Devlet çiftçiyi yalnız mı bıraktı?

Abone Ol

Son günlerin hareketli gündem maddelerinden birisi başlıktaki soruda saklı. Limon, patates, buğday, domates…

Binbir zorlukla üretim yapan Türk çiftçisi gerçekten yalnız mı kaldı?

Tam olarak yalnız kaldıklarını söylemek haksızlık olur. Ama ortada bir organizasyon eksikliği olduğu kesin. Buradan nemalanan dumanlı hava korsanları istediğini aldı. Bu vakitten sonra ağzınızla kuş da tutsanız olay, akıllarda olumsuzluğuyla kalacak ve bu olumsuzluk kahvede, markette, meydanda, tarlada köpürtülmeye devam edilecek. Yeri ve zamanı geldiği anda kullanılacak. Bilesiniz!

İnsanlar mağduriyet yaşadıktan sonra sizin olayları çözüme kavuşturmanız kimseyi memnun etmediği gibi, yaşanan olumsuzluklar da hafızalarda kalıyor;hatta bile isteye diri tutuluyor!

Biz hep ne dedik? Testiyi kırmadan önce iradenizi ortaya koyacaksınız. Devlet otoritesini her yerde hissettireceksiniz.

Türkiye’de tarım politikalarında göze çarpan aksaklıklar olduğu kadar, ciddi bir muhalefet yetersizliği de yok değil. Bu durum hayli düşündürücü!Özellikle son dört yıldır muhalefet, tarımı ve çiftçiyi merkeze alarak kampanyalar yapıyor. Üretici beklentilerini gerçek rakamların çok çok üzerine çekerekçiftçiyi ayartıyor, tüketiciyi provoke ediyor, hükûmeti köşeye sıkıştırmaya çalışıyor. Maalesef bu alanda da yer yer başarılı oluyor.

Türkiye güçlü bir devlettir, kudretli bir iradeye sahiptir. Bu olumsuzlukların üstesinden elbet gelecektir.

Ancak!

Türkiye güçlü devlet gibi davranmak zorundadır. Peki bunu nasıl yapacak? Bolluk zamanında alım yapacak, yokluk zamanında vatandaşını doyuracak.

Gıda ve tarım konusu, kesinlikle siyaset üstü ele alınmalı. Üreticinin emeği, tüketicinin alım gücü, memleketin geleceği günlük politik çıkarlara meze edilmemeli.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın bu konudaki açıklamaları ilginç. Sayın Bakan, tek amaçlarının memleket için çalışmak olduğunu, arka planda hep var olduklarını, birileriyle didişerek yol almak istemediklerini, amaçlarının üzüm yemek olduğunu, muhalefetin ise bağcıyı dövmenin peşinde olduğunu ima ediyor.

Üreticinin her zaman yanında olduklarını iddia eden Yumaklı, planlı üretimle, sözleşmeli üretimle olumsuzlukların üstesinden gelebileceklerini söylüyor kikesinlikle doğru bir yaklaşım.

Ama bir sonraki sene aynı problemlerin yaşanmaması için gerekli tedbirleri almayı unutmadan çiftçinin yanında olmak gerekiyor. Esas olan bu!

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı’nın, “Bakanlığın 7/24 üreticilerin emrine amade olduğu” sözü çok önemli, bir o kadar da iddialı. Bu iddianın altını doldurmak durumundasınız.

Peki, bu iddialı beyanatın altını hangi hizmet ve yatırımlarla doldurmak mümkün? Türkiye’de çiftçiler hangi alanlarda desteklenmiş, ne gibi destekler verilmiş/veriliyor?

O kadar çok ki… Girdi destekleri, fark destekleri, hibe destekler, sulama destekleri, ilave destekler, kredi destekleri… Say say bitmez denecek cinsten.

Tek sıkıntı bu işlerin planlı yapılamaması.Organizasyon yapısında göze çarpan aksaklıklar bütün iyi niyetli emekleri alıp götürüyor maalesef!

Türkiyehububat, baklagiller, yağlı tohumlar, etlik hayvan varlığı, süt hayvancılığı konusunda ilave çalışmalar yapmak zorunda. Bu alanları stratejik alan kabul edip özel üretim çalışmaları yapmalı ve sürdürülebilir üretim yapısına kavuşturmalı.

Gıda, beslenme, toplum sağlığı açısından Türkiye’nin geleceği bu alanların muhafazasında gizli!..

Gelelimkaçak et gerçeğine ve kesimhanelerdeki kötü muamele meselesine…Hemen her hafta kamuoyu bu tür haberlerle irkiliyor. Jandarma denetimlerinde, zabıta baskınlarında tonlarca kaynağı belirsiz kaçak et yakalanıyor. Sosyal medya organları sayesinde kesimhanelerde yaşanan rezaletlere şahit oluyoruz.

Tarım ve Orman Bakanı İbrahim Yumaklı, kesimhanelerin belirli noktalarına kamera sistemi kurulmasını zorunlu hâle getireceklerini ilan etti.

Amaç belli; gıda güvenliğinin tesis edilmesi, tüketicinin güvenli gıdaya ulaşması ve tabii ki kesimhanelerde yaşanan gayri insani davranışların son bulması.

Geç kalınmış bir uygulama, yerinde bir taslak çalışması.

Vicdanlarını kör bıçaklara teslim eden kalbi katılaşmış zümreye ne kadar etki edecek zamanla göreceğiz!