Erdoğan'dan “BOP” ve “Büyük İsrail” planına darbe

Abone Ol

Vadedilmiş Topraklar / Arz-ı Mev’ud, BOP / Büyük Ortadoğu Projesi…

Doksanlardan bu yana bilenen bu projeler, ABD’nin Ortadoğu’daki işgalleri ve İsrail’in yayılmacı politikası nedeniyle toplumların gündemine oturdu.

Ortadoğu’daki gelişmeleri yorumlamak için elbette küresel ve bölgesel güçlerin hamlelerine ve akıbetlerine bakmak lazımdır. Bu bağlamda hızla değişen konjonktürü değerlendirelim.

Suriye bu projelerin göbeğinde yer alan bir ülkedir. Bu açıdan yaşanan son gelişmeler, tüm dengeleri değiştirdi. Süreç bir anda ters-yüz oldu. Oryantalist perspektife mahkum olmuş ev zencileri ise olayları yorumlamaktan aciz. Yazımda mevzulara şaşı bakanlara değil, geniş kitlelerin merakını karşılamaya odaklanacağım.

BOP NEDİR?

BOP’un açılımı; ‘Büyük Ortadoğu Projesi’ şeklinde. Menşei ve çıkış merkezi; ABD. BOP planı 1997’de Bush yönetimi tarafından kurgulandı. Amacı ise; İsrail’i bölgesel güç haline getirmek.

Bush’un akıl hocalığını yapan Bernard Lewis, Ortadoğu’yu kana bulayan süreçlerin mimarı sayılır.

Yahudi asıllı Lewis’in projesine göre Müslüman ülkeler etnisite ve mezhep ayrılığı üzerinden küçük parçalara bölünmeliydi. Buna göre; Türkiye ikiye, İran dörde, Irak üçe, Suriye dörde, Ürdün ikiye, Lübnan beşe, Mısır ikiye, Sudan ikiye, Suudi Arabistan kabilelere bölünecekti. Kurulması planlanan ülke sayısı; otuz küsür olarak düşünülmüştü. Kürdistan (Teröristan) projesi de bu kapsamda oluşturulmuştu. Türkiye, İran, Irak ve Suriye bölünecek ve bu plan da hayata geçirilecekti.

Bu sayede 1916 tarihli Sykes-Picot tekrar gözden geçirilerek bölgeye nihai biçimin verilmesi adına zemin, uygun hale getirilecekti.

ERDOĞAN BOP’U ÇÖPE ATTI

Her şey “Büyük İsrail” içindi. Nihai hedef; Siyonizm imparatorluğu inşa etmekti.

On yıllarca Türkiye’nin başına bela edilen PKK, Irak ve Suriye’ye yaşatılanlar vs.

Suriye’de Muhaliflerin isyanı ve geriletilmesi de dâhil süreçte her şey ABD ve İsrail lehine ilerliyordu.

ABD sahada muhalifleri ve aşiretleri manipüle ediyor, PKK ve DEAŞ’ı organize ediyor, İran ile oyuncak gibi oynuyordu.

Ta ki; Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın sınır içinde PKK’yı bitirmesi, Suriye’nin kuzeyine güvenli bir hat oluşturarak terör koridorunu çöpe atması, Suriyeli Muhalifleri desteklemesi, askeri açıdan eğitip-donatması, sığınmacılara güvenli liman olması ile tam tamına 13 yıllık bir mücadele; tüm konjonktürü değiştirdi.

Erdoğan, PKK’ya kurdurulacak “teröristan”a engel oldu.

Recep Tayyip Erdoğan, Büyük İsrail hayalinin önüne geçti.

Çünkü artık İsrail’in Suriye parçalandıktan sonra birleşmek için pusuda beklediği bir PKK devleti yok!

Çünkü artık parçalanmış bir Suriye yok!

Çünkü artık terörün sınırladığı bir Türkiye yok!

ERDOĞAN’IN ‘BEKLENMEYEN BÜYÜK BAŞARISI’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, kimsenin beklemediği bir başarıya imza attı.

Erdoğan politikasında ısrarcı ve sabırlı davrandı. Suriyeli sığınmacı hamlesiyle, milyonlarca Arap ve Türkmen, Türkçe konuşuyor ve Türkiye’yi çok seviyorlar. Bu sayede Erdoğan’ın sahada oluşturduğu askeri gerçekliğin bekçisi olarak gönüllere hükmeden bir realite söz konusu.

Erdoğan ülke içinde sığınmacılara güvenli liman olurken, sınır ötesinde de zalim Esed rejiminin sonunu getirecek Muhaliflere birlik olma ruhunu ve stratejik aklı aşıladı. Büyük düşünmeyi ve birlikte büyük olmayı öğretti. Erdoğan’ın ekibi de aynı davaya adanmış profillerden oluşmaktaydı ve bu meseleye tutkuyla bağlı olarak mesai harcadılar.

Ve sonuç muhteşem oldu.

Rusya’ya rağmen, İran’a rağmen, ABD’ye rağmen, İsrail’e rağmen Muhalifler, 61 yıllık rejimi çökertti.

Çöken sadece rejim değil, Şii Hilali idi.

Çöken Rusya’nın statükosuydu, örtük işgaliydi.

Çöken İsrail ve ABD’nin büyük işgal planıydı, BOP’tu.

Çöken terör örgütlerinin hayal dünyalarıydı.

Bu hareket; yerli zihinlerle, milli doktrinlerle, bu toprağın perspektifi ve kadim memleketlerin kardeş dostları tarafından gerçekleştirildi.

Emevi Camii’nde Cuma namazında açılan Türk bayrağı kadar, o bayrağı açan eller, bayrağı öpüp başına götüren başlar da önemliydi.

Şam Büyükelçiliğimizde göndere çekilen bayrak, bu ülkenin önderliğini ispatlıyor.

Kimse bu büyük kardeşliği ve büyük buluşmayı lekelemeye kalkmasın.

Gülünç duruma düşüyor ve komik oluyorlar.

İSRAİL GELMEKTE OLANIN FARKINDA!

Biraz da gelecek perspektifine dair yazalım.

Öncelikle Suriye’de PKK amasız fakatsız bitirilecek ve Suriye haritası tamamen yeşile boyanacaktır.

İkinci husus; aşırı tarihi bir konu.

İsrail’i bitirecek olan ‘karşılaşma’ya doğru adım adım ilerlemekteyiz. Öngörüler tutmakta ve feraset liderlerinin kırk sene önceki argümanları, sahada ete kemiğe bürünmekte.

Farkında mısınız? İsrail PKK üzerinden bize güneyimizde komşu olacakken, biz onun kapısına dikildik.

İsrail medyası da bu yönde manşet atıyor ve analiz yayınlıyorlar.

Telaş içinde Golan Tepesi çevresine bir hat oluşturma telaşına girişiyorlar.

Şimdilik sadece şunu söylüyorum.

Girdiği gibi çekilecek, Filistin özgür olacak ve Kudüs’te nazlı hilal dalgalandırılacak.

Bilemezsiniz ki belki de her şey Suriye’deki gibi anlık oluverir.

Zamanın Sahibi, samimi Müslümanların ve İslam’ın nurunun önünü açıyor.

Gazze, sabret az kaldı!