“Fakirler Devrimi” mi geliyor?

Abone Ol

Mısır’da Körfez ülkelerinden akan paraya rağmen ekonomideki kötüye gidişle birlikte 11 Kasım’da ülke çapında protesto gösterileri düzenlenmesi için yapılan çağrının yankıları sürüyor.

Darbe yanlısı medya 11/11 için “Türkiye ve Katar gösterilere katılanlara para verecek” şeklinde hikâyeler uydurmaya şimdiden başladı.

Güvenlik birimleri ise protesto gösterilerine sert bir şekilde müdahale edileceği ve gerekirse göstericileri dağıtmak için silah kullanılacağı tehdidinde bulunuyor.

Bu arada “11/11 gerçekten de samimi bir devrim çağrısı mı yoksa Mısır istihbaratının son devrim umudunu yok etmek için planladığı bir oyunu mu?” tartışması devam ediyor.

Mısır’da halkın darbecilere öfkesi her geçen gün biraz daha büyüyor.

Çünkü fakir halk yiyecek ekmek bulamazken Abdülfettah El Sisi, gövde gösterisi yapmakla ve hâlâ kendini ispat etmeye çalışmakla meşgul.

Piyasada şeker kalmayınca ordu gıda üretimi yapan şirketlerin depolarına baskın yaparak şeker stoklarına el koymaya başladı.

O şirketlerden biri de Mısır’ın en büyük gıda maddeleri üretim şirketi Edita.

Mısır ordusu, şirketin Beni Suveyf’teki fabrikasına baskın düzenleyerek üretimde kullanılmak üzere depolanan iki ton şekere el koydu.

Deposundaki şekere el konulan fabrika üretimi durdurmak zorunda kaldı.

Şirket sahibi Hani Berzi, Müslüman Kardeşler karşıtı ve darbe destekçilerinden.

8 Temmuz 2013’te şöyle yazmış:

“Bugün yaşananlar bu terörist cemaatten kurtuluşumuzun bedeli… Yüce Mısır ordusuna güvenim sonsuz.”

Darbeden önce “Mursi, Mısır halkını da kendi gibi aptal sanıyor” diyen ve Abdülfettah El Sisi’yi darbeye çağıran Hani Berzi’nin fabrikasındaki şekerlerine ordu tarafından el konulması ilahi adaletin bir tecellisi olsa gerek.

Mursi döneminin Sanayi ve Dış Ticaret Bakanı Hatem Salih’in Berzi’yi “Kalbim sizinle ey Hani! Siz bu sanayideki en iyi ve en saygın ailelerden birisiniz. Bu muameleyi kesinlikle hak etmiyorsunuz. Krizin en kısa sürede son bulmasını dilerim. Allah size daha hayırlısını versin” diyerek teselli etmesi ve Berzi’nin de “Aziz arkadaşım Hatem! Maalesef haber doğru. Tam anlamıyla saçmalık” demesi, darbenin azılı destekçisi işadamıyla darbe mağduru bakan arasında geçen ve Arap sokağında gündeme damgasını vuran ibretlik bir diyalog oldu.

Darbe yanlısı işadamının fabrikasındaki şekere el konulması sosyal medyada darbeciler ve darbe yanlılarıyla alay konusu olunca cunta karardan geri adım attı.

Mısır medyasına göre hükümetten bir yetkili, Edita şirketine ait şekere el koyma kararının iptal edildiğini açıkladı.

İşadamı Berzi çıkardığı yaygarayla iki ton şekerini cuntanın elinden kurtarsa da Mısır’da herkes onun kadar şanslı değil.

Daha da ötesi şeker krizi devam ediyor ve insanlar çaylarına koyacak şeker bulamıyor.

Şekersiz kalan ve ekmek almakta zorlanan fakir halk 11 Kasım’da Abdülfettah El Sisi’yi devirebilir mi?

Darbeye destek veren ve finanse eden ülkelerin Abdülfettah El Sisi’yi bir başka isimle değiştirme kararı yoksa fakir halkın devrim yapma ihtimali sıfıra yakın.

Çünkü Rabia’da toplanan binlerce insanı dağıtmak için katliam yapan darbecilerin 11 Kasım’da yine silaha başvurmaktan çekinmeyeceği biliniyor.

Belki o gün gösterilere katılım cılız olacak, devrim ihtimaline bağlanan ümitler biraz daha sönecek ve birçok insanda “Mısır halkı artık devrim falan istemiyor” kanaati oluşacak.

Fakat tablonun hâlihazırda en net görünen tarafı şu:

Abdülfettah El Sisi liderliğindeki askeri cunta Mısır’ı hızla uçuruma sürüklüyor ve bu gidiş bir türlü durdurulamıyor…