Mevzuya nereden başlasam, nasıl anlatsam bilemiyorum. “Altı üstü futbolu yazacaksın” diyen dostlarımı duyar gibiyim. Bir yanda rahmetli İslam Çupi ağabeyimin; “Fenerbahçe büyüklüğü ne şampiyonluk ne de kupa büyüklüğüdür onun büyüklüğü başka bir büyüklüktür: ‘İşte o ad konamaz” dediği çocukluk aşkım hayalim Fenerbahçe; diğer yanda memleket hasretim Yeni Malatyaspor… Yani bende mesele büyük; yukarısı bıyık aşağısı sakal. Lakin derler ya “Bizi bilen bilir bilmeyen de kendi bilir” diye işte böyle karışık duygularla maça tanıklık ettim. Bir başka unsur ise Yeni Malatyaspor idaresinde, teknik ekibinde, çalışan personelin içinde çok değer verdiğim kardeşler ve dostlarımın olmasıdır. Onların içinden hayatını takıma adamış değerli hocam sportif direktör, sevgili Ali Ravcı kardeşimin başarılı olması benim için önemlidir. Aynı “önem” takımın başına teknik direktör olarak getirilen genç hoca Erol Bulut için de geçerlidir. Dilerim ki Yeni Malatyaspor bir an önce toparlanarak puan cetvelinde daha iyi yerlere gelir ve korkulu rüya yaşamayız. Tabii bunlar iyi dileklerimiz dost acı söyler diyerek naçizane bir öneri sunmak ya da uyarıda bulunmak boynumuzun borcu olsa gerek. Eğer ki ara transfer döneminde tecrübeli bir kaleci ve iyi bir stoper bulamazlarsa işleri çok zor görünüyor. Bir tek Adem Büyük canla başla mücadele verse de bunlar bir Adem’le tek başına olacak işler değil bir an önce çözüm üretmesi gerek yetkililerin.
Fenerbahçe’ye gelince; bir gülle bahar gelmez kim ne derse desin Malatya önünde alınan kolay galibiyet kimseyi yanıltmasın. Güç dengeleri ortada zaten maça deyim yerindeyse 2-0 önde başladı; rakip ne oldum demeden moral olarak dibe vurdu. Ama yine de futbolu çirkinleştirmeden mücadele etti Yeni Malatya. Skor 28. dakikada 3-0 olunca da maç orada bitmiş oldu. Fenerbahçeli futbolcular sıradaki Galatasaray derbisini de göz önünde bulundurmuş olacaklar ki oyunu rölantiye alarak maçı bitirmeyi düşündüler. Futbolda her an her şeyin olabileceği gerçeğini unutmamak gerek yani ilk yarıda defansta açıklar verdiler bunlardan yararlana bilse Yeni Malatya spor işin şekli değişe bilirdi nitekim ikinci yarı Malatya daha istekli daha etkili gitti Fenerbahçe kalesine hatta golü de buldular yani bu oyunda rehavete yer yok. Maçın 3-1’e gelmesinde Yeni Malatya’nın da katkısı büyük oldu her şeyden önce formasyon yanlışlığı vardı sen Fenerbahçe ile kafa kafaya açık futbol oynamaya kalkarsan cezayı çok çabuk keserler öylede oldu. Gerçi Yeni Malatya spor olarak senin rakiplerin büyükler değil senin rakiplerin belli onlara karşı özellikle kendi iç sahanda kayıplar vermeden mücadele edeceksin ki sonuç üzücü olmasın yoksa Allah muhafaza ilerisi için bu işin faturası ağır olur.
Derbiye gelince son derece formda bir Galatasaray var, çok iyi bir kadroyla çok da iyi bir ivme yakaladılar. Fenerbahçe’nin işi çok zor olacak gibi ama takım içinde oynadıkları oyunların üstüne koyarak gelen oyuncular var; başta Ozan Tufan olmak üzere Giuliano, Dirar, Valbuena ve hatta Soldado geçen maçlara göre daha iyi durumdalar. Süper ligin süper derbisi inşallah kavgasız gürültüsüz hakem veya başka etkenlerin gölgesinde kalmaksızın geçer bizlerde zevkli bir maç izleriz. Yazımı derbi öncesi Fenerbahçe’ye hitaben sevgili hemşerim Tarkan Köylü kardeşimin yazdığı Aşkına Sağlık kitabından bir dizeyle veda edeyim istedim. “Bilmem bu gidişlerin dönüşü var mı/Bu hüzün mevsiminin sonu bahar mı/Yüzündeki aşktan geriye keder kalmış/Söyle eski gülüşlerinin yenisi var mı?”
Allah’a emanet olun…