Son 15 yılın seçim sonuçları bizlere, anketlere ve işaret ettikleri aritmetik hasılalara itibar etmememiz hususunda ikaz ve ihtar veriyor.
Anketlere mesafeli yaklaşmamızın müsebbibi biz değil, ince ayar çekilmiş yüzdelik sonuçları “Muhtar bile olamaz” şeklinde manşetlerine taşıyanlardır.
Andy Ar, 15 Temmuz FETÖ/PDY darbe teşebbüsünün anketini yapmış.
Anketteki iki sorunun cevabı beni biraz işkillendirdi.
Meydanlarda 15 gündür nöbet tutan halkımız, ‘İlk darbe kalkışmasının ön hazırlık olduğuna ve ikinci bir darbe olacağına’ yüzde 58 oranında inanmıyor.
Diğeri, ‘Genel olarak mevcut durumdan korkuyor musunuz yoksa tehlikenin bastırıldığını mı düşünüyorsunuz’ sorusuna, yüzde 66 oranında ‘Evet, bastırıldığını düşünüyorum’ cevabı verilmiş.
Mevcut durumdan korkmak ile darbenin bastırıldığını düşünmek aynı soru da verilmemeliydi.
İkisinin cevabı aynı değil çünkü.
Mevcut durumdan korkan da darbenin bastırıldığını düşünebilir, korkmayan da. Çünkü tehlike sadece darbe değil. Darbe tehlikelerin sadece birisi. İşgal sadece askeri olmuyor.
Ayrıyeten, 15 Temmuz’dan sonra bu milletin neden korktuğu ve korkmadığı yeniden değerlendirilmelidir.
“Evet, darbenin bastırıldığını düşünüyorum” cevabını verene ‘O halde neden hâlâ meydanlardasınız?’ sorusu da sorulmalıydı.
Cevap olarak, “Reis öyle istiyor” alınma ihtimaline binaen bu soru atlanmış olabilir mi?
Sanki bu sorulara verilen cevaplar, ‘Darbe tehlikesi geçti, evlerinize dönebilirsiniz’ cümlesini sessiz ve derinden kulağımıza fısıldıyor gibi.
Buna bizim vereceğimiz cevap hazır elbet: “Reis, evlerinize dönün demedikçe, dönmeyeceğiz!”
Anketin ilk sorusuna verilen cevapta da hafif bir manipülasyon kokusu var:
“Size göre 15 Temmuz askeri darbe kalkışmasının arkasında kim ya da kimler var?”
Bu soruya yüzde 64.4 Fethullah Gülen cevabını verilmiş ki çok az.
İkinci olarak yüzde 3.8 de Amerika cevabı verilmiş o da az.
Fikrim yok yüzde 23.4 bu da çok fazla.
Geçtik.
Sonraki soruya göre, darbenin arkasında Fethullah Gülen’in olduğunu düşünenlerin tamamından biraz fazlası, Cumhurbaşkanı’nın davetinden sonra sokağa çıkmış. Yüzdesi 65.7.
Çıkmayanlar yani, ‘tiyatrocular’ da epey bir yekûn teşkil ediyor; yüzde 29.8.
Dikkat çekici iki soru daha var: Ankete katılanların yüzde 75’i, Fethullah Gülen’e ve Cemaat’e sempati duyan kişilerin tutuklanmasını ve yargılanmasını istiyor.
İkincisi de…
Ankete katılanların Yüzde 79.6’lık bir bölümü, camilerden selâ okunarak halka birlik ve beraberlik amacı ile yapılan çağrıyı olumlu buluyor.
Bu dikkat çekici ve gayet müspet bir yekûn.
Bunu olumsuz bulanlar tiyatroculardan daha az bir grup yüzde 18.
Demek ki olup biten her şeye ‘Tiyatro’ yaftası yapıştıranların arasında bir miktar dinle diyanetle alakası olan insanlarımız da katılmış.
Bu da normal sayılmalıdır.
Yine de alan hâkimiyeti bakımından bu grubu kazanmanın çareleri düşünülmelidir.
Anketten çıkan sonuç:
Türk milleti her şeyin farkındadır.
Millet ve milletin adamı yönetime el koydurmamıştır.
Kahraman millet, tehlikenin geçtiğine inansa da, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın ‘Meydanları boş bırakmayın’ çağrısına uyarak, nöbete devam etmektedir…