Eşimizi tüketmeden anlayalım -1-

Abone Ol

“17 yıllık evliyim. Mutlu olmak kelimesinin ne anlama geldiğini unuttum. Yuvamdan imdat deyip kaçacak hale geldim. Bu süre zarfında onlarca kere eşime, ‘Ben artık çok yoruldum, taşıyamıyorum. Şu şu davranışların artık dayanılmaz geliyor. Çocukların yanında bile ağzına geleni sayıyorsun, bir kere bile beni dinlemiyorsun’ dedim nafile, işe yaramadı. Hepimizin psikolojisi bozuldu. ‘Bir aile danışmanına gidelim’ dedim, ‘Oralar para tuzağı, biz istersek kendimiz de düzeliriz, gerek yok’ dedi. ‘Düzel o zaman, beni bu kadar zorlama’ dedim, ben söyledim, ben dinledim. Yıllarca ne çocuklarla ne benimle ilgilenmedi. ‘Ayrılalım’ dedim, fakat ona da yanaşmadı. Ne kadar ağladığımı sadece Allah (c.c) bilir.”

Kıymetimi bilmen için tükenmem mi gerekiyordu?

“Artık o kadar bunaldım ki, kendi içimde boşanma ve insan gibi yaşama ihtiyacı dayanılmaz hale geldi. Çocuklar babalarından ayrı nasıl olabilir, çocuklar kimde kalır, ailem nasıl karşılar, hepsini ince ince hesap ettim. En sonunda eceli gelmeyen bu dünyaya tutunur, Allah (c.c) yardım eder inanıyorum dedim ve eşimi karşıma alıp ciddi ciddi konuştum. Ona boşanmaya karar verdiğimi söyledim. ‘Olamaz, böyle bir şeye izin veremem’ dedi. Ben de ‘Senden izin istemiyorum, ben artık insanca yaşamak ve ağlamadan bir gün geçirmek istiyorum. Şimdiye kadar söz sende idi ve ilgilenmedin, ben tükendim ve Allah’a (c.c) güvenerek yola çıkmaya karar verdim. Bugün ailemle paylaşıp buraya çağıracağım ve süreç nasıl işleyecekse ona göre hareket edelim’ dedim.

Haklı ve kararlı olmak dönüştürücüymüş

“Eşim ilk defa beni bu kadar kararlı gördü ve ilk defa gözlerinde kaybetme korkusunu gördüm. O gün ailemi çağırdım, oturup konuştuk. Ailem de şok içindeydi çünkü o zaman kadar üzmemek adına hiçbir şey yansıtmamıştım. Artık onlarda benim ne kadar kararlı olduğumu görünce, ‘Sen nasıl istersen öyle yapalım’ dediler. Eşim gördü ki ailem de benim arkamda ve ben kararlıyım, gerçekten evliliğimizin bitiyor olduğuna inandı ve aileme yalvarmaya başladı. “Ben ondan razıyım, lütfen bize yardımcı olun yuvamız dağılmasın’ diye ‘Fakat ben senden razı değilim’ dedim. ‘Şu zamana kadar, senden rica ettim, yalvardım, ağladım, hasta oldum, beni hiç duymadın. Sen sadece kendin nasıl istiyorsan öyle yaşadın, bizi yok saydın, insan değeri bile vermedin. Sevgimi, saygımı, dayanma gücünü tükettin. Ben artık istemiyorum’ dedim.’ Eşim aileme o kadar yalvardı ki, onlar da ‘Eşin pişman olmuş, bir şans ver, halâ düzelmez ve sen yine boşanmak istersen, o zaman ayrılırsın ve sana destek oluruz’ dediler, çaresiz ‘Tamam’ dedim, prensip olarak haklılardı fakat ben de kendimi haklı görüyordum.”

O günden sonra da benim eşim gitti, yerine bambaşka, olağanüstü iyi birisi geldi. Ne lazımsa alıyor, çocuklara iyi davranıyor, beni mutlu etmek için elinden geleni yapıyordu, lâkin ben tükenmiştim. Sanki çiçeği bilerek susuz bırakmış, iyice soldurmuş, tam ölecekken kova kova su döküyor gibiydi.”

Nasipse devamı yarın…