Devlet Bahçeli, MHP Grup Toplantısı'nda konuştu.
Burada önemli açıklamalar yapan Bahçeli'nin gündeminde, çok konuşulan DEM Parti ile tokalaşması da vardı.
Bahçeli yaptığı açıklamada, "Hiçbir parti ile konuşup çözmeyecekleri bir şeyin olmadığını" söyledi ve devamında şu ifadeleri kullandı:
"UZATTIĞIM EL KARDEŞLİK ELİ"
Uzattığım el milli birlik ve kardeşliğimizin mesajıdır. DEM'e evvela düşen sorumluluk, uzanan bu samimi elin kıymetini anlaması, değerlendirmesidir.
Günden güne körüklenen bölgesel yangın kapımıza dayandığı günlerde hiçbir şey yokmuş gibi seyredemeyiz.
"UZATTIĞIM EL GELİN TÜRKİYE PARTİSİ OLUN TEKLİFİDİR"
DEM sıralarına giderek doğaçlama olmayan, iyi niyetli tutumla elimi uzatmamı farklı yorumlayanlar, bu tutumumu seçim ve yeni anayasa ile cephe genişletmek olarak görenler, yanlış düşünüyor. Uzattığım el gelin Türkiye Partisi olun teklifidir.
"DOĞRU SİYASET AHLAKLI SİYASETTİR"
Muhterem arkadaşlarım, değerli misafirler, basınımızın değerli temsilcileri, haftalık toplantımızın başında sizleri en kalbi duygularımla birlikte hürmetle selamlıyorum. Toplantımızı takip eden vatandaşlarımızı hasretle selamlıyorum.
Nereye gideceğimizi bilmiyorsak yolun hiçbir ehemmiyeti yoktur. Attığımız adımlar boşluğa düşmeden, geriye gitmeden sürekli ileri doğru olmalıdır. Bunu yaparken sağ duyudan ayrılmamak lazımdır. Geçmişte siyasetin doğru olması kadar zamanın da doğru olmasına vurgu yapmıştım.
Bize göre doğru siyaset, buluşturan yakınlaştıran, kavuşturan, kutupları aşındıran ahlaklı siyasettir. Doğru siyaset sorumluluk duygusunu ilke edinen, akıl dolu siyasettir. Bekamıza namlu çevrilmişken, karanlık niyetlerin çevremizde nöbete girdiği zamanda milli birliği zinde tutmak doğru siyasetin vazgeçilmez erdemidir. Bu erdeme bağlıyız.
"BİZ SİYASETİ BİR SAVAŞ BİÇİMİ OLARAK ELE ALMIYORUZ"
Biz siyaseti bir savaş biçimi olarak ele almıyoruz. Biz siyaseti kriz ve grilim süreci olarak tanımlamıyoruz. Sınıflı toplum yapısını reddediyoruz. Siyasette kimse ile kategorik olarak alıp veremeyeceğimiz bir şey yoktur. Sert ya da yumuşak tavrımız fertlerin fikirleri ile sınırlıdır. Özel hayatlarından ziyade ne söylediklerine, neyi hedeflediklerine bakıyoruz.
Meclis'imizin dostlarımıza güven hasımlarımıza korku verecek şekilde çalışması böylesi dönemde elzemdir. siyasi rekabeti artırma teşebbüslerine izin vermemeliyiz. İçinde bulunduğumuz coğrafyalar kırbaç yerken Türkiye'ye yönelik azgın iştahları nasıl görmezden gelelim. Siyonist caniliği hangi hakla yok sayalım. Yangının kapımıza dayandığı ortadayken hala birbirimizin açığını aramakla vakit mi kaybedelim. Bu hakikate sırtımızı dönemeyiz.