Gündem

‘Erbakan Hocaya git istifa etmesini söyle’ dediler’

Abone Ol

“Türkiye Cumhuriyeti hükümetini cebren devirmeye, düşürmeye iştirak” suçundan 103 sanığın yargılanmasına, Ankara 5. Ağır Ceza Mahkemesinde devam ediliyor. Duruşmaya sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katılıyor.

Mahkeme Başkanı Mustafa Yiğitsoy’un, 28 Şubat döneminde DYP Genel Başkanlığı ve Başbakan Yardımcılığı yapan Tansu Çiller’in, “tanık” olarak dinlenmesi için çıkarılan davetiye üzerine mazeret gönderdiğini bildirdiği duruşmada, Refahyol Hükümeti’nin Başbakanı Necmettin Erbakan‘ın özel danışmanlığını yapan İlnur Çevik “tanık” olarak dinlendi.

Bildikleri sorulan Çevik, o dönemde Turkish Daily News’in genel yayın yönetmenliğini yaptığını, aynı zamanda Erbakan’ın özel danışmanlığını yürüttüğünü, bu nedenle en yakınındakilerden olduğunu ifade etti.

Gazetesinin TSK’ya akreditasyonunun silinmesi sebebiyle o dönemde Genelkurmaya gidemediklerini bildiren Çevik, bununla birlikte gazetelerine baskı olmadığını söyledi.

O dönemde basına Genelkurmaydan gönderilen bazı belgelerin kendi gazetelerine de geldiğini anlatan Çevik, bu belgeleri almadığını ve gazetede bunlara ilişkin yayın yapmadığını belirtti.

“Erbakan Hocaya istifa etmesini söyle”

Erbakan’ın istifasından 4-5 gün önce, sanıklardan dönemin Genelkurmay Genel Sekreteri Erol Özkasnak’ın kendisini arayıp, çay içmeye çağırdığını aktaran Çevik, şunları kaydetti:

“Orada, Fevzi Türkeri ve ismini bilmediğim bir kişi daha vardı. Görüşmede hiçbir düşmanlık hissetmedim. ‘Erbakan Hocaya git, istifa etmesini söyle’ dediler. Ondan önce yapılan konuşmada da ‘Biz Türkiye’de ciddi bir tehlike görüyoruz. Tehdit onlar değil, Milli Görüş bile değil. Samanyolu grubu bir, Ülker grubu iki, İhlas grubu üç. Bunları bertaraf edeceğiz. Bir taraf ak, bir taraf kara, biz akız. Esas tehlikeyi bunlar olarak görüyoruz’ dediler. ‘Neticede ne istiyorsunuz?’ dedik. ‘Erbakan Hocaya git, istifa etmesini söyle. Darbe yapacaktık. Sizin gazeteniz bizi bayağı zorladı. Amerikan Kongresi devreye girdi, bunu önlediler. Ama neticede biz bu hükümetin gitmesini istiyoruz, git istifa etmesini söyle’ dediler.

Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel’in de özel danışmanıydım. Gittim, böyle dediklerini anlattım. Onun da cevabı ‘Askerler çok kararlı. Bu hükümetin gitmesini istiyorlar. Yeni bir hükümet kurulacak. Mesut Yılmaz başında olacak’ dedi. Necmettin Erbakan’a gittim, ‘Hocam böyle böyle bir durum var. Ne önerirsiniz?’ diye sordum. ‘Kafanı yorma, bana bırak o işi’ dedi, beni gönderdi. Gazetede de Türkiye’nin bir darbe tehlikesiyle karşı karşıya olduğunu, Erbakan Hocanın istifa etmesinde yarar bulunduğunu yazdım.”

Çevik, 28 Şubat 1997’deki Milli Güvenlik Kurulu (MGK) öncesinde Cumhurbaşkanı Demirel’in kendisini çağırarak, “Askerler bir hazırlık içinde. Erbakan Hocanı uyar, aklını başına toplasın, ayağını denk alsın” dediğini, kendisinin de bunu Erbakan’a ilettiğini anlattı. Erbakan’ın kendisine, “Bunları kendi kulağınla mı duydun?” diye sorduğunu, “Hayır” yanıtı verdiğini ifade ederek, “‘Süleyman Bey bizi korkutuyor olabilir’ diye bir konuşma geçti.” dedi.

“Böyle bir konuşma olmadı”

Müşteki İbrahim Güngör’ün sorusuna karşılık Çevik, 28 Şubat’ı gerçekleştirenlerin FETÖ’cü olmadığını söyledi.

Daha sonra Mahkeme Başkanı Yiğitsoy, sanık Erol Özkasnak’a, İlnur Çevik’e “ABD Kongresi istemedi, darbe yapamadık.” yönünde sözler söyleyip söylemediğini sordu.

Özkasnak ise Çevik’e “Ben sana böyle bir şey söyledim mi” diye sordu. Çevik’in “Evet” demesi üzerine Özkasnak, “Bu, dünyada görülmemiş bir yalandır. Böyle bir konuşma olmadı. Çevik’i şahsi dostluğuma binaen ki öyle değilmiş, çağırmıştım. PKK ile mücadele kapsamında Turkish Daily News’in destek olmasını istedim. Başbakana mesaj göndermedim. Başbakana mesaj gönderilecekse bunu Genelkurmay Başkanı yapar. Ben haddimi, hududumu bilirim. Başbakana mesaj gönderilecek son kişi bu adamdır.” ifadelerini kullandı.

Sanık Fevzi Türkeri’nin de bu görüşmede yer aldığının belirtilmesi üzerine, aynı soru Türkeri’ye soruldu. Türkeri, yaşananların Çevik’in söyledikleriyle alakasının olmadığını bildirdi.

Bir müşteki avukatının sorusu üzerine Çevik, söz konusu konuşmayı bugüne kadar birçok mecrada dile getirdiğini ifade ederek, “Hiç kimse bugüne kadar ‘Bu böyle olmadı’ demedi” dedi.

Çevik’in ifadelerinin ardından duruşmaya ara verildi.