Son dönemde enflasyon ve hayat pahalılığı kavramlarıyla sıkça karşılaşıyoruz. Özellikle genç çiftler bu ekonomik zorluklarla başa çıkmaya çalışırken, "Evlenelim mi, evlenmeyelim mi?" sorusu daha da karmaşık bir hâle geliyor. Aşkla atılan adımların yanı sıra düğün hazırlıklarının ve salon masraflarının getirdiği ek yükler...
Ancak son günlerde kafamı daha çok meşgul eden bir konu var; düğün salonlarının güvenliği. Irak'ta yaşanan ve 115 kişinin hayatını kaybettiği yangın, düğünlerin sadece mutlulukla anılmadığını, aynı zamanda olası hayati riskleri barındırdığını gözler önüne serdi.
Böyle bir felaketle karşılaşma ihtimali bile korkutucu. Düğün salonları genellikle kalabalık oluyor, bu da yangın gibi durumlarda büyük risk oluşturuyor. Musul'daki olay, bu riskin sadece bize özgü olmadığını, dünyanın dört bir yanında benzer tehlikelerin bulunduğunu gösterdi.
Ülkemizde de birçok salon, yangın güvenliği konusunda eksik. Bu tür olayların başımıza gelmemesi için yetkililerin harekete geçmesi şart. Düğünler, hayatımızın en özel anlarından biri olmalı.
Genç çiftler zaten ekonomik sıkıntılarla boğuşuyor, bu gençliğin omuzlarına en mutlu olabilecek günlerden bir tanesinde güvenlik endişesi de eklemek istemeyiz. Devletin ve ilgili kurumların bu konuda adım atması, bizi biraz olsun rahatlatacaktır. Hem cebimiz hem kalbimiz hem de can güvenliğimiz için...
Bir düğünü planlarken, çoğumuzun aklına ilk gelen şeyler; gelinlik, damatlık, davetiyeler, müzik ve tabii ki düğün pastası oluyor. Ancak güvenlik? Maalesef, bu konu çoğu zaman göz ardı ediliyor. Oysaki tıpkı o muhteşem pastanın üzerindeki minik gelin ve damat figürleri gibi, güvenlik de bu büyük günün en önemli parçalarından biri olmalı.
Düğünler, ailelerin, dostların ve sevdiklerin bir araya geldiği, sevginin ve mutluluğun doruklarda yaşandığı anlardır. Bu özel günün, beklenmedik bir olayla gölgelenmemesi için her detayın düşünülmesi gerekir. Belki de bu, genç çiftlerin ve ailelerin üzerine düşen en büyük sorumluluktur. Sonuçta, bir düğünün en güzel anısı, sevdiklerimizle paylaşılan mutlu anlar olmalıdır, değil mi?