Enflasyon canavarı süt ürünlerinden besleniyor!

Abone Ol

Türkiye İstatistik Kurumu (TÜİK) kasım ayı enflasyon verilerini açıkladı. Yeni verilere göre, Tüketici Fiyat Endeksi (TÜFE) kasım ayında, yıllık yüzde 61,98 ve aylık yüzde 3,28 artış göstermiş.

Tüketici fiyatları bazında kasımda en fazla fiyat artışı yüzde 13,63 ile tereyağında yaşanmış.

Ürün bazlı artışlarda tereyağının ardından konservelerde yaşanan fiyat artışları dikkati çekerken sektörler bazında ise süt ürünleri sektörü, en fazla artış yaşanan sektör olarak öne çıkıyor.

Tereyağındaki fiyat artışını yüzde 11,94 ile konserve edilmiş veya işlenmiş sebze ve sebze içerikli ürünler, yüzde 10,30 ile taze süt, yüzde 9,94 ile peynir, yüzde 9,77 ile kuru sebze takip ediyor.

En fazla fiyat düşüşü ise yüzde 4,96 ile taze meyvelerde yaşanmış.

Açıklanan fiyat artışlarını, arz talep dengesi açısından değerlendirmek mümkün görünmüyor.

Hem artış gösteren ürünler bazında hem de düşüş gösteren ürün bazında bir anormallik olduğu ortada!

Zira et ve et ürünlerinde ciddi artışlar göze çarpıyor, kuru yemiş ve baklagiller grubunda da fiyat artışları yaşanıyor.

Enflasyon artışına sebep olan ana kalemlerin süt ürünleri olması hayli ilginç.

Tabloya bakıldığında, enflasyon canavarının süt ürünlerinden beslendiğini söylemek mümkün!

Toprakları verimli, iklim şartları müsait, tarım alt kültürü olan bir Türkiye’den bahsediyoruz. Doğru planlama, akil yönetim, adil destekleme, bölge bazlı üretim anlayışıyla biz bu enflasyon canavarını yenebiliriz.

Gıda ve tarım politikalarına yön veren yetkililerimizin bu rakamları bir uyarı olarak kabul etmesini ve gerekli tedbirleri almasını temenni ediyorum.

Tarım hafızamıza Körfez ilgisi var

Tarım ve Orman Bakanlığı’nın son dönemde sıra dışı işlere imza attığını görüyoruz.

Bakanlığın ardı ardına uygulamaya koyduğu yenilikler Türk tarımına can suyu gibi gelirken bölge ülkelerine de ilham kaynağı oluyor.

Çiftçi Kayıt Sistemi’nde yapılan değişiklik, artan destek miktarları, tarımsal envanter sayımı çalışması, bölgesel üretim araştırmaları, toprak analizlerine ulaşımın kolaylaşması gibi konuların tarım sektörüne büyük katkı sağlayacağı kesin.

İbrahim Yumaklı’nın bakanlık koltuğuna oturmasıyla başlayan yenilenme ve rehabilitasyon süreci, orta vadede sonuç vermeye başlayacaktır.

Önemli olan sürecin kalıcı olmasını sağlamaktır.

Yeni hamleler, sürdürülebilir yapıya kavuşturularak taçlandırılabilir.

Gelelim sıcak gündemimize.

Türkiye ile Suudi Arabistan arasında "Tarım Alanında İşbirliği Mutabakat Zaptı" imzalandığını bizzat Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı açıkladı.

Mutabakat zaptı, bölgenin iki önemli ülkesinin tarımda ciddi iş birliği yapacağını gösteriyor.

Türkiye adına Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, Suudi Arabistan adına da Çevre, Su ve Tarım Bakanı Abdulrahman Al-Fadhli heyetlere başkanlık yaptı.

Yapılan görüşmenin muhteviyatı da hayli çeşitli.

Tarım sektörünün iklim değişikliğine uyumu ile başlayan mutabakat, tarım alanında teknolojiler geliştirmek ve tanıtmak, hasat sonrası teknikler ve tarımsal ürün işleme, hayvancılık ve bitkisel üretim, bitki, tohum ve veterinerlik sertifikaları dâhil; sağlık ve hayvan sağlığı konuları, tarımsal ürünlerin sürdürülebilir arzının sağlanması, biyoteknoloji, organik tarım, balıkçılık ve su ürünleri yetiştiriciliği ve tarımda kalite politikasının geliştirilmesi, tarımda su yönetimi, özellikle tarımsal faaliyetlerden kaynaklanan su kirliliğinin izlenmesi ve tarım sektöründe suyun verimli kullanılması gibi konuları içeriyor.

Bakan Yumaklı temasları kapsamında, söz sahibi olduğumuz kanatlı eti, yumurta ve su ürünlerinin Suudi Arabistan'a ihracatıyla ilgili konuları masaya yatırdıklarını ifade ediyor.

Açıklamada, ‘Türk tarım ürünlerinin Suudi Arabistan pazarında hak ettiği yeri bulmasının önünü açacakları’ ibaresi hayli dikkat çekici.

Türkiye’den Suudi Arabistan’a yapılan ihracatın önündeki engellerin kaldırılması ve ihracat sürecinin hızlanması amacıyla yapılan mutabakat, bu üç sektör için müjde niteliğinde.