Kürt kelimesinin ağızdan çıkmasının dahi suç olduğu yasaklar yıllarında, kökenleri içinde sıradanlaştırılıp ötekileştirilen Türkiye’nin Kürt kökenli Türkleri idi onlar. Ta ki AK Parti iktidarına kadar.
Bugün bu ülkede yaşayan Kürtler’in kendi kimlikleri üzerinden bir var olma sorunu yok. Devlet politikalarıyla zorla dayatılmış faşist uygulamalar yok. Çözüm süreci öncesi ve süreçle elde edilmiş bir çok demokratik kazanımlar var. Ve ne yazık ki uzun yıllar süren acı dolu mücadeleler ile alınmış bu haklar, Demirtaş ve HDP sinin politikaları yüzünden kaybolma tehlikesi ile karşı karşıya.
PKK güdümündeki Demirtaş, YPG ve PYD’nin Suriye’de inşa edilecek Kürdistan özerk kanton bölgelerin güvenliği, meşruluğu ve yüzölçümünün olabildiğince genişliği uğruna içerdeki çözüm sürecini gözünü kırpmadan harcadı. Kürt sorunu ve sürece odaklanmak yerine tüm enerjisini Suriye’ye verdi. Şimdiyse PKK ile birlikte, Rusya, ABD, Suriye ve
İran’la işbirliği içinde elde ettikleri kazanımların diyetini Güneydoğu’da başlattıkları hendek terörü ile ödemeye çalışıyorlar.
Kendini Kürt özgürlük hareketinin lideri ilan eden PKK, bugün sözde özgürleşmeleri için savaştığını iddia ettiği Kürt halkını ,kendi kirli ve ahlaksız savaşına, terörüne siper olarak kullanıyor. Evlerini kundaklıyor, gasp ediyor, kalkan yapıyor, direnenleri, hayır diyenleri gözü kırpmadan katlediyor.
PKK Suriye’de son kertede iyice derinleşen kaotik durumdan olabildiğince faydalanma adına emperyalizm in en azgın en acımasız tetikçiliğine soyunmakta, bu karanlık ittifaktan aldığı güçle Türkiye’den de bir takım tavizler koparmaya çalışmaktadır. Demirtaş ve HDP si de kandilin bu uluslararası tezgahının siyasi temsilciliğini yapıyor. Düne kadar sıradan, silik bir siyasi figür olan, son 18 ay da dışardan ve içerdeki uzantılarından aldığı destekle yalandan yıldızı parlatılan Demirtaş, , beslendiği, güç ve nüfuz alanı olarak kullandığı Kürt halkına yalan söyledi. 60 kişinin hayatını kaybettiği Kobane provokasyonlarının nedeni “Türkiye Işid’i destekliyor” algısı üzerinden emperyalizmin paradigmasını sloganlaştıran Demirtaş, Şuan Cerablus’u işgal etmek , farklı etnik halkların yaşam alanlarında demografik bir kıyım yapmak adına, mutlak ittifak içinde hareket eden YPG ve IŞİD için ne düşünüyor olabilir acaba. Düşündüğü her neyse bunu paylaşmayacağından en azından dürüstçe paylaşmayacağından emin olabilirsiniz.
Bugün HDP ve Demirtaş’ın hendek politikası ve özyönetim halüsinasyonları yüzünden Kürt halkı büyük acılar, yıkımlar yaşamaya devam ediyor. Silahların susması ve diyalog kanallarının yeniden açılması adına siyasi çabalar ortaya koyup formüller arama yerine, kandilden aldığı emirler doğrultusunda hendek terörizminden rant devşirmeye çalışarak, masum kandırılmış Kürt halkına aynı telden gazel okumayı sürdürüyor. Demirtaş ve PKK Suriye uğruna içerdeki Kürt halkını kurban ediyor. Hem de gerçekleşmesi imkansız hayaller ile. Demirtaş ve HDP si koca yalanlar ve vaatleri ile Kürt halkına ihanet etti.