Ekrem İmamoğlu’nun mağduriyeti hakkında

Abone Ol

Sahi birisi bana Ekrem İmamoğlu’nun hangi konuda ne derece mağdur olduğunu anlatabilir mi?

Nereden kaynaklanıyor Allah aşkına bu mağduriyet hikâyesi?

Ben okuyorum, araştırıyorum, soruyorum ama bir türlü mağduriyet oluşturacak bir şey bulamıyorum.

Seçim süreci başlangıcından itibaren Ekrem İmamoğlu ağlamaklı bir tavırla üzülüyorum, kırılıyorum, bana böyle yaklaşmayın sevgi ile yaklaşın şeklinde kendi çizdiği mağduriyet tablosundan başka bilmiyoruz. YSK takdiri ile şaibeli bir tutanaklar, pusulalar, seçmenler ve cetveller dolayısıyla alınan seçimin yenilenmesi kararı ise gerçekten kazandığını düşünen birisi için mağduriyet oluşturmaz.

Bir tek kişilik tiyatral gibi seyrediyoruz ama sadece seyrediyoruz. Kimsenin soru sormasına müsaade etmeyen sorulan sorulara buraya ünlem koyalım, konuşmayalım, bu konuya girmek istemiyorum şeklinde top çeviren bir tür sahne performansı.

Tüm İstanbul’u kucaklayacağım, sevgi yayalım, umut yayalımdan öte de bu medeniyet beşiği kadim şehri muasır seviyelere çıkarma ile ilgili nasıl bir projesi vardır acaba diye düşünsek bir şey bulamıyoruz, araştırsak diş kovuğu dolduracak bir kırıntı yok!

Gerçekten de 21 yıldır İstanbulumuzda yaşayan bir köşe yazarı olarak Ekrem İmamoğlu’nun projelerini, yapacaklarını hatta kesinlikle şunları yapmayacağım şeklindeki taahhütlerini duysam bu seçimlerde hayati derecede öneme sahip olduğu fark edilen reyimi değerlendirebilir miyim? Tabii ki de evet. Adamda vizyon var, ufuk var, konuştuğu şeyler çok yerinde, projeleri çok dengeli ve ayağı yere basıyor diyebilirim. Ama yok! Bulamıyorum. Rastlayan varsa Allah aşkına beni de bilgilendirsin.

Tüm bunlara rağmen kendisini eleştiren vatandaşlar ile yaşadığı diyaloglarda dahi ne türden bir iletişim tarzını benimsediği ortada. Eleştiriye tahammülü yok Ekrem Beyin. Kimse ona bir şey sormasın, kimse onu eleştirmesin, kimse ondan başka bir fikirde olduğunu yüzüne söylemesin aksi halde hakaret dili, ishitzai beden dili, küçümseyici kelimeler çarşı pazar seriliyor. Bunları görüyor muyum, duyuyor muyum, okuyor muyum? Evet.

Halkın bir kesiminden aylık akbil miktarındaki indirim vaadiyle, su faturalarında yapılacak indirimle birkaç çiçekli, böcekli sevgi, saygı, umut vs. yüreğe sızmamış dil oyunlarıyla oy alınabilir mi? Evet.

Peki bu İstanbul’u yönetmek için yeterli mi? Hayır.