Dinimizi, camilerimizi, dualarımızı bize bırakın

Abone Ol

Cennet gibi bir vatanımız, genel itibariyle melek gibi insanlarımız var aslında. Ancak bu cennet vatanımızı cehenneme çevirmeye, melek gibi insanlarımızı şeytanlaştırmaya çalışan insanlığına ihanet etmiş tipler cirit atıyor ülkemizde!..

Sıfatına baksan insan, kimlikte Müslüman ama özünde İslam’a, Kur’an’a ve Müslüman’a düşman; konuştuğu hezeyan, Batı’ya ve batıla hayran, aldığı nefes ülkemiz, milletimiz için ziyan olan murdar hayvan bunlar!..

İşleri güçleri, milleti nasıl olur da farklılıklar üzerinden ayrıştırırız diye düşünüp fitne ateşini körüklemek!..

Milletin farklılıklarını zenginlik görüp birliği dirliği sağlamlaştırmak, insanlarımızı kaynaştırmak gibi bir düşüncede göremezsiniz bu tipleri. Aksine, insanlarımız ne zaman ayrılıkları gayrılıkları bir kenara bırakıp biraz yakınlaşsa bu facirlerin ödü kopuyor ülkeye huzur, birlik, dirlik gelecek diye!..

Son numaraları ise camiye fitne sokmak, cemaati karşı karşıya getirmek, milleti Diyanet’e ve din görevlilerine karşı kışkırtmak oldu.

Neymiş efendim? 30 Ağustos’ta hutbede Mustafa Kemal’e dua edilmemiş. Böyle bir imamın arkasında namaz kılınmazmış!..

Be hey gafil!.. Be hey ahmak!.. Be hey facir!.. Be hey münafık!.. Be hey yobaz!.. Be hey hokkabaz!..

İslam tarihi boyunca bu millete, Ümmet-i Muhammed’e hizmet etmiş binlerce devlet adamı, binlerce komutan, milyonlarca asker gelmiş geçmiş. Her önüne gelen sevdiği, saydığı, muhabbet duyduğu kişiye hutbede yer verilmedi, dua edilmedi diye camiyi, cemaati, namazı protesto edecek olsa Müslümanlar nasıl cem olup cemaat oluşturacak ve camilerde saf tutacak?

İmam olanın koşulları fıkıhta belirlenmiş midir? Ne zamandır Kemalistler belirliyor imamlığın şartını ve duanın şeklini?

Hepimiz biliyoruz ki sizin niyetiniz namaz kılmak değil? Hiçbirinizin duayla zikirle de işi yoktur!.. Eğer ki az çok bilgisi olan, bilinçli ve şuurlu bir Müslüman olsanız camide cemaati kışkırtmaz, fitne ateşini yakmaz, namazı terk etmezdiniz?

Bence bununla yetinmeyin!..

“İçinde Atatürk geçmeyen sure mi olur? Okumuyorum bu sureleri!.. İçinde Atatürk heykeli ve resmi olmayan cami mi olur? Böyle camide namaz kılmıyorum!..” diye meydanlara çıkın!..

“Kuran’da niye Atatürk geçmiyor?” diye Diyanet İşleri Başkanı’nı; “Camilere Atatürk heykeli koymak ve Atatürk resmi asmak niye zorunlu değil!..” diye Reis-i Cumhur Recep Tayyip Erdoğan’ı istifaya çağırın!..

Yapın yapın!.. Yapmazsanız gönül koyarız!..

Sözlerimi iki şairimizden aldığım dizelerle bitireyim!..

Üstad Abdurrahim Karakoç şöyle diyor bir şiirde:

Doğru mu, yanlış mı karar sizlerin,

Biz aklın durduğu çağda yaşadık.

‘Ben dinsizim’ diyen beyinsizlerin;

Din dersi verdiği çağda yaşadık…

Cengiz Numanoğlu da şöyle diyor:

Ne kadar büyüktü dindara kinin

Hacıya, hocaya uzardı dilin

Konuşsana mevtâ! Bitti mi pilin? 

Oksijen tüpleri yok tabutların,

Söyle de bir nefes versin putların…