Gündem

Fahiş fiyatlar turizmi vurdu!

Fahiş fiyatlar, hizmet kalitesinin düşmesi ve ekonomik kriz, yerli turistleri turizmin merkezi olan Bodrum, Alaçatı ve Çeşme gibi noktalardan uzaklaştırarak Yunan sahillerine ulaştırdı. Diriliş Postası'na konuşan uzmanlar boş kalan turizm beldelerindeki gelişmeleri, vatandaşların tatil algısındaki değişiklikleri anlattı.

Abone Ol

Tuğçe Huy (ÖZEL HABER)

İç turizmin zayıf geçtiği Türkiye’de, turizm merkezindeki Antalya, Muğla, İzmir gibi kentlerindeki boşluklar dikkat çekiyor. Türkiye’nin Ege ve Akdeniz sahillerindeki otel rezervasyonları düşük olurken yemek mekanları dahi boş kaldı. Sahilin öbür tarafında, Yunanistan’da Türk turistlerin yoğunluk oluşturması tartışmaları da beraberinde getirdi. Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem ve Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir Bölge Başkanı Kıvanç Meriç, Diriliş Postası’na önemli değerlendirmelerde bulundu. 

 

“İŞLETMELER DÖVİZ BAZINDA ZAM YAPTI”

Meselede asıl bakılması gereken konunun “ekonomi yönetimi” olduğunu belirten Seyahat Acentaları Yöneticileri Derneği (SAYD) Yönetim Kurulu Başkanı ve Tüketici Konfederasyonu (TÜKONFED) Turizm Komisyonu Başkanı Mehmet Gem, Türk lirasının döviz bazında değer kaybetmesine karşın döviz kurunun sabit kaldığını bu nedenle turizm işletmecilerinin de öncesinde elde ettikleri “kur farkı gelirini” ortadan kaldırdığını söyledi.

“TÜM DÜNYADA PAHALI ÜLKE KONUMUNDAYIZ”

Gem, “Tur şirketleri bu kur farkı gelirlerini oluşturamadıkları ve üstüne döviz de sabit kaldığı için son üç yılda özellikle pandemiden sonra enflasyonun açıklanan verilerle örtüşmemesi nedeniyle turizm tedarikçileri tarafından temin edilen otel, turizm işletmeleri ve seyahat acentalarının maliyetleri ciddi anlamda yükseldi. Bu yüzden herkes fiyatlarına döviz bazında zam yapmak zorunda kaldı. Dolayısıyla bu durum bizi tüm dünyada pahalı bir ülke konuma getirdi. Akdeniz çanağında rekabet ettiğimiz ülkeler bazından baktığımızda gerçekten fiyatlarımız çok yükseldi. Bunun nedeni de son 3-4 yılda fiyatlarımızın yüzde 100 artması” ifadelerini kullandı.

“BODRUM, ÇEŞME TEMMUZ’DA BOŞ KALDI”

Gem, “Buna örnek vermek gerekirse; İspanya, Yunanistan, İtalya dolu, Mısır kapasitesini doldurmak üzere ve Fas ciddi anlamda rağbet görüyor ancak Türkiye’ye baktığımızda ise Bodrum, Çeşme gibi yerler Temmuz ayında boş kaldı. Pek çok örnekte gördüğümüz üzere, turistlere Antalya’da iki nar suyunu 1200 liraya satan işletmelerden tutun, çok daha farklı fiyatlara satış yapan yerler var. Yerli halkımıza 100-120 gram et olan bir kebap tabağını 400 liraya satan işletmeler var. Bodrum’daki lahmacun ve dondurma fiyatları ise zaten biliniyor ve bu fiyat artışlarından dolayı Bodrum ve Çeşme bomboş durumda.” dedi. 

DURUM KONTROLDEN ÇIKTI!  

Antalya’da bir kebapçıya giden 2 kişiye çıkacak faturayı da ekleyen Gem, “Kebapçıdan iki çorba, iki kebap ve iki içecek alsanız 1500 liradan aşağı çıkamıyorsunuz. Antalya’dan batıya doğru gidildikçe bu fiyatların daha da farklılık gösterdiğini hep beraber görüyoruz. Kantarın topuzu kaçtı. Tüm turizm bileşenleri bu konuda ciddi önlemler almalı. Devletin kurumları, önce bakanlık, sonra turizmci birlikleri ve turizm işletmecileri oturup gerekli önlemlerin alınıp gerekli kararların alınması konusunda anlaşması gerektiğine inanıyoruz.” diye konuştu.

“BU TÜR VİZELERE KARŞIYIZ”

Yunanistan’ın kapıda vize uygulamasıyla yerli turistlerin Yunan adalarını tercih etmesine ilişkin konuşan Türkiye Seyahat Acentaları Birliği (TÜRSAB) İzmir Bölge Başkanı Kıvanç Meriç ise bu durumun yerli turisti ekonomik anlamda pozitif etkilediğini belirterek, “Çok daha az prosedür gerektiren bir vize uygulaması bu ve buna karşı ciddi bir talep var. Ancak biz genel olarak bu tür vizelere karşıyız. Biz Türk vatandaşı olarak Schengen vizesini rahatlıkla almamız gerekir. Böyle kapı vizesiyle günübirlik veya iki günlük tek girişlik vizeler değil, daha uzun süreli, 1 yıllık, 2 yıllık vizeler bizim istediğimiz vize çeşidi.” dedi. 

“2023’ten itibaren avantajı kaybettik”

Meriç, “Türk vatandaşlarının yurt dışına gitmesinin ana sebebi maliyet dengesinin bozuk olmasından kaynaklı. Türk lirası Euro'ya karşı değer kaybetmiş durumda, yani yurt dışına gittiğinizde sizin alım gücünüz yüksek. Ancak iç pazarda enflasyonun çok artmış olmasından kaynaklı, ciddi bir fiyat artışına neden oldu. Türkiye bu zamana kadar turizmde bu başarıyı elde ettiyse bu fiyat avantajından ve ilkesinden dolayı etti. Ama biz 2023'ten itibaren fiyat avantajını kaybetmiş bir turizm ülke konumuna geldik. Bu yalnızca iç pazarda değil, dış pazarda da bunun etkisini görüyoruz.” ifadelerini kullandı.