Ezanı gâvurca mı okusak?

Abone Ol

Milletin vekili olamamış ama CHP’nin vekili olmuş bir kişi, çıktığı televizyon programında içindeki herzeleri yumurtlayıverdi bildiğiniz gibi…

Ezan Türkçe okunmalı, ibadet dili Türkçe olmalıymış; Türkçemiz dünyanın dört bir yanında rahatça konuşulmalıymış…

Aslında şöyle demek istiyor: Ülkemizde ezan ve Kur’an okunmasın; ezandan, Kuran’dan, ibadet eden insanlardan çok rahatsız oluyoruz.

İlla ezan okunacaksa da gâvurca okunsun, diyemediklerinden de ezan Türkçe okunsun diyorlar.

Biz Müslümanlar için ezan, Kuran, ibadet dili Arapçadır. İslam’ın evrensel bir din olması, dünyanın dört bir yanına giden bir Müslüman’ın gittiği her yerde namaza çağrıyı anlaması, arkasında namaz kılacağı imama rahatça uyabilmesi, Müslümanlar arasında ortak bir nokta ve birlik olması için ibadet dilinin Arapça olması gerektiği noktasında biz Müslümanlar çok netiz. Duayı ise isteyen istediği dilde ya da anladığı dilde yapabilir, bunda hiçbir beis yok.

Gâvurlar ya da gâvurlara özenenler ise tüm ibadetlerini -ibadet diye bir kaygıları varsa- Gâvurca yapabilirler. Yeter ki kendilerini ilgilendirmeyen konularda ahkâm kesmesinler.

Dinlemedikleri ezanın, kılmadıkları namazın, etmedikleri duanın hangi dilde olduğuna neden karışıyorlar, buna da bir türlü anlam veremiyorum. Ya hu inanmayabilirsiniz ama en azından inkârınızda samimi olun. İnançsızlığınızda samimi olsanız yanımızda şu andakinden çok daha değerli olacaksınız. Niye başkasının inancıyla bu kadar meşgul olursunuz? İnanmıyoruz, deyin ve rahatlayın.

Yok, hâlâ rol yapmaya devam edecekseniz bir teklifim var: CHP il ve ilçe başkanlıklarının en yakın olduğu camilerde ezanı Türkçe okutalım. (Nasıl yapacaksak artık?) Hepiniz namaza koşarak gelmezseniz o zaman ezanına, Kuran’ına, ibadetine sürekli karıştığınız bu millet hesabını sorsun sizden…

İslam, Kur’an düşmanlığı genlerinde var bu zihniyet sahiplerinin. Ne kadar gizlemeye çalışsalar da bir yerde patlak veriyor. Ya hu artık eski Türkiye yok anlayın bunu. Bu millet, sizin oldubittiye getirip ucubeye çevirdiğiniz ezanı aslına çevirebilmek için bir başbakan, iki bakan feda etti. Bu millet, İstanbul’un fethinin sembolü olan, müzeye çevirdiğiniz Ayasofya’yı ve diğer camileri hâlâ açamadı. Yok etmeye çalıştığınız imanını, inancını, değerlerini sizden korumak için ise yarım asırdır seçimlerde yüzünüze bakmıyor; sizden kendilerini ve değerlerini korumak için karşınızda kim varsa onlara yöneliyor. Hâlâ idrak edemediniz mi bunu? Bu kadar mı basiretiniz bağlı, bu kadar mı idrakten yoksunsunuz?

Seçim dönemlerinde hatırladığınız inanca saygıyı, İslam ve Müslüman kimliğini ise bu millet hiç inandırıcı bulmuyor, samimiyetinize inanmıyor. Şimdi Türkçe ezan, Kuran tartışmasını dinamitleyen kişi için açmış olduğunuz disiplin soruşturmasını da samimi bulmuyoruz. Seçim dönemi olmasa muhtemelen göstermelik bu soruşturmayı da açmazdınız. Ancak yine de önünüzde bir şans var: Bu kişiyi ve bu zihniyete sahip olanları partiden kesin ihraç edip bir daha da bu zihniyettekilere partinizde yer vermezseniz belki millet size inanır ve güvenir.

Olabilir mi sizce? Mümkün değil mi dediniz? Maalesef ki sizinle aynı fikirdeyim!..

Not: Ayrıca bugün 10 Kasım… 10 Kasım 1983’te ahiret yolculuğuna çıkan Osman Yüksel Serdengeçti’yi rahmetle anıyorum. Mekanı cennet olsun!..