Geçen ay Mısır’ın Tanta ve İskenderiye kentlerinde iki Kıpti kilisesine pazar ayinleri sırasında düzenlenen saldırıda onlarca kişi hayatını kaybetmişti.
Saldırıların ardından Mısır medyası El Ezher’i hedef alan yayınlar yapmaya başladı.
İslam dünyasının en köklü dini eğitim kurumunun terörist yetiştirdiği ve eğitim programının değiştirilmesi gerektiği iddia edildi.
Cuntanın en ateşli savunucularından Ahmet Musa, El Ezher’in dini söylemlerinin terörle mücadelede başarısız olduğunu söyledi.
Halit Salah, “Acaba El Ezher içinde tekfirle gerçekten mücadele etmek isteyen kimse var mı?” diyerek tarihi eğitim kurumunun tekfirle mücadele etmediğini öne sürdü.
Fatıma Naut ise daha da ileri giderek, sanki saldırıyı gerçekleştirenler El Ezher hocaları veya öğrencileriymiş gibi, Kıpti kiliselerine düzenlenen saldırılardan El Ezher’i sorumlu tuttu.
Oysa saldırıları üstlenen DAEŞ, El Ezher’i tekfir ediyor.
El Ezher de yayınladığı bildirilerle DAEŞ ve El Kaide eylemleri başta olmak üzere her türlü terör saldırısını açıkça kınıyor.
Darbe yanlısı Mısır medyası hep bir ağızdan bir şey söylüyorsa o söylenenin arkasında cuntanın olduğunu anlamak için uzman olmaya gerek yok.
Mursi’nin devrilmesine destek verdiği halde darbeciler El Ezher’i neden hedef tahtasına oturttu?
Bazı gözlemciler cevabın cunta lideri Abdülfettah El Sisi ile ABD Başkanı Donald Trump arasında saldırılardan yaklaşık bir hafta önce gerçekleşen görüşmede gizli olduğu görüşünde.
“Sisi Amerika’dan döndü, El Ezher’e saldırmaya başladı” diyorlar.
Cunta liderinin Trump’a El Ezher’in eğitim programını değiştirme sözü verdiği iddia ediliyor.
İslami eğitim veren üniversitelerin ve okulların eğitim programları 11 Eylül saldırılarının ardından da gündeme gelmiş ve özellikle Suudi Arabistan’a bu konuda yoğun baskı yapılmıştı.
Kur’an-ı Kerim’deki cihat ayetleri ve Peygamber Efendimiz’in(sas) birçok sahih hadisi hedef gösterilerek ders kitaplarından çıkarılması gerektiği söylendi.
Anlaşılan El Ezher de bugün benzer bir kampanyayla karşı karşıya.
El Ezher, Mısır’ın temel taşlarından biridir ve El Ezher’le oynamak o kadar kolay değildir.
Ateşle oynamaya benzer.
Kendisine yöneltilen eleştirilere rağmen El Ezher bugüne kadar terörist değil birçok değerli alim yetiştirdi.
Bilakis El Ezher ve benzeri kurumların yokluğu ya da tamamen işlevsiz hale getirilmesi radikal örgütlere zemin kazandırır.
Abdülfettah El Sisi’nin darbe yanlılarını El Ezher’e saldırtmasının arkasında bu tarihi kurumu tamamen kontrol altına alıp kendi politikaları doğrultusunda kullanma arzusu yattığı görüşünde olanlar da var.
Cunta lideri bir süredir “dini söylemde reform” yapılması gerektiğini dile getiriyor.
El Ezher ise Abdülfettah El Sisi’nin bu yaklaşımına sıcak bakmıyor.
Bu nedenle darbe yanlısı medya El Ezher’e “dini söylemde reformu engellemek” ve “terörle mücadeleden korkmak” türünden suçlamalar yöneltiyor.
Abdülfettah El Sisi ve El Ezher arasındaki gerginlik yabancı medyaya kadar ulaştı.
The Economist, El Ezher’in Sisi’nin “dini söylemde reform” hayaline karşı çıktığını yazdı.
Abdülfettah El Sisi, geçenlerde erkeklerin eşlerinden sözlü olarak boşanmasını yasaklayan bir yasa çıkarılmasını istemişti.
El Ezher, cunta liderinin bu görüşüne kesin bir dille karşı çıktı ve El Ezher Büyük Alimler Konseyi 5 Şubat’ta yayınladığı bildiride, şartlarına uygun yapılan sözlü talakın geçerli olduğunu açıkladı.
Görünüşe göre Abdülfettah El Sisi El Ezher’i ikna edemeyeceğini anlayınca kurumu doğrudan hedef almayı seçti…