Mülki idare amirlerinin ve mahalli idarecilerin hanımları, eşlerinin görev yaptıkları yerlerde çeşitli faaliyetlerde gönüllü olarak görev alıyorlar.
Bu faaliyetler, daha ziyade hemcinslerinin hayatlarını kolaylaştırmak adına, kadın hakları veyahut kadın hastalıklarına dair bilinçlendirme çalışma ve kampanyalarına dair olur.
Kadına şiddeti önlemek için çeşitli seminerler, efendim, kadının sosyal hayattaki yerini güçlendirme çalışmaları, kadınları meslek sahibi yapan kurslar, atölye çalışmaları ve onların biçki, dikiş, nakış sergileri, kermesler ilh…
Siyasi görüş olarak bana ters olan bir STK başkanının hanımı, bu ve buna benzer faaliyetleri elinin tersiyle bir kenara iterek hayvan hakları ve hayvanların şehirdeki hayatlarını daha rahat idame ettirebilmeleri için çalışmalar yürütmüştü.
Eşinin STK başkanlığının gücünü sonuna kadar kullanarak belediyenin birinden hayvan ambülansı almış, diğerine hayvan barınağı yaptırmış ve bir başkasına da hayvanlar için bir klinik açtırmayı başarmıştı.
Bugün şehrimizde hayvanlar için yapılmış bütün bu güzel işler şüphesiz bu hanımefendinin gayretleri sonucudur.
Hanımlar için yapılan ve yapılacak iş ve icraata bir itirazım varmış gibi görünecek olsa dahi şunları söylemek istiyorum:
Bugün ‘Kadına Pozitif Ayrımcılık’ adıyla kadınlara tanınan hak, imkân ve ‘özgürlükler’ o kadar fazla ve almış başını gidiyor ki artık neredeyse kadınlar için yapılacak bir şey kalmadı gibi…
Bakın, Aile, Çalışma ve Sosyal Hizmetler Bakanlığı kadınlar için çalışıyor.
‘Kadının beyanı esastır’ denilerek sorgusuz sualsiz erkeklerin suçlandığı, takibe uğradığı, günlerce nezaretlere atıldığı günlere geldik.
Bütün bunlara ilaveten, kadın hakları alanında faaliyet gösteren sayısız STK erkeğe hayatı zindan ediyor.
Bazılarının ‘astığı astık, kestiği kestik’ kudretleri var.
Mülki idare amirlerinin ve mahalli idarecilerin hanımları, eşlerinin görev yaptıkları yerlerde boş durmak yerine bu müesses yapılara eklenerek kadının hâkimiyetini ilan ettiği bir toplum inşasına gereksiz ve fazladan katkı sağlıyorlar.
Hâlbuki hayvan hakları sahası bomboş, bir ilgilenen, şehir hayatına sıkışmış canlarını rahata kavuşturacak bir şefkat eli bekliyor.
Aynı şekilde şehirlerimizde neredeyse yok denecek hale getirilen yeşil alanlar da sahip vaziyette.
Her gün ağaç katliamı haberleri yapmaktan bıktık usandık.
Şehirlerimiz kalpleri hayvan ve yeşil sevgisiyle dolu eş makam ve başkanlarını bekliyor.
Çünkü eşleri imar değişikliği efendim, imar birleştirmeleri falan filan gibi bizim aklımızın ermediği yollarla her gün yeşile kıyıyorlar.
Bunu ancak ve ancak eş makamlar, bu katliamlara ancak ve ancak eş başkanlar “dur” diyebilir.
Görülüyor ki başkaca yolu yok şehirlerimizin yeşilini ve en az bizler kadar hayat hakkı olan hayvanlarını koruyabilmenin.
Düşünün ki bir STK başkanının eşi bir şehirde hayvanlar adına neleri değiştirebiliyor.
Bir vali, bir kaymakam ve bir belediye başkan eşi neleri değiştiremez.
Şehrimizi tıpkı evleri gibi güllük gülistanlık yapıverirler kısa zamanda.
Şehirler çölün ortasında bir vaha gibi yemyeşil, her belediyenin yaralı hayvan poliklinikleri ve barınakları olur.
Sokaklarda aç dolaşan bir tane kedi ve köpek kalmaz.
Eş makamlardan hususiyetle rica ediyorum, lütfen artık şehirlerimizin medeniyet ölçüsü sokak hayvanlarına ve yeşil alanlarına bir el atıverin.