Konya denince akla ne gelir? Tabii ki, Hz. Mevlana… Ankara denince akla Hacı Bayram-ı Veli, Kastamonu denince Şeyh Şaban-ı Veli, Urfa zaten Peygamberler şehri. İstanbul’da Eyüp Sultan Hazretleri’ni… Ama İstanbul’da o kadar çok sahabe-i kiram ve veli var ki saymakla bitmez. Ama akla kalanlardan Hz. Yüşa, Beykoz tepelerinde, Ramazan ve oruç denince akla Topkapı Şehremini’nde bulunan Oruç Baba, Sarıyer’de Telli Baba, Üsküdar’da Aziz Mahmut Hüdai Hazretleri… Her karışında bir veli, bir şehit yatar İstanbul’un… İşte bu yüzden İstanbul insanları kendine aşık eder. Âşıkların hürmetinedir İstanbul aşkı.
Osmanlı’nın kurucusu Ertuğrul Gazi’nin örnek aldığı medeniyet, insanlığı kurtuluşa çağıran İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (sav) medeniyetidir. Yukarıda yazdığım ve yazamadığım binlerce âlimin, şehidin derdi tüm insanlığın kurtuluşuna vesile olabilmektir. İnsanlık hep doğruyu bulma yolunda koşar durur. Ancak, insan algısı yanılabileceğinden, algılar üzerine operasyonlar çeken bir güruh vardır. Çünkü, dünya iyi ve kötü üzerine bir dengededir. Yardan’ın rızasını almak kolay olmadığı gibi, cehennem de boşuna değildir.
Bakın bugün bile Medine-i Münevvere’yi savunup Mondros Antlaşması sonrası Kutsal Emanetleri canını ortaya koyarak İngilizlere teslimini reddeden Osmanlı komutanı Fahrettin Paşa’ya saldırı var. Bu saldırı yapılırken de Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan üzerinden yapılması şer ittifakının sinsiliğini ortaya koyuyor. Türkiye’nin duruşunun da insanlığın kurtuluşunu ortaya koyan İslam medeniyeti bayrağının devam ettirdiğinin kanıtıdır. Davamız, tüm insanlığın kurtuluşu davasıdır. Doğruyu bulmalarında vesile olabilme sevdasıdır. Allah (cc) bir ve doğru da birdir.
Birleşmiş Milletler’de (BM) ABD’nin Güvenlik Konseyi’nde veto ettiği Kudüs tasarısı, Türkiye ve Yemen’in talebiyle önceki akşam BM Genel Kurulu’nda oylandı ve 128 oyla kabul edildi. Şeytan Amerika ve İsrail’e insanlık tokadıdır bu karar.
Ortadoğu’yu kan gölüne çeviren mesele dünkü yazımda detaylı anlattığım gibi İsrail’in ‘Vadedilmiş Topraklar’ meselesinden başka bir şey değildir. Buna medeniyet çatışması da denebilir. Onlara göre insan katletmek inançları gereğidir.
Bizler ise İslam Peygamberi’nden (sas) bu yana insanlığın kurtuluşu için mücadele edenleriz.
Yazıma Konya’dan, Allah (cc) aşkı ile yanan Hz. Mevlana’dan başladım. Çünkü, Diriliş Postası Konya Temsilcisi Cengiz Çetinkaya, organize ettiği “Büyük Türkiye ve Medeniyet Teklifi” konulu konferansta moderatörlük yapma görevini nasipse bana verdi.
Açıkçası bu konferans beni acayip heyecanlandırdı. Neden mi? Kendisini her dinlediğimde hayran kaldığım Diriliş Postası Genel Yayın Yönetmeni Erem Şentürk ve yazılarını takip etmekten keyif aldığım Diriliş Postası Yazarı Ramazan Yaşar konuşmacı olacaklar. Dinledikten sonra neden heyecanlandığımı daha iyi anlayacak ve bana hak vereceksiniz.
Bu konferansı dinlemeye gelebilecek herkes, konferansın sonunda, “İyi ki geldim” diyeceğini garanti ederim. Nasibi olan gelecek ve nasibi olan nasiplenecek.
Konya, Selçuklu Belediyesi Nikâh salonunda bugün (23 Aralık) saat 18.00’de inşallah buluşmak üzere…
Selam ve dua ile…