Dünya

Emete Gözügüzelli: UAD Filistin ve Gazze'ye yönelik askeri operasyonları sona erdirme kararı almadı!

Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Uluslararası Adalet Divanı’nın, İsrail’in Gazze’deki soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetmesi ile ilgili, “Alınan karar, Filistin ve Gazze’ye yönelik askeri operasyonları sona erdirme kararı değil; zannederim ki bu operasyonların sürdürülmesine, diğer taraftan mahkemenin yeşil ışık yakmaya devam ettiğini gösteriyor.” dedi.

Abone Ol

Gökhan Erek / Özel Haber

İsrail, 7 Ekim tarihinden bu yana Filistin, Gazze, Batı Şeria’da  hiçbir hukuk kuralı tanımadan çocuk, kadın, yaşlı demeden katliam ve soykırım faaliyetlerine devam ediyor.

Güney Afrika Cumhuriyeti ise İsrail’in Gazze’de gerçekleştirdiği fiillerin Soykırım Sözleşmesi’ni ihlal ettiği gerekçesiyle açtığı davadaki ihtiyati tedbir taleplerine ilişkin, Uluslararası Adalet Divanı (UAD) İsrail’in Gazze’deki soykırımı önlemek için tüm tedbirleri almasına hükmetti.

Peki Uluslararası Adalet Divanı’ndan İsrail için çıkan ara karar nasıl yorumlanmalı? İhtiyadi Tedbir Kararı ne anlama geliyor? UAD İsrail aleyhine ileri sürülen iddiaların, makul seviyede ispatladığına hükmetti, süreç nasıl ilerleyecek? İsrail, savaş ve soykırım suçlusu olarak yargılanacak mı? UAD’den çıkan kararın bağlayıcılığı nedir, İsrail saldırıları durduracak mı?

Ankara Sosyal Bilimler Üniversitesi Öğretim Üyesi Doç. Dr. Emete Gözügüzelli, Diriliş Postası’na değerlendirdi. 

İSRAİL’İN KUSURLU OLDUĞUNU GÖSTEREN BİR KARAR!

Uluslararası Adalet Divanı’ndan çıkan kararın İsrail için çok önemli olduğunu belirten Doç. Dr. Emete Gözügüzelli,  “İsrail'in Soykırımı Önleme ve Cezalandırma  Sözleşmesi’nin  üzerine var olan yükümlülükleri yerine getirme konusunda  kusurlu olduğunu da gösteren bir karardır. Dolayısıyla ara emir verilmesi hususunda mahkemenin, derhal İsrail Yönetimine  soykırımın önlenmesi için gereken tedbirleri alma noktasında harekete geçmesi yönünde hüküm vermesi var olan zararın varlığının çok somut bir şekilde gerek sivillere gerek sivil altyapıya  yönelik İsrail tarafından gerçekleştirildiğini bize gösterir.” şeklinde konuştu.   

GEÇİCİ ÖNLEM KARARI

İsrail’in, mahkemenin yargı yetkisine itiraz ettiği için mahkemeden davayı genel listesinden çıkarmasını yani reddetmesini istediğini hatırlatan Doç. Dr. Gözügüzelli, sözlerini şu şekilde sürdürdü, “Fakat mahkeme ilk bakışta prima facie  dediğimiz (karşıtı ispatlanıncaya geçerli delil) gibi hukuki bir terimle süreç ile ilgili  Güney Afrika tarafından ortaya konulan hukuki bulguları, doğrudan sivillere  uygulanan muamelelerin çok ciddi ihlaller içerdiği  açıklamalarıyla soykırım sözleşmesinin ihlal  edildiğine dair bulguların varlığını kabul ettiğinden ötürü dava ile ilgili geçici önlem kararı alma konusunda hareket etti. Burada soykırım yapmaya doğrudan veya dolaylı bir şekilde herhangi bir devletin içerisinde bir kalkışma olduğunu da  ilgili devlet bunu mutlak surette önlemekle mükelleftir.” 

İNSAN HAKLARI İLE İLGİLİ SOYKIRIM SÖZLEŞMESİ

Geçici tedbirlerin,  hakların korunması ile  ilgili olduğunu söyleyen Doç. Dr. Gözügüzelli,   “İnsan hakları ile ilgili Soykırım Sözleşmesi vardır.  Mahkeme esas hakkında, nihai kararının  kapsamı gereği, soykırım sözleşmesinin ihlal edilip edilmediği konusu ile  alakalı sınırlı olsa bile bizzat  buradaki geçici önlemler konusunda mevcut olarak Güney Afrika’nın iddia ettiği hakların, makul olup olmadığını ve bu haklarıyla talep edilen geçici önlemler arasında bir bağlantı olup olmadığına karar verme noktasında hareket etmiş ve ilgili kararını vermiştir.” ifadelerini kullandı.

