Yaşam

Dünyada en yaygın göz rengi hangisidir?

Bir zamanlar, dünya üzerindeki tüm insanların gözleri kahverengiydi. Ta ki, yaklaşık 6.000 ila 10.000 yıl önce tek bir kişide OCA2 genini etkileyen genetik bir mutasyon meydana gelene kadar. Bu mutasyon, iristeki melanin pigmentinin üretimini etkileyerek, kehribar ve ela tonlarından yeşil ve maviye kadar daha açık göz renklerinin ortaya çıkmasına yol açtı.

Abone Ol

Mehmet Akif Çavdarlı - Diriliş Postası 

Önceleri, sadece birkaç genin göz rengini kontrol ettiği düşünülüyordu, ancak bilim insanları bu sürecin düzinelerce genle bağlantılı olduğunu buldu. Bu karmaşıklığa rağmen, göz renginin dünyanın farklı bölgelerinde nasıl ortaya çıktığına dair net eğilimler var.

En yaygın göz rengi

Kahverengi gözler, günümüz insanlarının en yaygın göz rengidir. Ancak, farklı göz renklerinin oranı bölgeden bölgeye, ülkeden ülkeye büyük ölçüde değişir.

ABD'de nüfusun %45'i kahverengi gözlü, %27'si mavi gözlü, %18'i ela gözlü, %9'u yeşil gözlü ve kalan %1'i ise yukarıda listelenmeyen bir göz rengine sahiptir. Bu veriler, Amerikan Oftalmoloji Akademisi'nin 2014 yılında ABD'de 2.000 kişi üzerinde yaptığı bir ankete dayanmaktadır.

Dünyanın başka yerlerinde ise durum farklıdır. Afrika'da göz rengine bakan az sayıda çalışma olmasına rağmen, Güney Asya ve Doğu Asya'da kahverengi gözlerin baskın olduğu aşikardır.

2019'da yapılan bir araştırma, Avrupa ve Orta Asya'daki bazı ülkelerin göz rengine ilişkin verileri inceleyerek bunları "kahverengi/ela", "orta" ve "mavi" olarak ayırdı. Ermenistan gibi ülkelerde gözlerin yüzde 80'den fazlası kahverengi ve sadece yüzde 3'ü maviyken, İzlanda'da gözlerin yüzde 9'u kahverengi ve yüzde 74'ü maviydi.

Sonuçların dağılımı

Mavi gözlere ne oldu?

Avrupa, özellikle mavi gözler açısından, dünyanın geri kalanına göre daha fazla göz rengi çeşitliliğine sahiptir. Bilim insanları bu durumun nedeninden tam olarak emin değiller, ancak birkaç teori ortaya atılmıştır.

Bir teori, açık renkli ten, saç ve gözlerin tarih öncesi insanların ışığın daha az olduğu kuzey enlemlerine uyum sağlamasına yardımcı olduğunu öne süren "D vitamini hipotezi"dir. Bir diğer teori ise bunun, Avrupalıların daha fazla Neandertal genine sahip olmasıyla ilgili olabileceğidir. Gerçekte, genetik sürüklenme, kurucu etkiler, doğal seçilimin gevşemesi ve cinsel seçilim gibi faktörlerin karmaşık bir karışımı olması muhtemeldir.

Ve hayır, mavi gözlerin yok olmaya yüz tuttuğuna dair bir kanıt yoktur. Mavi gözleri kodlayan genler çekinikken, kahverengi gözler baskındır, yani bir kişinin bu özelliğe sahip olması için mavi göz genlerini her iki ebeveyninden de miras alması gerekir.

Bu, mavi gözlerin sonunda popülasyondan silinebileceği yönündeki bazı hatalı iddialara yol açmıştır (benzer iddialar genellikle kızıl saçlar için de söylenir). Ancak, mavi gözlerin öngörülebilir gelecekte yok olma olasılığı çok düşüktür çünkü yeterli sayıda insan, insan popülasyonunda çekinik özellikleri koruyacak genleri taşımaktadır.

Kızıl saçlılar ve bitişik kulak memesi gibi, mavi gözler de muhtemelen kalıcı olan çekinik bir özelliktir.