Ey Kürtler, size “birakuji” haramdır

Abone Ol

Birakuji” Kürtçede kardeşlerin birbirlerini öldürmesine, birbirlerinin kanını dökmesine ya da “iç savaş” anlamında kullanılan bir tanımdır.

1990’ların ortalarında Barzani liderliğindeki Kürdistan Demokrat Partisi (KDP) ile Talabani liderliğindeki Kürdistan Yurtseverler Birliği (KYB) arasında yaşanan ve İran, Türkiye, ABD ve Bağdat’ın da dahil olduğu çatışmalardan sonra sıklıkla kullanıldı. Bu çatışmalar “birakuji” olarak adlandırıldı. Çok sayıda insan hayatını kaybetti. Şimdi Irak Kürdistan Bölgesi’nde o günlerden kalan mezarlar, sakatlar ve acılar hala tazeliğini koruyor ve bu çatışma ayıplanıyor.

O gün yaşanan “birakuji”nin bir benzeri çok uzun zaman önce doğu-güneydoğuda PKK ve Hizbullah arasında yaşandı. Sebebi ne olursa olsun birbirlerine akraba olan, kardeş olan Kürtler çok vahşi biçimde birbirlerini öldürdü. Bu çatışma zeminininden beslenenler köyleri yaktı, beyaz Toros’larla insanlar infaza götürüldü ve güvensizlik ortamı oluşturuldu.

Dağ başındaki insanlar bağından, bahçesinden, hayvanından ve toprağından koparıldı, büyükşehirlere göç ettirildi ve çoğu çocuğunu, ailesini büyükşehirlere kurban verdi.

Devlet bütün bu acılar üzerine 5233 Sayılı Terörden Zarar Görenlerin Zararlarının Karşılanması Hakkındaki Yasa’yı çıkardı. Evi yakılan, hayvanı öldürülen, canını kaybeden vatandaşlara tanzimat ödedi.

Bugün 7 Haziran Seçimleri sonrasında bölgede ortaya çıkan tablo, HDP’nin ciddi oy üstünlüğünü gösteriyor. Bunun konjoktörel bir durum mu; yoksa kalıcı mı olduğunu ilerde göreceğiz. Ama bana göre; büyük bir kısmı “emanet oy”dan oluştuğu için geçici ve tepkisel bir durum.

İki gündür HÜDA-Par’a yakın derneklerin fişlenmesi ve yapılan saldırılara bir yenisi eklendi ve Yeni İhya Der Başkanı öldürüldü. Bu suikastten sonra HDP’ye yakın 3 kişinin de infaz edildiği iddia ediliyor. Şimdi bu tabloda bölge “birakuji”ye doğru götürülmeye çalışılıyor.

Bölgede demokratikleşme, çoğulculaşma isteniyorsa bunun olmazsa olmazı herkesin birbirine tahammül etmesi ve birbirinin gerçeğini kabul etmesidir. Bu bakımdan geçmişte yaşananlar itibariyle birbirlerini, “çete”, “kontra” gibi kavramlarla tanımlayanların artık bu alışkanlıklarını terk etmesi ve siyasi iki parti gibi kabul etmesi gerekiyor.

Birakujinin durdurulması Türkiye’de Çözüm Süreci’nin de önünde bir sorundur ve Kürtlerin kendi aralarında mutlak suretle barışı sağlaması gerekmektedir.

Bunun için yapılması gereken, öncelikle bölgede HDP ve Hüda-Par’a yakın sivil toplum kuruluşlarının bir araya gelerek konuşabilecekleri bir platformun sağlanması, diğer Kürt örgütlerinin bu noktada adil, adaletli bir yapı kurmaları ve gerek doğuda gerekse de batıdaki İslami sivil toplum kuruluşlarının da meseleye el atmalarıdır.

Birakuji üzerinden dökülecek kanın sadece bölgede kalacağını sananlar yanılır. Gerek PKK ve gerekse Hizbullah’ı destekleyen kitleler, Türkiye’nin her yanına yayılmış durumda. Bu bakımdan Türk İslamcılar da “nasıl olsa mesele bizden uzak” yaklaşımından vazgeçerek bu meseleye el atmalıdırlar.

Farkında mısınız bilmiyorum; ama 1990’larda başladığı gibi olaylar alttan başladı… Dur demek lazım… Ey Müslümanlar, Ey Türkler, Ey Kürtler! “BİRAKUJİ haram” demek lazım.