Tvnet seçim otobüsü ile Anadolu’yu il il geziyoruz, insanlarla görüşüp, 7 Haziran seçimleri sonrasında nasıl bir Türkiye istediklerini öğreniyoruz. İç Anadolu ve Karadeniz’in ardından, bu kez Doğu ve Güneydoğu illerindeyiz. Durumu tek cümle ile anlatacak olursam; Doğu ve Güneydoğu’da kelle koltukta siyaset yapılıyor…
Bu satırları Mardin’in Midyat ilçesindeki bir otel odasında yazıyorum. Erzurum, Ağrı, Van, Siirt, Batman’ın ardından Mardin’e geldik. Nasipse yarın (Cuma günü) Diyarbakır, Şanlıurfa ve Gaziantep’e geçeceğiz. Askerliğimi yaptığım Van ve daha önce haber için geldiğim Mardin’in haricinde (ki onlara da uçakla gelmiştim) Doğu illerine ilk kez geliyorum. Bize tahsis edilmiş otobüsümüzle bir şehirden diğer şehre karayolu ile gelmek, şehir merkezinde konaklayıp canlı yayın yapmak, o şehrin halkı ile sohbet etmek, röportaj yapmak, gündeme dair her birinin görüşünü almak, zengin bir içerik sunuyor insana.
Tekrar tekrar söylüyorum; Türkiye’nin batısında yaşayan bir Türk olarak, Çözüm Süreci’ne sonuna kadar destek veriyorum, vermeye de devam edeceğim. Bölgede yaşananları hasbelkader basından takip ediyordum ama yerinde görmek daha başka bir tecrübeymiş. Öncelikle HDP’li belediyelerin olduğu şehirler resmen dökülüyor. Yerel hizmetler yönünden 80’ler ile 90’ları anımsatıyor şehirler. Hizmet namına gözle görülür bir icraat göremedim. Yazık olmuş o şehirlerin halkına…
Bölgede özellikle 90’larda tavan yapan olağanüstü halden eser kalmamış. Çözüm Süreci ile birlikte gözle görülür bir rahatlık hüküm sürüyor.Devlet,bölgede kendini olabildiğince geriye çekmiş. Olan biteni kenardan seyrediyor. Ancak özellikle Van, Ağrı ve Batman’da PKK/ HDP cephesinin halk üzerinde çekilmez bir baskısı olduğu hemen kendini belli ediyor. İnsanlarda korku hâkim. Konuşmaktan korkmayanların anlattıkları, dudak uçuklatacak cinsten. Anlatılanlara göre; elindeki silahı bırakmayan ve bırakmaya da yanaşmayan PKK’ya sırtını dayayan HDP, tehdit usulü seçim çalışması yapıyor. HDP, bölgede kendisinden başka hiçbir siyasi partiye izin vermemeye ahdetmiş gibi davranıyor. “İkna Komisyonu” adı altında bir komisyon oluşturan ve insanları fişlediği iddia edilen HDP’liler, ellerinde listelerle insanların evlerine gidip HDP’ye oy vermeyi düşünenleri ve vermeyi düşünmeyenleri tek tek işaretliyormuş.
AK Parti Van teşkilatının merkezde seçim bürosu kiralayamadığını, anlaştıkları onlarca insanın ertesi gün dükkânını kiraya vermekten vazgeçtiğini öğrenmek, işin boyutunu gözler önüne seriyor aslında. AK Parti’nin seçim araçlarının taşlanması, partililerin, vekil adaylarının gittikleri yerlerde darp edilmesi vakayı adiyeden olmaya başlamış. Asılan bayrakların kesilmesine de alışmışlar…AK Parti başta olmak üzere, HDP dışındaki partiler resmen kelle koltukta siyaset yapıyor. İnsanlar, HDP’nin barajı geçememesi halinde 6-7 Ekim benzeri olayların çıkmasından korkuyor. Bölge, patlamaya hazır bomba gibi…
Özellikle, bölgede aktif olduğuna dikkat çekilen Paralel Yapı’nın, HDP ile ortak hareket ettiğine vurgu yapıyor bölge insanı. İnsan inanmak istemiyor ancak, AK Parti kaybetsin de kim kazanırsa kazansın ruh halindeki Paralel Yapı’nın elindeki tüm imkânı HDP için seferber etmekten geri durmadığı anlatılıyor. Bu yapının, seçimlere gölge düşürmeyi hedeflediğinin altı çiziliyor.
Bölgeye dair anlatacak çok şey var aslında, ama yerimiz dar. Çarşamba günü devam edelim…