ABD ekonomisinin güçlü kalmaya devam ettiğine işaret eden verilerin ardından para piyasalarında ABD Merkez Bankasının (Fed), ilk faiz indirimine gitme ihtimalinin eylüle ötelendiğine yönelik fiyatlamalar güç kazandı.
Dünya genelinde Kovid-19 salgını sonrası rekor seviyelere çıkan enflasyon ile mücadele kapsamında önemli merkez bankalarının faizleri tarihi yüksek seviyelere çıkarmasının ardından birçok ülkede enflasyon yavaşlarken, söz konusu ülke merkez bankalarının faiz indirimlerine ne zaman başlayacağına yönelik fiyatlanmaların, piyasaların yönü üzerindeki etkisi öne çıkıyor.
Fed'in gelişmiş ülke merkez bankalarından daha geç faiz indirimine başlayabileceğine yönelik fiyatlamalar günden güne güçlenirken, para piyasalarında Avrupa Merkez Bankasının (ECB) ilk faiz indirimine yüzde 86 ile haziranda, İngiltere Merkez Bankasının (BoE) yüzde 84 ihtimalle ağustosta ilk faiz indirimine gidebileceği tahmin ediliyor.
Enflasyonla mücadele kapsamında Fed'in politika faizini Temmuz 2023'ten bu yana son 23 yılın en yüksek seviyesi olan yüzde 5,25-5,50 aralığında tutmasına karşın, son dönemde ABD'de açıklanan verilerin ekonomik aktivitedeki güçlü duruşa işaret ediyor. Bu durum para piyasalarındaki fiyatlamalara da yansırken, bankanın ilk faiz indirimine gitme ihtimali de günden güne öteleniyor.
Geçen hafta ABD'de açıklanan Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) martta yıllık bazda yüzde 3,5 artışla beklentileri aşarken, söz konusu veri art arda dördüncü ayda da öngörülerin üzerinde gelmiş oldu.
Martta istihdam raporu verilerine göre de ABD'de tarım dışı istihdamın 303 bin kişi ile öngörüleri geride bırakmasının yanı sıra işsizlik oranının yüzde 3,9'dan yüzde 3,8'e gerilemesi, iş gücü piyasasındaki sıkı duruşun sürdüğüne işaret etmişti.
Son olarak dün ülkede açıklanan perakende satış verilerinin martta aylık bazda yüzde 0,7 ile tahminlerin üzerinde artış kaydetmesi, Fed'in temmuzda faiz indirimine başlayacağına yönelik tahminlerin zayıflamasında etkili oldu.
Yıl başında Fed'in ilk faiz indirimine yüzde 85 ihtimal ile martta gideceği fiyatlanırken, güçlü gelen makroekonomik verilerin ardından şu sıralarda bankanın faiz indirimine başlama ihtimali yüzde 71 ile eylül toplantısını işaret ediyor.
Bu gelişmelerle birlikte dolar endeksi 106,4'e çıkarak Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyesini test ederken, tahvil piyasalarında ise satıcılı bir seyir izleniyor. ABD'nin 10 yıllık tahvil faizi yüzde 4,67 seviyesine yükselerek Kasım 2023'ten bu yana en yüksek seviyesine çıkmasının ardından, şu sıralarda yüzde 4,65 seviyesinde bulunuyor.
Analistler, ekonomideki güçlü duruşa işaret eden verilerin Fed yetkililerinin şahin tonlu sözle yönlendirmelerle desteklendiğini ifade ederek, para piyasalarında bu yıl toplamda 50 baz puanlık faiz indiriminin fiyatlandığını bildirdi.
Özellikle Minneapolis Fed Başkanı Neel Kashkari'nin enflasyonda daha fazla ilerleme kaydedilmediği sürece bu yıl faiz indirimlerinin gerçekleşmeyebileceği konusunda uyarıda bulunması yatırımcıların temkinli davranmasında etkili olurken, Richmond Fed Başkanı Thomas Barkin de faiz oranlarını biraz kısıtlayıcı tutmanın enflasyonu hedefe döndürebileceği konusunda iyimser olduğunu ve bankanın faiz indirimleri için acele etmemesinin "akıllıca" olacağını kaydetmişti.
Bugün Fed Başkanı Jerome Powell'ın yapacağı sözle yönlendirmelerde bankanın gelecek dönem politikalarına ilişkin olası sinyaller yatırımcıların odağına yerleşirken, Powell'ın açıklamalarının varlık fiyatlarında oynaklığı artırması bekleniyor.
- Mart toplantısındaki "Dot plot" tahminleri
Mart ayındaki projeksiyonlarda aralık tahminlerine göre önemli değişimler göze çarparken, ABD'nin bu seneki büyüme beklentisi yüzde 1,4'ten yüzde 2,1'e yükselmiş, işsizlik oranına ilişkin öngörüler ise yüzde 4,1'den yüzde 4'e düşmüştü.
Aralık ve mart projeksiyonlarında 2024 için enflasyonun yüzde 2,4 olacağı tahmin edilirken, martta yıl sonunda çekirdek enflasyona yönelik yıl sonu tahmini yüzde 2,6'ya çıkmıştı.
Fed yetkililerinin politika yıl sonu politika faizine ilişkin medyan beklentileri ise yüzde 4,6 ile değişmemişti.
Söz konusu projeksiyonlara karşın son dönemde açıklanan makroekonomik verilerin ABD ekonomisindeki güçlü aktiviteye işaret etmesiyle para piyasalarındaki fiyatlamalarda yıl sonuna kadar toplamda 2 faiz indirimi yapılabileceği olasılığı güç kazanıyor.
Analistler, makroekonomik verilerin ve Fed yetkililerinin sözle yönlendirmelerinin yatırımcıların odağında kalmaya devam ettiğini kaydetti.