Dilekçeye disiplin soruşturması!

Abone Ol

Gaziosmanpaşa Üniversitesi Tıp Fakültesi Farmakoloji Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Aydan Yenişehirli, 15 Temmuz’dan 8 ay önce Rektörlüğe şöyle bir dilekçe verdi:

“Kurumumuzda özlük hakları, idari görev dağılımı, disiplin soruşturmaları, muhakkik atamaları ve hatta odaların tefrişatında bile öğretim üyeleri arasında ayrımcılık yapıldığı ve kurum içinde belirli örgüt mensuplarının yönetimce kayırıldığını, bu kapsamda, yöneticisi olduğum anabilim dalında çalışan Doç. Dr. Mustafa Sağır’ın göreve başladığı günden bu yana yönetim tarafından kayırıldığını, sorumsuz davranışlarının gerektiği şekilde cezalandırılmadığını ve bana karşı nezaketsiz eylemlerinin desteklendiğini düşünüyorum.

Bu nedenle, yukarıda belirtilen eylemi soruşturmak için muhakkik atanan Doç. Dr. Şafak Şahin’in yanlı davranarak ilgilinin söz konusu eylemine karşılık yönetmelik gereği hak ettiği cezadan çok daha hafif bir ceza teklif ettiğini, yönetimin alması gerekenin altında bir ceza verdiğini, bu durumun Kurumumuzdaki yapılanmayı ve ayrımcılığı açıkça ortaya koyacak kanıtlardan biri olduğunu düşünüyorum.

Doç. Dr. Mustafa Sağır’a izin almadan şehir dışına tatile gittiği eylemi ile ilgili muhakkikin teklif ettiği disiplin cezasını ve ilgiliye verilen disiplin cezasını içeren EBYS’de kayıtlı orijinal evrakların birer kopyasını bilgi edinme hakkı kapsamında görüp, öğrenmek istiyorum.”

Yenişehirli’nin dilekçesini Rektörlükçe sakıncalı bulundu “olumsuz” cevap verildi.

Logosunun altına “şeffaf, katılımcı” yazdıran rektörlüğün “bizim yönettiğimiz kurumda örgüt olmaz, adam kayırma olmaz, işte dosya, dilediğin gibi incele” demesi beklenirdi.

Dilekçe disiplin cezası gerektiren eylem olarak değerlendirip, Aydan Yenişehirli hakkında 23 ay sürecek disiplin soruşturması açtı. Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Doç. Dr. Bekir Karaaslan’ı, “sakıncalı dilekçe” için incelemeci tayin etti.

Rektör, dilekçe yazmak ve bilgi talebinde bulunmak 3071 ve 4982 sayılı kanunlara göre her vatandaşın hakkı olduğunu bilmiyordu.

İncelemeci, Aydan Yenişehirli’den dilekçesi için savunma istediği yazıda, örgüte ilişkin “somut maddi belgeler” talep etti.

Yenişehirli, korkutma ve sindirme hedefi hissettiği soruşturmaya savunma vermeyince ceza verilmek üzere “son savunması” istendi.

Birkaç ay sonra 15 Temmuz darbe girişimi yaşandı ve ardından operasyonlar başladı.

Dilekçede adı geçen her iki öğretim üyesine de FETÖ/PDY kapsamında işlem yapıldı.

Doç. Dr. Mustafa Sağır, önce gözaltına alındı, ardından 672 No’lu KHK ile meslekten ihraç edildi.

Doç. Dr. Şafak Şahin de FETÖ/PDY kapsamında 3 ay açığa alındı.

Rektör Yardımcısı Kenan Kara, rektör yardımcılığı görevinden uzaklaştırıldı, FETÖ/PDY kapsamında 3 ay açığa alındı.

Adli Tıp Anabilim Dalı Başkanı Bekir Karaaslan da tahkikatı tamamlayamadan tutuklanarak 689 No’lu KHK ile meslekten ihraç edildi.

YÖK Başkanlığı’nca incelemeci atanan YÖK Denetçisi Yusuf Dikeç de 15 Temmuz’dan tam 6 gün sonra 21 Temmuz’da görevden alındı.

Şüphelilerin FETÖ iltisakı devletçe tespit olunmasına rağmen, suç duyurusu YÖK’te neden iki 2 senedir bekletildiği anlaşılamadı.

Yenişehirli, FETÖ bağlantılı adaletsizlikleri ortaya çıkarmak ve olayları aydınlatmak için mücadelesine devam etti.

Rektörlük, Yüksek Öğretim Kurulu Başkanlığı, Tokat İdare Mahkemesi, Tokat Cumhuriyet Başsavcılığı, Kamu Denetçiliği Kurumu, BİMER, CİMER…

Her kapıyı çaldı…

Kurumlar çeşitli gerekçelerle başvuruları reddetti; Tokat İdare Mahkemesi “ehliyetsizlik”, Savcılık “görevsizlik” kararı ile suç duyurusunu YÖK’e gönderdi.

BİMER de gereği için YÖK’e ve Rektörlüğe geri bildirim yaptı.

Başbakanlık BEDK “zaman aşımı ve özel hayata haksız müdahale”, Kamu Denetçiliği Kurumu ise “incelenemezlik” kararı verdi.

Suç sayılan dilekçesi için geçirdiği soruşturma, incelemecinin tutuklanmasına rağmen 15 Temmuz sonrasında da 18 ay sürdürüldü.

Dekan, başhekim ve genel sekreter atadığı şahıslar “örgüt imamı” çıkan ve FETÖ ile mücadeleye kalkışan akademisyenin dilekçesine soruşturma açan Rektör, demokrasi mitinglerinde sabahlara kadar boy gösterip fotoğraf çektirdi, kampüsteki binalara ve salonlara “15 Temmuz ve aziz şehidimiz Ömer Halisdemir”in adını yazdırdı.

Görevine ve “hizmete” devam etmektedir.