldiğini ve onu durdurduğunun altını çizen Cumurcu:

“Hayırdır ne yapıyorsun?’ diye sordum. ‘Çabuk lan’ dedi. Sinkaflı sözler kullandı. ‘Ordu yönetime el koydu. Sokağı boşaltın’ dedi. Elindeki MP5 silahını benim göğsüme dayamıştı, hiç unutmuyorum. Senin kafan iyi mi? dedim. Orada bir tartışmamız oldu. Gençlerin benim arkamda saf tuttuğunu hiç görmüyordum ama o bunu gördüğü için korktu, havaya ateş açıp kaçmaya başladı. Biz de arkasından kovaladık.” dedi.

Ardından, Kuleli Askeri Lisesi’nde bulunan askerlerin ateş edip Çengelköy’e doğru geldiğini aktaran Cumurcu, “Karakolun oradaki projektör bizim bulunduğumuz noktayı aydınlatıyordu. Projektörün kapanmasını söyleyecektim, karakolun bahçesine girdim, dışarı çıktığımda bir kurşun aldım. O ara ayağımın koptuğunu zannettim. Beni oradan çekmeye çalıştılar. Acı. Ben feryad ü figan bağırıyorum. Beni oradan çekmeye çalışıyorlar. Ben de ‘Çocuklar ayağımı unuttunuz, ayağımı alın’ diyorum. Benden sonra katliam olmuş.” dedi.

15 Temmuz gecesini unutmadığını, unutamayacağını, ülke tarihinde kara bir leke olarak kalacağını, milletin o gece dik duruşun ne olduğunu tekrar bütün dünyaya gösterdiğini ifade eden Cumurcu, 15 Temmuz’un Haç ile Hilal’in savaşı olduğunu, kıyamete kadar devam edecek bu savaşta darbecilerin ve teröristlerin de düşman saflarında yer aldığını söyledi.

DURUŞMALAR

Darbe girişimine ilişkin davaların takipçisi olduğunu söyleyen Cumurcu, söz konusu davalarda FETÖ örgütü üyelerinin daha kalabalık olduğunu, bu sebeple insanların davaları takip etmeye gelmelerini ve şehit yakınları ile gazilere destek vermeleri talebinde bulundu.

Duruşmalarda bulunan sanıkların savunmalarından bahseden muhtar Cumurcu, sanıkların afyon yutmuş, efsunlanmış gibi olduklarını söyleyerek, “Orada öyle mizansenler çiziyorlar ki… Tabii bunların ellerine bir senaryo verilmiş, aynı senaryo üzerine kurmuşlar bütün savunmalarını. ‘Biz insanları korumak için sokağa çıktık. İnsanlar vurulmuş, çok üzüldük.’ gibi bizimle dalga geçen ifadeler var. Bizim sinir uçlarımıza dokunuyor. Sanıklarda pişmanlık diye bir şey yok. Sanki onlar bu işi doğru yaptıkları tezinin üzerine koyuyorlar her şeyi ve bu kadar da pişkinler.” dedi.