Yaşadığımız dönemi anlatmak için kelimeleri bile zor seçiyorum. Görülmemiş, garip, acayip, garabet gibi kavramlar bile yetersiz kalıyor. Yeni diye bilinen birçok şeyin gereksiz olduğunun anlaşıldığı bir dönem diye tanımlayabiliriz. Bu dönemin en tuhaf tarafı “modernite” denilen ve yüzyıllardır insanlığı yönlendiren felsefenin ne kadar boş ve anlamsız olduğunun ortaya çıkması sanırım. Kanaatimce,‘postmodern’ bir anlayışın hakim olacağı, geçmişin değerlerinin daha önemli hale olacağı bir döneme giriyoruz. Hâlâ çok çalışmak ama ne için? Yiyecek ve temizlik malzemesi dışındakiler acaba gerçek ihtiyaç mı olduğunun sorgulandığı yeni bir dönem geliyor. Bu sonuç, mevcut şartlarda ekonomi çarkları denilen mekanizmanın varlığını sürdürebilmesi için yaşamları hiçe sayılanların aldığı bir intikamın sonucu muydu acaba?
Tuhaf zamanlardan geçiyoruz
Bütün o modern dünya dediğimiz daha ileri durumda olan çağdaşlığa, bilime, teknolojiye, endüstriye rağmen gelinen noktada yaşamlarımızı sürdürebilmeyi basit bir şeye, sadece ellerimizi 20 saniye boyunca sabunla yıkamaya bağlamış durumdayız. Ne enteresan değil mi?
Sabunun faydaları nelerdir
Tüm dünyayı muhasara altına alan bu Kovid-19 pandemi hastalığına karşı en etkili bir ürün olarak görünen sabun nedir ne değildir, niye bu kadar önemlidir. Bu virüse karşı ne gibi etkileri vardır? Tüm bu sorulara cevap bulmaya çalışacağım bu yazıda, öncelikle basit bir temizleme aracı gibi görünen sabunun, ana hammaddesi olan yağdan biraz bahsedelim. Allah’ın hikmetine bakın ki, hammaddesi yağ olan bir sabun üzeri yağla kaplı olan her şeyi çözüyor. Bu virüs bile olsa. Bu yüzden de gastronominin sahasına da giren sabunun en iyisi, kaliteli bir yağdan elde edilir. Bu da bence zeytinyağıdır. Elbette diğer yağlardan sabun yapılmaktadır ama benim tercihim hep zeytinyağından yapılan sabun olmuştur. Günlük hayatımızda temizliğin bir parçası olarak kullandığımız sabun aslında kimyasal bir üründür. En basit ifadeyle, yağ asidi ile alkali baz reaksiyonundan oluşur. Sabun üretiminde kullanılan yağ miktarı ile baz miktarının dengeli karışımından elde edilir. Bu denge iyi ayarlanmazsa, sabun cilde zarar verir ve tahrişe sebep olur.
Zeytinyağından elde edilen ve renksiz beyaz sabunlar
Her zaman söylediğim gibi bu konularda uzman değilim. Ancak araştırmamda elde ettiğim bilgileri size aktarıyorum ve takdiri size bırakıyorum. ABD Gıda ve İlaç İdaresi, (FDAwww.fda.gov/drugs) antibakteriyel sabunların faydasından çok zararı olduğunu açıklamış. FDA Direktörü Dr. Janet Woodcock, ellerinde bulunan bazı verilerde, içeriğinde “triclosan” ve “tricarbon” olan bu antibakteriyel malzemenin uzun vadede daha zararlı olduğunu gösteren sonuçlar olduğunu söylemiş. Diğer bir tür olan sıvı sabunlar hakkında da Ege Üniversitesi’nin yaptığı araştırmalara göre sıvı sabunun eldeki açık yaralara temas etmesi durumunda cilt kanseri riskini artırdığını ortaya koymuş. Renkli sabunların içinde bulunan çeşitli renklendirici kimyasallar ise el ve yüze temas ettiğinde alerjik reaksiyonları tetikleyebiliyor.
Bu süreçte evde kalırken, birçok yöreden bana sağlıklı zeytinyağından yapılmış sabunlar geldi. Altta yörelerini ve Instagram hesaplarını yazıyorum. Takip edip gönül rahatlığıyla temin edebilirsiniz.
Manisa/Saruhanlı/SeyitobaZeytinyağının Sabunu www.altinseyit.com.tr@altinseyitzeytinyaglari
Bursa/Gemlik/ Barut markası Zeytinyağının Sabunu @zeytinyagi_zeytin16
Balıkesir/Ayvalık/Cunda adası Zeytinyağının Sabunu @liveinayvalik
Mardin/Derik/ Zeytinyağının Şemim Sabunu, @semim_sabun
Bu sabunların hepsini kullandım, birbirinden değerli bu ürünleri üretenleri gönülden tebrik ediyorum. Yazının boyutu münasebetiyle kooperatif ürünü olduğundan dolayı sadece Şemim sabunlarından biraz bahsedeceğim.
Şemim sabunu
Güzel kokulu anlamına gelen Şemim sabunu, bir grup Mardinli kadının azminin emeğinin ve gerçekleşmesini tasavvur bile edemedikleri hayallerinin bir ürünüdür.
Mardinli kadınlarımızın doğaya zarar vermeyen, Derik zeytinyağından %93 saflık derecesi ile Şemim Sabununu üretmelerini takdir ediyorum. Mardinli 74 kadın bir araya gelmiş, başlarında ünlü şef Ebru Baybara Demir olmak üzere dünyanın en iyi sabunları arasında yer alan ‘Halep Sabunu’ndan ilham alarak Mardin’de ‘Şemim Sabunu’nu üretmişler. Aslında bu Mardinli kadınlarımıza yönelik, “Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü” (FAO) “AAR Japan” ve Mardin “Şükran Ekonomik, Tarımsal Kalkınmayı ve Sosyal Gelişimi Destekleme Derneği” işbirliğinde yürütülen bir proje. Mardin’in Derik İlçesinde üretilen hakiki zeytinyağı ve defne yağı karıştırılarak geleneksel yöntemlerle üretilen şemim sabunu yöreye ait ikliminden dolayı sadece Nisan, Mayıs, Eylül, Ekim, Kasım aylarında üretilmektedir.
Mardinli ve Suriyeli kadınlarını ortak bir kültürde birleştirerek aralarındaki iletişimi güçlendiren bu proje aynı zamanda sağlıklı bir entegrasyon kurulmasına da imkan sağlamaktadır. Bu proje ile Türkiye’de ilk kez mülteci ve yerel halk ortaklığında “Artuklu Topraktan Tabağa Toplumsal Kalkınma Kooperatifi” de kurulmuş. Kooperatif ile birlikte kadınlar ürettikleri sabunların hem satış sürecini yönetebilecek hem de hayatlarını üretici olarak sürdürebilecekler.
Bana sabunlarını gönderen firmalara ayrı ayrı teşekkür ederken, özellikle Mardinli kadınları biraya getirerek Şemim Sabunlarını üretmede öncülük ettiği için Şef Ebru Baybara Demir’i gönülden tebrik ediyorum.