Erdem Başçı’nın getiri eğrisi fetişi

Abone Ol

Merkez Bankası Başkanı Erdem Başçı fiyat istikrarı hakkında konuştuğu hemen her seferinde, getiri eğrisine vurgu yapıyor. (Getiri eğrisi; farklı vadelerdeki hazine bonosu ve devlet tahvillerinin getirilerini gösteren eğridir.) Örneğin yaptığı konuşmalardan birisinde Başçı şöyle diyor: “Enflasyon görünümünde belirgin bir iyileşme sağlanana kadar getiri eğrisini yataya yakın tutmak suretiyle para politikasındaki sıkı duruşumuzu sürdüreceğiz.”

Merkez Bankası’na göre getiri eğrisi “yataya yakın” olursa mevcut enflasyonun artmayacağına ve hatta azalacağına yönelik beklenti de güçlü oluyor. Bu yüzden Merkez Bankası enflasyonla mücadele ederken bir gözünü getiri eğrisinde tutuyor. Şimdi Erdem Başçı’nın bu tavrından anlaşılan şey şu: Enflasyonla mücadelede getiri eğrisi yaklaşımı teorik temellere sahip, amprik bulgularla da desteklenmiş bir yaklaşımdır ve Merkez Bankası da bu yüzden getiri eğrisine büyük önem vermektedir.

Peki, gerçek bu mu? Hayır. Getiri eğrisi yaklaşımı çok basit bir mantığa dayanıyor ve iktisatçılar o çok basit mantıkların çalışmadığını hayatlarında birçok kereler görmüşlerdir. Daha da önemlisi getiri eğrisi yaklaşımının teorik bir temeli yok. Teorik temeli olmayan bir yaklaşımın yarın da çalışıp çalışmayacağını; hatta bugün gerçekte çalışıp çalışmadığını anlamamıza imkân yok.

Öte yandan, Başçı zaten epey muğlâk konuşuyor. Getiri eğrisini yataya yakın tutmaktan kastedilen nedir? Getiri eğrisi ne kadar “yatay” olursa bizim işimize yarar? Peki yataylığın veya dikeyliğin kıstası nedir? Başçı’nın konuşmalarında buna yönelik bir ipucu bulamıyoruz. Biz de yönümüzü Merkez Bankası’nın “ne kadar teknik olduğunu gösteren” kendi araştırma raporlarına çeviriyoruz. Fakat getiri eğrisi konusuna temas eden ancak 3 rapor bulabiliyoruz. Bunlar da “Neden getiri eğrisi?” sorusuna cevap vermiyorlar. Bu raporlardan birisinde ise çok ilginç bir ibareyle karşılaşıyoruz: “Piyasa katılımcılarının faiz beklentilerini yansıtan getiri eğrisinin tahmini mali analizin temel taşlarındandır.”

Evet, nasıl ki yerçekimi kanunu Fizik biliminin temel taşlarından ise getiri eğrisi de finansal analizin ve hatta para politikasının temel taşlarındandır. Hüküm verilmiş, kalem kırılmış. Finansal analiz böyle yapılırmış.

Görüldüğü üzere getiri eğrisi yaklaşımı da dâhil olmak üzere Merkez Bankası’nın uyguladığı politikaların ve durduğu yerin aktif ve derinlikli bir şekilde tartışılması gerekiyor. Merkez Bankası’nın “çok başarılı bir kurum” olduğunu duymak kesinlikle bizi tatmin etmiyor.

Son bir şey daha… ABD’nin 3 Ocak 2012 tarihli getiri eğrisi yüzde 0.01 ile yüzde 2.98 arasında değişiyor. Getiri eğrisinin fiyat istikrarı için yatay olmasının elzem olduğunu hemen her seferinde dillendiren Erdem Başçı’ya sorsak, bu bir felaket tablosudur ve ABD’de o zamanlar birçoklarının da ifade ettiği gibi, enflasyon patladı patlayacaktır. Peki enflasyon oranı gerçekte ABD’de nasıl gelişti? Enflasyon “patlamak” bir yana düştü! Hem de yüzde 3.2’den yüzde 2.1’e! Erdem Başçı bize nasıl böyle bir şey olabilir, açıklayabilirse çok seviniriz. Bir de arkası hiç de sağlam olmayan tek bir göstergeyle (getiri eğrisiyle) nasıl para politikası yapılabildiğini…