Yeni anayasa paketini konuşalım diyoruz, başkanlık sistemi ne getiriyor? Ülkenin hayrına mı yoksa değil mi tartışalım diyoruz. Sağduyu ile düşüncelerimizi paylaşalım, hepimiz bu ülkeyi seviyorsak farklı düşünmemizin ne önemi olur diyoruz. Sen yine “Hayır” ver ama bizim neden “Evet” dediğimize bir kulak ver diyoruz.
Yok diyorlar, sizle hiçbir şeyi konuşmayız, tartışmayız, siz ülkeyi diktatörlüğe getiriyorsunuz, Meclis’i devre dışı bırakıyorsunuz. Yargıyı ele geçiriyorsunuz. Söyledikleriniz doğru değil. Doğrusu bu demeye fırsat bile vermiyorlar, aynı yalanları takılmış plak gibi milletimizin aklını karıştırmak için kullanıyorlar da kullanıyorlar.
18 maddelik anayasa teklifinden bildikleri daha doğrusu duydukları birkaç kelime, bir kaç kavram var sadece. Diktatör başkan, yetkisiz Meclis, yargının ele geçirilmesi, Meclis’in feshi.
Evetçileri demokrasi düşmanlığı ile suçluyorlar ama demokratik hakkını kullanarak evet vermeyi düşünenleri sokakta, sanal alemde, medyada adeta linç ediyorlar. Ortak özellikleri Sözcü okumaları, Halk Tv seyretmeleri, ABD’linin televizyonu FOX haber ise favorileri.
Dedim ya gelin yeni anayasa paketini konuşalım deseniz yanaşmıyorlar, daha doğrusu konuşmaktan kaçıyorlar çünkü bu zihniyettekilerin derdi yeni anayasa değil, kanun falan da umurlarında değil. Onların tek derdi Recep Tayyip Erdoğan. Erdoğan’ın varlığı onları korkutuyor. Onları rahatsız ediyor. Erdoğan paranoyasına tutulmuşlar.
2002’de milletvekili yapmadılar olmadı. 27 Nisan 2007de darbeye teşebbüs ettiler olmadı. 367 deyip Cumhurbaşkanı seçtirmediler olmadı, yüzde 46.5 oy alıp 2007de tekrar iktidara gelen AK Parti’yi kapatıp Erdoğan’ı siyasi yasaklı yapmak istediler olmadı. Ergenekon, Balyoz dediler olmadı. Gezi olaylarıyla gençleri ayaklandıralım, peşinden ordu darbe yapar dediler, olmadı.
17-25 Aralık 2013’te FETÖ ilk darbe girişimini yargıyla yapmaya çalıştı olmadı.15 Temmuz 2016 darbesini bu sefer de millet püskürttü, yine Erdoğan’ı indirmeye muafık olamadılar.Defalarca suikast girişimi. MİT müsteşarını tutuklayacak kadar gözü dönmüşlük. Paralel devlet yapısı, DAEŞ, PKK, KCK…
ABD’si, AB’si Erdoğan’ı indirmek için denemedikleri ne yöntem kaldı ne darbe çeşidi. Şimdi de “Hayır” çıkması bunun sonucu olarak da yine Erdoğan’ı devirmek için her türlü yolu meşru görüyorlar kendilerine.
Dışarıdaki müttefik gözüken düşmanlarımız ve onların yerli işbirlikçilerinin yanında her seçimde AK Parti’ye oy verdim, Erdoğan daha ne istiyor, tüm yetkileri verdik zaten, bu Tayyip’e bir ders daha vermek lazım, deyip “Hayır” oyu vereceğini söyleyip milletin aklını karıştırmaya çalışanları sürdüler alanlara. İçimize sızan ve hala kendini deşifre etmemiş kripto FETÖ’cüleri fitne çıkarmak için kullanmaya başladılar.
Bunun yanında Yeni Anayasa paketine destek veren MHP Lideri Devlet Bahçeli’ye isyan bayrağı açıp “Hayır” kampanyaları başlatan bazı gurupların bir taşla iki kuş vurma hesabıyla Erdoğan’sız Türkiye, Devlet Bahçeli’siz bir MHP planladıklarını görüyoruz. Bu oyunun en büyük aktörünün de dış destekli Fetullahçı Terör Örgütü olduğunu anlamamak ise büyük saflık olacaktır.
16 Nisan referandum sonuçlarına “Hayır” anlamında büyük umut bağlayanların Erdoğan’sız Türkiye ve Bahçeli’siz MHP umutlarıyla yaşamakta olduğu gözükmektedir. Ama büyük Milletimiz bu oyunu bozacak ve 15 Temmuz’un rövanşını almak isteyenlere asla geçit vermeyecektir.