ESAS MESELE FİLİSTİN HALKININ GÜVENCE ALTINA ALINMASI

Mahkeme tarafından yapılan değerlendirmenin onarılamaz veya ortaya çıkan çok önemli zararların  ortadan kaldırılması, durdurulması yönünde hakların tesisi açısından son derece korunması için önemli olduğunun altını çizen Doç. Dr. Gözügüzelli,  şunları kaydetti, “Buradaki esas mesele bizzat Filistin halkının yaşamsal olarak varlığının tehlike altında olması hasebiyle gereken güvencenin alınması  gerekliliği üzerine  geçici önlemler konusunda  mahkeme İsrail'in adım atması yönünde hüküm vermiştir.”

ÖN İTİRAZ SÜRECİ

Doç. Dr. Gözügüzelli alınan karar sonrası davaya, esasa ilişkin olguların  görüşülmesi  sürecinin  baş göstereceğini aktararak, “Tabi Ön İtiraz Süreci var.  Ön İtiraz Süreci sonrasında esası ilişkin olgular, söz konusu olacaktır. İsrail'in, özellikle sözleşme ile ilgili yükümlülüklerini ihlal edip etmediği ile ortaya konan olguları değerlendirilecektir.  Bu konuda ilgili deliller, tanıklar,  dinlenecek süreç  başlayacaktır.” ifadelerine yer verdi. 

İSRAİL YARGILANACAK MI?

İsrail’in, Uluslararası Adalet Divanı’ndan çıkan karar sonrası yargılanmayacağını dile getiren Doç. Dr. Gözügüzelli, sözlerine şu satırları ekledi, “İsrail sadece 1948 Soykırımı Önleme ve Cezalandırma  ile ilgili yükümlülüğü  ihlal edip etmediğine dair  bir dava ile karşı karşıyadır.” dedi. 

“ULUSLARARASI ADALET DİVANI’NIN SINIRLI YETKİSİ VAR”

Savaş suçlularının, Uluslararası Adalet Divanı’nda yargılanmadığını hatırlatan Doç. Dr. Gözügüzelli, sözlerine şu satırları ekledi, “Dolayısıyla insanlara karşı suçlar ve savaş suçları Uluslararası Adalet Divanı’nda  görülen dava içerisinde yer almaz. Uluslararası Adalet Divanı’nın bizzat Güney Afrika'nın ortaya koyduğu hukuki talep doğrultusunda  davayı görmekle sınırlı yetkisi vardır. Burada İsrail'in özellikle Soykırım Sözleşmesi kapsamındaki niyeti tespit edilerek bu sözleşmedeki ilgili yükümlülüklerini ihlal edip etmediği tespit edilecektir.”

SOYKIRIMA İLİŞKİN BULGULAR ORTAYA ÇIKTI

Doç. Dr. Gözügüzelli, İsrail'in kendisini savunmak amacıyla ortaya koyduğu iddiaların  tamamen ortadan kalktığını dile getirerek, şunları kaydetti, “Sözleşmeyi ihlal etmediği iddialarını savunan İsrail, tamamen başarısızlıkla sonuçlanan bir netice ile karşı karşıya kalmış oldu. Bunun bir anlaşmazlık olmadığı, mevcut ve makul bir şekilde soykırıma ilişkin bulguların varlığı ortaya çıktığı için dava, bundan sonraki süreçte ilerletilerek  sonuçlandırılacaktır.” 

SALDIRILARI DURDURMASI BEKLENMİYOR

İsrail'in, uluslararası hukuku yok sayan tutumu dikkate alındığında, kurallara uymasının beklenemeyeceğini ifade eden Doç. Dr. Gözügüzelli, “Uluslararası Adalet Divanı’nın, Geçici Önlemler Kararı dahil olmak üzere aldığı kararlar bağlayıcıdır  ve yerine getirilmesi şarttır.  İsrail'in, saldırıları durdurması ile ilgili maalesef Uluslararası Adalet Divanı, Ukrayna ve  Rusya Savaşı ile ilgili Ukrayna tarafından açılan Geçici Önlemler konusundaki mahkeme kararıyla örtüşen bir durum olmadığını  görmekteyiz.”

"MAHKEME ASKERİ OPERASYONLARI SONA ERDİRME İLGİLİ KARAR ALMADI"

Doç. Dr. Gözügüzelli, mahkemenin, askeri operasyonların sona erdirilmesi ile ilgili karar almadığının altını çizerek, sözlerini şu şekilde sonlandırdı, “Bu da zannederim ki bu operasyonların sürdürülmesine, diğer taraftan mahkemenin yeşil ışık yakmaya devam ettiğini gösteriyor. O nedenle buradaki ince çizgi, evet insani yardımların içeriye girmesi, İsrail'in Gazze’deki soykırımı önleme üzerine  yükümlülükleri hayata geçirmesine  davet edilmesi ve bunun için bir ay içerisinde ilgili adımları atıp  mahkemeye rapor sonrası beklenmekte.  Fakat İsrail’in, bu kurallara  uyum sağlaması, hukuka uyması, sahadaki faaliyetlerine  baktığımızda çok da mümkün değil.”