Deveyi iğne deliğinden geçirmek

Abone Ol

İki adam oturmuş, tartışıyorlarmış. Birisi diyormuş ki: “Allah bir deveyi eğer bir iğnenin deliğinden geçirmek isterse, deveyi küçültür geçirir.” Diğeri buna itiraz ediyormuş. “Hayır, bence deveyi küçültmez” diyormuş. “Allah iğne deliğini büyütür, öyle geçirir.” Zaman geçmiş, tartışma bitmemiş, anlaşamamışlar. En sonunda yoldan geçen birini hakem tayin etmişler. Durumu anlatmışlar. Hakem ikisine de karşı çıkmış. “İkinizde yanılıyorsunuz. Allah bir deveyi bir iğne deliğinden geçirmek isterse ne deveyi küçültür, ne iğne deliğini büyütür. Allah eğer isterse bir deveyi, bir iğne deliğinden geçirir!”

****

Bu hikaye günümüz Müslüman algısının bir özeti, aynası adeta. Bugün Müslümanlar Allah’ın kudretine inanıyor, her şeye gücünün yetmesine inanıyor, O’ndan izinsiz hiçbir şey yapılamayacağına da inanıyor. Ancak Allah’ın kudretinin büyüklüğünü idrak edemiyor, o kudretin mahiyetini kavrayamıyor, eksik bir imani zaviyeden bakıyor duruma. Allah’ın bir deveyi iğne deliğinden geçirebileceğine inanıyorlar, bunda problem yok amma ki deveyi küçültmek ya da iğne deliğini büyütmek zorunda olduğunu düşünüyorlar, zannediyorlar. Oysa bizi 21. Yüzyılda bile Müslüman yapan zaten bu inanışımız! Bizi gavurdan, modernistlerden ayıran eğer Allah isterse bir devenin, bir iğne deliğinden geçebileceğine inanıyor oluşumuz. Akıl başta değildir ama yaşta da değildir. Akıl, kalptedir. O yüzden Yüce Kitabımız Kuran’da “Onlar akletmezler, onların kalpleri mühürlenmiştir” denmektedir. Biz aklın kalpte olduğuna ve kalbin de Kabe’de olduğuna inanmış ve bu doğrultuda yaşayan Müslüman kullarız. Bu nedenle bizim için fani ve kısacık dünya hayatında hiçbir şey kaygılanmaya değmez. Müslüman kaygılanmaz. Çünkü bilir ki Allah’ın izni olmadan bu evrende yaprak bile kımıldamaz. Biz iman etmişiz, tıpkı Hazreti Meryem gibi kalkar ve silkelersek kuru ağaç dahi bize meyve verir, karnımız doyar. Ağacın kuru olması insanadır çünkü Allah’a değil. Biz herkesin kaderini kendi çabasına bağlı kıldık ayetine iman etmişiz. Biz çabaladığımızda Allah’ın bize onu bahşedeceğine inanmışız. Bahşetmediğinde de ya daha hayırlısına hazırlamışız kendimizi ya da imtihan olduğunu idrak edip sabretmişiz. İmtihan demişiz. Bu nedenle Müslüman mağdur olmaz, imtihan olur demişiz.

Kasım Baba’nın sözüdür: Allah kulundan vazgeçmez.

Evet, Allah kulundan vazgeçmez. Ancak insan vazgeçiyor. Bugün hangi konu olursa olsun en ufak bir ümitsizliğe düşen insanın Allah’a imanında problem vardır. Çünkü O’nun katında zorluğa yer yoktur. Elbette aksilikler olacak, insan günahsız değil ya. Hadistir. Allah, kuluna günahlarının cezasını bazen dünyada bazen ahirette ödetir. Başının ağrıması bile sebepsiz değil. Bunlar başıma neden geldi diyen isyan ediyordur. Neden geldi? Senin yüzünden geldi. Çünkü ayettir: Şu kesindir ki Allah kullarına zerre kadar zulmetmez. Siz kendinize zulmediyorsunuz.(Yunus suresi)

*

Bayramınız mübarek olsun. Affımıza vesile olsun.