Dışişleri Bakanlığı, Avrupa Komisyonu tarafından yayımlanan 2024 Genişleme Strateji Belgesi’nde Türkiye'nin özellikle siyasi kriterlere yönelik değerlendirmelerine tepki gösterdi. Bakanlık, "Rapor’da yer alan haksız siyasi değerlendirmeleri reddediyoruz," ifadelerini kullandı. Ek olarak, raporda Türkiye'nin işleyen piyasa ekonomisine uyumu ve AB ile rekabet edebilme kapasitesine dair olumlu vurgular yapıldığına da dikkat çekildi.
"Türkiye AB Standartlarına Uyumu Teyit Ediyor"
Rapor, Türkiye'nin birçok alanda AB müktesebatına uyum sağladığını teyit ediyor. Bakanlık, özellikle askıya alınan Ortaklık Konseyi ve diğer yüksek düzeyli diyalog toplantılarının yeniden canlandırılmasının önemini vurgulayarak, bu adımların Türkiye-AB iş birliğine katkı sağlayacağını belirtti.
Ayrıca raporda, "Türkiye'nin Doğu Akdeniz'de yapıcı bir rol oynadığı, Yunanistan ile ilişkilerini iyileştirdiği ve AB ile ticari konulardaki iş birliğini geliştirdiği vurgulanmaktadır. Rapor'da kayda geçirilen yapıcı yaklaşımımız uyarınca, 15 Temmuz 2019 tarihli Konsey Sonuçlarıyla uygulamaya konmuş olan Türkiye-AB ilişkilerinin önündeki siyasi engellerin kaldırılmasını bekliyoruz." ifadelerine yer verildi.
Doğu Akdeniz ve Yunanistan ile İlişkiler
AB’nin Türkiye’nin Doğu Akdeniz’de yapıcı bir rol oynadığını ve Yunanistan ile ilişkilerini geliştirdiğini raporda kayda geçirmesini memnuniyetle karşılayan Dışişleri Bakanlığı, Türkiye-AB ilişkilerindeki engellerin kaldırılmasını beklediklerini belirtti. Ayrıca, raporda Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafının "maksimalist ve hukuk dışı görüşlerinin" yer almasına itiraz edildi.
"Kıbrıs Meselesi ve AB'nin Rolü"
Kıbrıs meselesinin çözümünün sadece Ada'daki iki tarafı, garantör ülkeleri ve Birleşmiş Milletleri kapsaması gerektiği vurgulandı. Dışişleri Bakanlığı, AB’nin Kıbrıs Rum tarafının görüşlerine yer vererek Kıbrıs Türk halkının haklarını göz ardı ettiğini, bu yaklaşımın çözüme katkı sağlamayacağını şu sözlerle belirtti: "Rapor, Yunanistan ve Kıbrıs Rum tarafının gerçeklerle bağdaşmayan, hukuk dışı ve maksimalist görüşlerini yansıtmakta; Türkiye'nin ve Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti'nin meşru kaygılarını ve haklı politikalarını tamamen göz ardı etmektedir."
Türkiye-AB İlişkilerinde Yeni Perspektif İhtiyacı
Mevcut küresel ve bölgesel sınamaların Türkiye-AB ilişkilerinde yeni bir bakış açısı gerektirdiğini belirten Dışişleri Bakanlığı, Türkiye’nin AB ile iş birliği için kararlılığını sürdürdüğünü vurguladı. Yapılan açıklamada; "Mevcut bölgesel ve küresel sınamalar Türkiye-AB ilişkilerine yeni bir bakış açısı gerektirmektedir. AB'nin son dönemde Türkiye ile iş birliği yapılması yönündeki çabalarını memnuniyetle karşılıyoruz. Bununla beraber, ilişkilerin yeniden canlandırılması, AB’nin siyasi iradesine ve stratejik vizyonuna dayanan somut adımlar atılmasını gerektirmektedir. Aday ülke olarak, Türkiye'nin AB ile ilişkilerini yapıcı bir şekilde geliştirme yönündeki siyasi iradesinin açık ve güçlü olduğunu bir kez daha vurguluyoruz. AB üyelik sürecinde Türkiye'den beklenen ilerleme, AB'nin Türkiye'nin adaylık statüsüne uygun, yapıcı ve stratejik bir yaklaşımı somut adımlarla hayata geçirmesiyle hızlanacaktır. Bu bağlamda, Avrupa Komisyonu ve Yüksek Temsilci tarafından hazırlanan Ortak Bildirim’de yer alan tavsiyelerin herhangi bir gecikme veya ilave ön koşul olmaksızın uygulanmasını bekliyoruz." ifadeleri kullanıldı.