Dünyayı artık Çinliler kurtaracak!

Abone Ol

Hep söylerim; sinema, küresel, bölgesel ya da ulusal gelişmelerden gayrı değerlendirilemez. Sinema tarihinin her kritik dönemleri savaşlar, ekonomik gelişmeler ve insani krizlerden etkilendi.

Son yıllarda dünya ekonomisi 2 kutuplu hale geldi. Tahmin edeceğiniz üzere ABD ve Çin. Bir dönem dünyanın iki kutbunu ABD ve Sovyet Rusya oluşturuyordu. Sinemada da bunun yansımalarını görüyorduk. Mesela Stanley Kubrick’in Uzay Yolu: 2001 filmi 1968’de yapılıp geniş yankı uyandırdıktan sonra 1971’de Tarkovsky’nin Solaris’i perdeye çıkmıştı. Genel kanaat, Solaris’in Uzay Yolu: 2001’e cevap niteliğinde olduğuydu.

Bugünlerde de benzer bir durum yaşıyoruz. Aktörlerden biri yine ABD. Karşısındaysa Çin var.

Christopher Nolan’ın 2014’te vizyona soktuğu Yıldızlararası çok ses getirdi. 165 milyon dolar bütçesi olan film 675 milyon dolar civarı hasılat elde etti. Yakın zamanda da Çin’in bugüne kadar çektiği en büyük film olarak nitelendirilen The Wandering Eart vizyon gördü. Film o kadar etkili oldu ki Netflix de satın aldı. Ve tanıtım sorunu yaşayan film Netflix sonrası şöhreti yakaladı. Bu filmin de ABD yapımı Yıldızlararası’na cevap olduğu yolunda yorumlar var.

Çin’de 50 milyon dolar bütçe ile hayata geçirilen The Wandering Earth (Göçebe Dünya) beklenmeyen bir şekilde 700 milyon dolar hasılat elde etti. Elbette ki bu hasılatın büyük kısmı Çin’de kazanıldı.

ABD ile Çin arasındaki ekonomik rekabetin göstergelerinden biri olarak iki ülkenin yüksek bütçeli filmlerinin kıyaslanması çok normal.

Elbette bütçe noktasında Hollywood yapımlarının seviyesine ulaşılması zor. Zira iyi bir Hollywood filminin bütçesi 100-200 milyon dolar arasındadır. ABD dışında dünyanın neresinde hayata geçerse geçsin bir filmin bütçesi 50 milyon doları geçerse devasa yapım olarak nitelendirilir. Sebepler malumunuz.

Göçebe Dünya filminin gösterdiği bir şey daha var. Bilim-kurgu türündeki filmin hikâyesi enteresan. Güneş’in Dünya’yı yok etmesini engellemeye çalışan insanlık bir çözüm bulur: Göçebe Dünya Projesi…

Dünya -bir şekilde- hareket ettiriliyor ve Güneş’ten uzağa yeni bir galaksiye götürülmek isteniyor. Elbette sorunlar çıkıyor ve dünya, yok olmaktan son anda kurtarılıyor. Elbette kurtaranlar Çinliler. Parayı verenin düdüğü çalması meselesi…

Burada dikkat çekmek istediğim husus şu ki…

Bugüne kadar dünyayı kurtaranlar hep Amerikalılar oldu. Çünkü devasa Hollywood yapımlarındaki bilim-kurgu filmleri onlar yaptı. Artık teknoloji ve ekonominin yardımıyla Çin, bu noktada rakip olmaya başlayacak gibi. Dünyayı kurtaranlar artık Çinliler olacak.

Başka ülkelerin benzer örnekleri de çıkabilir. Çünkü teknolojinin geldiği nokta, -belli bir seviyeden sonra olmak kaydıyla- sinema üretimini daha demokratik hale getirdi. Artık pahalı yapımları masa başında kurtararak hayata geçirmek mümkün. Zira Göçebe Dünya filmi de büyük oranda masada kotarılmış.

“Türkiye’de öyle bir film çekilebilir mi” sorusu aklınıza geliyor elbette. Cevap çok net; çok zor!

Bilim-kurgu için elbette öncelikle ciddi miktarda bütçe gerekiyor.

50 milyon dolar bugün 300 milyon TL yapıyor.

Başka söze gerek var mı?