Seçim süreci devam ederken Cumhurbaşkanı adayları çok önemli vaatlerle seçmenlerden oy istemeye devam ediyorlar. On yılların biriktirdiği ve son birkaç yılda çözülen önemli taleplerden bazılarını hatırlatmakta fayda var:
Memurların emekli ikramiyesi ve emekli maaşlarına önemli iyileştirmeler sağlayan 3600 Ek Gösterge düzenlemesi, yaklaşık 5 milyon çalışanı ilgilendiren EYT düzenlemesi, Kredi Yurtlar Kurumuna olan borçların düzenlenmesi, milyonları ilgilendiren borç yapılandırmaları ve borçların affedilmesi, asgari ücrete yüzde yüzün üzerinde zamlar yapılması, milyonlarca sözleşmeli memura kadro tahsisi, bir yıl ücretsiz olarak verilecek doğal gaz uygulaması iyileştirmelerden bazılarıdır.
Son yılların en önemli vaatleri arasında ev hanımlarına yönelik vaatler bulunmaktadır. Türkiye’de özel sektörde ve kamu sektöründe çalışanların kahir ekseriyeti erkeklerden oluşmaktadır. 2000’li yıllardan sonra kadınların iş hayatına atılma oranlarında çok önemli artışlar yaşanmaktadır.
Çalışma hayatına atılan kadınların yanında ev hanımı olarak hayat mücadelesi veren milyonlarca kadın bulunmaktadır. Çalışanların özlük haklarının düzenlenmesinde sürekli, çalışan kadınlar bakımından iyileştirmeler yapılmaktadır. Eşi çalışmayan erkek çalışanların aile destek ücretlerinin artırılması talepleri sürekli geri planda kaldı.
Cumhurbaşkanı Sayın Recep Tayyip Erdoğan’ın “Ev Hanımlarına Emeklilik” vaadi milyonlarca ev hanımını heyecanlandırdı. Ev hanımlarının; ailenin bir arada tutulmasında, çocukların anne şefkatiyle büyümesinde, aile müessesesinin idamesinde çok önemli katkıları bulunmaktadır.
Ev hanımları, devletin mutlaka desteklemesi gereken sosyolojik grup durumundadır. Sosyal devletin dokunmadığı toplum kesimi neredeyse kalmazken ev hanımlarının kamunun ilgi alanına dâhil olamaması zaten bir eksiklikti.
Kamu çalışanlarının kendileri gibi çalışan biriyle evlenme temayülü artmaktadır. Bir tarafta karı koca çalışan aile grupları çoğalırken diğer taraftan sadece kocanın çalıştığı, çalışırken emeklilik sürecinde de zorluklar içerisinde yaşayan aile grupları oluşmaktadır.
Ev hanımı olarak hayatını devam ettirmek isteyen kadınların sosyal hayata ve çalışma hayatına dâhil edilmesi çok farklı toplumsal kazanımlar sağlayacaktır.
Türkiye, nüfus artış hızı bakımından Avrupa ülkelerinde olduğu gibi azalma eğilimindedir. Çalışan kadınların çocuk sayısı ile çalışmayan kadınların çocuk sayıları incelenebilir. Ev hanımlarının çocuk sayısına bakılarak yıpranma verileceği dillendirilmektedir. Şayet bu söylenenler hayata geçirilirse yıllardır ihmal edilen ev hanımları emeklerinin karşılığını almış olacaklar.
Asgari ücret zamları ve oluşabilecek ücret dengesizlikleri
Asgari ücret, milyonlarca çalışanın aldığı taban ücrettir. Asgari ücret artışları son iki yıldır ocak ve temmuz aylarında iki defa yapılmaktadır. Normal şartlarda asgari ücret artışları yılda bir kez yapılmaktaydı.
Asgari ücret 8506 lira. En düşük memur maaşı 11,500 lira civarında. Yeni atanan öğretmen 12,500 TL ücret almaktadır. Asgari ücrete yapılan artışlar belli oranlarda diğer ücret gruplarına da yapılmalıdır.
Ayrıca Asgari ücret artışları zam sarmalının en önemli bahanesi olarak kullanılmaktadır. Artık seçimlerden sonra alım gücünü artıran, zamların durduğu, insanların önünü göreceği, 2010’lu yılların ortamına dönülmeli. Ücret artışı -zam sarmalı bir noktada kırılmalıdır.