Gündem

Depremin zamanı yok hazırlık yapmak şart

Çanakkale’de meydana gelen depremin ardından “Büyük İstanbul Deprem” hakkında yine korkutucu senaryolar ortaya atıldı. Diriliş Postası’na konuşan Deprem ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, “Bu depremin Marmara Denizi’ndeki fayları etkilemesi olası değil.” dedi.

Abone Ol

Tuğçe Huy - Diriliş Postası 

Çanakkale’nin Ezine ilçesinde dün meydana gelen 4,7 şiddetindeki deprem çevre şehirlerde de hissedildi. Yürekleri ağza getiren depremin, İstanbul’daki beklenen büyük depremi tetikleyeceği iddiaları ortaya atıldı. Gazi Üniversitesi Mühendislik Fakültesi İnşaat Mühendisliği Bölümü Öğretim Üyesi, Deprem ve Afet Yönetimi Uzmanı Doç. Dr. Bülent Özmen, gazetemize yaptığı açıklamada Marmara Denizi’nde deprem aktivitelerinin artmış gibi gözükse de bunların olağan süreçler olduğunu belirtti.

“MESAFE TANIMIYOR" 

Doç Dr. Özmen, “Birkaç gün önce Marmara Adası civarında bir deprem olmuştu, dün de Ezine ile Ayvacık ilçesi arasında bir noktada meydana geldi. Aslında dün meydana gelen depremin İstanbul’u etkilemesi veya Marmara Denizi’ndeki fayları etkilemesi olası değil. Yani birbirinden bağımsız faylar bunlar. Meydana gelen depremin İstanbul’da hissedilmesi konusunda ise deprem mesafe tanımayabiliyor. Bu yüzden çok uzak yerlerden de hissedebiliyorsunuz. Bu tamamen sizin bulunduğunuz konuma, binaya, binanın yapısına, zemin özelliklerine bağlı olarak değişebiliyor.” ifadelerini kullandı.

258 YILDIR GERİLİM BİRİKİYOR

İstanbul depremine ilişkin pek çok platformda “10 yıl içinde olacak” söylemlerine ilişkin konuşan Doç. Dr. Özmen, “Bu kesinlikle doğru değil. Depremin zamanını bilemiyoruz maalesef, yani Marmara Denizi içinde bir deprem olacağı kesin. Ama bu yarın da olabilir, 10 gün sonra da olabilir hatta 50 yıl sonra da olabilir. 10 yıl içinde olacak demek bilimsel değil. Bizim sadece burada bilmemiz gereken, Marmara’daki faylarda yani sismik boşluk en son 1766 yılında olmuş, 258 yıldır da gerilim biriktiği için ve o bölge sismik boşluk olarak gösterildiği için fayın kırılma olasılığının her geçen gün arttığını söyleyebiliyoruz.” diye konuştu.

MARMARA’YA KIYISI OLAN BÜTÜN İLLERDE ETKİLENECEK

Özmen, “Marmara Denizi içinde olacak bir deprem sadece İstanbul’u değil, Marmara Denizi’ne kıyısı olan illerin tamamını etkileyecek. 2023 yılında 6 Şubat tarihinde ülkemiz çok büyük iki depremle sarsıldı. Burada deprem 11 ili ve yaklaşık 14 milyon civarında insanı etkiledi. İstanbul’da olacak benzer büyüklükteki, 30 milyona yakın bir kişiyi etkileyecek. Yani 6 Şubat depremlerinde gördüğümüz manzaranın daha fazlasının olma olasılığı yüksek, hem yıkılan bina sayısı açısından hem de can kaybı açısından. Tabii bunlar yeterli önlem almazsak olur, keza kentsel dönüşüm çalışmalarını hızlı bir şekilde yaparsak, vatandaş olarak deprem konusunda bilinçlenebilirsek, yapılarımızı yürürlükte olan harita yönetmeliği ve zemin etüdüne uygun bir şekilde yaparsak ve binalarımızı güçlendirirsek bu kötü manzarayı daha alt bir seviyeye indirebiliriz.” ifadelerini kullandı.

800 BİN YAPI 2000 YILI ÖNCESİNİN

İstanbulluların beklenen depreme hazırlıklı olup olamadığı değerlendiren Bülent Özmen, “17 Ağustos 1999 depreminden bu yana 25 yıl geçti, ancak Türkiye'de, özellikle İstanbul'da depreme hazırlık konusunda yeterince ilerleme kaydedilmediğini görüyoruz. İBB ile Çevre Şehircilik ve İklim Değişikliği Bakanlığı'nın açıklamalarına baktığımızda İstanbul'da 1 milyon 200 bin bina bulunuyor ve bunların 800 binden daha altının 2000 yılı öncesinde yapılmış. Yetkililer, bu binaların hızla güçlendirilmesi veya yenilenmesi gerektiğini belirtiyor. Riskli bina stokunu güçlendiremediğimiz sürece depreme hazır olduğumuzu söylemek zor. İstanbul'da kendiliğinden yıkılan binalar da durumu kötüleştiriyor. Bu binaların sayısının 150 bin civarında olduğu açıklandı. Kentsel dönüşüm çalışmaları kapsamında bu binaları öncelik sırasına göre hızla depreme dayanıklı hale getirmezsek, İstanbul'un depreme hazır olduğunu iddia edemeyiz.” şeklinde konuştu.