Tuğçe Huy - Diriliş Postası
Araştırmacılar, bu mezarlarda bulunan tabutların Kaptan William West ve Sir Ferdinando Wenman'a ait olduğunu belirledi. Ancak, DNA analizi bu iki kişinin anne tarafından akraba olduklarını ortaya çıkardı. Smithsonian Enstitüsü'nden antropolog Karin Bruwelheide, bu çalışmanın antik DNA’nın kimlik belirleme aracı olarak ilk başarılı örneği olduğunu vurguladı.
Skandalın perde arkası: 1616 yılına ait mahkeme kaydı
DNA testlerinin ardından yapılan derinlemesine araştırmalarda, 1616 yılına ait bir mahkeme kaydı bulundu. Bu kayıt, Kaptan William West’in, koloninin ilk valisi Thomas West’in evlenmemiş teyzesi Elizabeth’in gayrimeşru çocuğu olduğunu ortaya koydu. Bu bilgi, 17. yüzyılda evlilik dışı çocuk sahibi olmanın büyük bir tabu olduğunu gözler önüne serdi.
Harvard Üniversitesi’nden Dr. Éadaoin Harney, keşfin antik DNA kalıntılarının tarihî araştırmalarda nasıl önemli bir rol oynayabileceğini gösterdiğini belirtti. Jamestown Rediscovery Vakfı’ndan Michael Lavin ise, bu keşfin, erken dönem kolonistlerinin de kişisel dramaları ve aile sırları taşıdığını ortaya koyduğunu ifade etti.
Geçmişin sırlarını açığa çıkaran modern bilim
Bu bulgular, DNA analizi ve arkeolojik tekniklerin birleşiminin tarihî gizemleri çözmede ne kadar etkili olabileceğini gösteriyor. Antiquity dergisinde yayımlanan çalışma, kolonileşme sürecine kimlerin dahil olduğunu ve bu kişilerin kararlarını ne tür toplumsal baskılarla şekillendirdiğini anlamamıza yardımcı oluyor. Bu çalışma, geçmişin derinliklerinde gizlenen aile sırlarını ve toplumsal normları aydınlatıyor.