“Osmanlı atları Vistül Nehri’nden su içmedikçe, bu ülke hürriyet ve istiklâle kavuşamaz!..”
Diyordu tarihler…
Dünyaya yeni bir nizam…
Yeni bir düzen gelmeli…
İşte o atlara binen soylu Yavuzların nesilleri yeniden dünya değişecek diye haykırıyor aleme…
Dünyanın kanlı tarihini silip yerine adaletli bir düzen getirilmeli…
Ruhumuz ve kalbimiz titremekten yorgun düşmüyor…
Ümmetin gördüğü eziyetten tükendi artık içimiz…
Ümmetin ölümlerine ağlayarak geçiyor koca ömürler…
Bir şeyler yapmak için bir kıyamın içinde dünya değişecek diye bağıran tek milletiz…
Kendi yurdumuzda belalar açtılar başımıza yenilmedik…
Kendi vatanımıza alçak ajanları sokup huzurumuzu bozdular pes etmedik…
Ruhunu şeytana satmışlar ülkemizden kaçmış, devletimize yeniden sızarak yenileniyoruz…
Yeniden yükleniyoruz bin yıllık mazimize… Pes etmek yok…
Beyler, öyle bir diriliş yaşıyoruz ki Abdülhamid’in gelesi gelir dünyaya…
Öyle kutlu şeyler olacak ki dünya değişiminde…
Milletler, devletler gelse durduramayacak doğuşumuzu…
Zira insan hak ettiği hayatı huzur içinde yaşamıyor ise…
Dünyayı insanlığa dar edenlere dünyayı dar edecek insanoğlu…
Elinden bir kez geldiği hayatı aldığınız insanlarla dolu olan bu dünya zalimlere dar mazlumlara Gülistan olacak…
Kendi ruhunda manasını bulan insan Hz. insanca yaşamanın kemaline erecek…
Bıraktığınız yetim çocuklardan biz peygamber yetimliği taşıyan iyi kalplilerden oluşun bir yanı yarım ama yarım yanı ile dünyayı bütün kılmaya huzurlu kılmaya gayret eden koca bir ailenin oluşumuna şahitlik edeceğiz…
Yeter ki filin ayağında bir zincir var ve fil o zincirden kurtulamaz bilincine hapsolmayalım…
Yeter ki dünyayı değiştirmek için hep birlikte ayağa kalkalım…
Bir kez aynı anda yere vursak Mekkeli müşriklerin titrediği gibi titrer dünya…
Kötüler azınlıkta iyiler çoğunlukta…
Peki neden zalim galebe çalmakta…
Çünkü iyiler kendi gücünü hafife almakta…
Bu dünya böyle gelmemişti…
Böyle de gitmeyecek…
Allah, ilk insan ile insanı Hz. insan olarak yaratmış…
Medeniyeti öğretmişti…
Dünya vahşi değildi, adildi…
Elimizden güzel bir dünyayı alan barbarlara boyun eğdikçe zalim daha da zalimleşti…
Daha da kendi ruhuna ihanet etti…
Kendimize inanırsak dünyayı değiştirebiliriz…
İlkin bir millet olgunlaşır…
Bir millet içinden bir bilge adamı çıkarır…
Ve bir adam bir milleti uyandırır…
Ve bir millet koca bir dünyaya kafa tutabilir…
İnsan isterse neler yapamaz ki…
İnsan kalbine dönse dünyanın gidişine dur demek için bir saniye düşünmez bile…
Şimdi bize düşen her saniye…
Bu düzen değişecek ve değiştirmek için bu düzeni ben ne yapabilirim demeli…
Kan ile yazılan her ne varsa…
Bir milletin uyanışı…
Ve bir ümmeti uyandırışı…
Ve insanlığı kendine getirişi ile silinip atılır…
Yeter ki sen kendini kıymetli değerli gör kardeşim…
Yeter ki sen inan dirilişine…
Sen inanırsan üstün gelecek olansın…
Değişecek bu dünya eninde sonunda…