EREM ŞENTÜRK / İSTANBUL
Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, İslam İşbirliği Teşkilatı Üyesi Ülkelerin Kalkınmasında Kadınların Rolü Bakanlar Konferansı’nda yaptığı konuşmada, Müslüman topraklarındaki zulüm, savaş ve katliamlara ilişkin önemli saptamalarda bulunurken birlik çağrısı yaptı.
Batı zihniyetini batıralım
Batı zihniyetinin Müslümanlar’a büyük zarar verdiğini belirten Cumhurbaşkanı Erdoğan, sorunun dini emirlerden uzaklaşmaktan kaynaklandığını ifade ederek, “İslam âleminin şu anda içinde bulunduğu en büyük sıkıntı; Rabbimizin emri istikametinde değil de ne yazık ki tersi demek istemiyorum o da bize yakışmaz, ona uzak bir tavır içerisinde yaşamamızdan kaynaklanıyor” diye konuştu.
Erdoğan, birlik gösteremeyen başta mezhep savaşları ve terör sorunu nedeniyle parçalanan İslam dünyasının kurtuluşunun Allah’ın ipine sarılmaktan geçtiğinin altını çizerek, şunları söyledi: “İnananlar kardeştir diyoruz ama ne yazık ki kardeşliğimizin gereğini yerine getirmiyoruz. ‘Hepiniz toptan sımsıkı Allah’ın ipine sarılın’ hükmü ilahisi mevcut ama hepimiz toptan sımsıkı Allah’ın ipine değil de başka yerlere sarılanlar var. Bu şekilde bir dağınıklık içinde olan bir İslam dünyası var, 1 milyar 700 milyon nüfus. Filistin meselesi başta olmak üzere uzun zamandır gündemimizde olan sorunları henüz çözememişken yeni ve daha büyük sınamalar çıkıyor.”
Batı kaos getirir
Irkçı ve mezhepçi savaşlara isyan eden Erdoğan, Müslümanlar’ın Batı’nın İslam dünyasına çözüm değil kaos getireceğini anlaması gerektiğini belirterek, “Bunlar karşısında daha ne kadar duyarsız kalacağız. Müslümanlar’ın erkekleri katledilir, kadınları, çocukları, yaşlıları her türlü zillete maruz bırakılırken İslam dünyası tek bir anını dahi nasıl huzurlu geçirebilir? Dışarıdan aranan kurtarıcıların zaten sorunların sebepleri olduğunu görmek için daha ne kadar acı çekmemiz gerekiyor?” ifadelerini kullandı.
“BOTU ŞİŞLEYEREK BATIRAN BATI’YI ZİHİNLERİMİZDE BATIRACAĞIZ”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Botların içerisinde 70-100 kişi ondan sonra botu şişlemek suretiyle batıran o Batı zihniyetini biz ne zaman acaba zihinlerimizde batıracağız? Bunu soralım. Müslümanların içine düştüğü, düşürüldüğü bu zillete isyan etmeyenin bırakın imanını, ben insanlığından şüphe ederim.” şeklinde konuştu.
“SIKINTIYI HEP MÜSLÜMANLAR’IN ÇEKTİĞİNİ GÖRÜYORUZ”
Erdoğan, “Bölgemizde ve dünyanın her köşesinde dökülen kanlara, yitirilen canlara, uygulanan zulümlere, yaşanan mağduriyetlere baktığımızda sıkıntıyı hep Müslümanların çektiğini görüyoruz. Daha acısı, dökülen Müslüman kanlarının büyük bölümünün faillerinin de yine Müslümanlar olmasıdır. Bu çarpıklığın daha fazla devam etmesine izin vermemeliyiz.” şeklinde konuştu.
“DAHA NE KADAR ACI ÇEKMEMİZ GEREKİYOR?”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Etnik ve mezhebi ayrışmalara dayalı çalışmalar, soruyorum daha ne kadar sürecek?” diyerek şunları kaydetti:
“Bunlar karşısında daha ne kadar duyarsız kalacağız. Müslümanların erkekleri katledilir, kadınları, çocukları, yaşlıları her türlü zillete maruz bırakılırken İslam dünyası tek bir anını dahi nasıl huzurlu geçirebilir? Dışarıdan aranan kurtarıcıların zaten sorunların sebepleri olduğunu görmek için daha ne kadar acı çekmemiz gerekiyor?”
Erdoğan, “Şayet İslam ülkeleri olarak birlik olursak, bölgemizdeki sorunları başka hiçbir güce, hiçbir odağa ihtiyaç duymadan biz kendimiz çözeriz. Bu konuda hiçbir fedakarlıktan kaçınmayacağımızı sizlerin huzurunda ben bir kez daha ifade ediyorum.” dedi.
“BUNLARIN TABANI İBADET, ORTASI TİCARET, TAVANI DA İHANET”
Cumhurbaşkanı Erdoğan, FETÖ ile ilgili olarak da “Ben diyordum ki; bunların tabanı ibadet, ortası ticaret, tavanı da ihanet diyordum. Şimdi tabanı ibadet demekten de biraz çekinmeye başladım. Çünkü bazı gerçekler olduğu halde hâlâ aynı istikamette gidenler var. Temenni ederim ki Rabbim onlara da hidayet verir.” şeklinde konuştu.
Erdoğan, konuşmasına şöyle devam etti:
“İslam İşbirliği Teşkilatı üyesi ülkeler olarak, bu terör örgütlerinin tamamıyla da kararlı bir şekilde mücadele etmek mecburiyetindeyiz. Türkiye olarak batı ülkelerine her fırsatta tekrarladığımız bir ikaz var; diyoruz ki ‘terör örgütleri arasında ayrım yapılmasın.’ ‘Benim teröristim iyidir, senin teröristin kötüdür’ gibi bir anlayış, tüm insanlığı felakete sürükler. Çünkü terör örgütleri kandan ve vahşetten beslendikleri için karakterleri gereği her an kendilerine destek veren ülkeleri de vurabilirler.”
“Arap Birliği’nin dik durması lazım”
“Arap Birliği’nin dik durması lazım. Niye dik durmuyorlar” diyen Erdoğan, şöyle devam etti:
“Yani katil Esed’i savunmak samimi bir Müslüman’ın tavrı olabilir mi? 600 bini aşkın Müslüman’ı Suriye’de öldüren bir insanın, soruyorum hanım kardeşlerim sizlere, sizin duygularınız bu noktada çok daha hassastır, böyle bir insanı savunmak bir Müslüman’ın haddine midir? 600 bini aşkın Müslüman’ı öldürüyor. Kalkıp da hâlâ Esed’i savunmak bir Müslüman’ın şanından değildir.”
Erdoğan, “Ben diğer tüm sıfatlarımdan ari şekilde Türkiyeli bir Müslüman olarak Suriye’de yaşananlardan hicap duyuyorum. Irak’ta yaşananlardan hicap duyuyorum. Afganistan’da yaşananlardan hicap duyuyorum. Somali’de, Yemen’de, Libya’da yaşananlardan hicap duyuyorum. Akdeniz’de, Ege’de derme çatma deniz araçlarıyla sınır kapılarında itilip kakılma pahasına Avrupa ülkelerine gitmeye çalışan Müslümanları gördükçe utanıyorum, hicap duyuyorum. Ama bir taraftan da hırsım artıyor, kinim artıyor. O dergilerinin kapağına Aylan bebeğin resmini basmak suretiyle, ondan bir şeyler kotarmaya çalışanları gördükçe, kinim artıyor, hırsım artıyor. Çünkü dürüst değiller, samimi değiller.” ifadelerini kullandı.