Gündem

Darbecinin odasında darbeyi anlatan kitap

Abone Ol

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) darbe girişimi sırasında Akıncı Üssü’ndeki olaylara ilişkin hazırlanan iddianamede, şüphelilerinden eski Üs Komutanı Tuğgeneral Hakan Evrim’in makam odasında, Sultan Abdülaziz’in tahtan indirilip öldürülmesiyle sonuçlanan 1876 askeri darbesini anlatan Yılmaz Öztuna’nın “Bir Darbenin Anatomisi” adlı kitap bulunduğu belirtildi.

Ankara Cumhuriyet Başsavcılığınca hazırlanarak mahkemeye gönderilen iddianamede, şüphelilerle ilgili bilgi ve delillere yer verildi.

İddianameye göre, derdest edilen Genelkurmay Başkanı Orgeneral Hulusi Akar’a, “Dilerseniz sizi kanaat önderimiz Fetullah Gülen ile görüştürelim” teklifinde bulunduğu ifadelere yansıyan eski Üs Komutanı Hakan Evrim’in makam odasında yapılan aramada, koltuğunun arkasındaki şifonyerde Sultan Abdülaziz’in tahtan indirilip öldürülmesiyle sonuçlanan 1876 askeri darbesini anlatan Yılmaz Öztuna’nın “Bir Darbenin Anatomisi” adlı kitap bulundu.

İfadesinde kitabın kendisine ait olmadığını öne süren Evrim, “Kitap, ben tayinle geldiğimde de oradaydı. Kimin olduğunu bilmiyorum. Okumadığım için de içeriğine vakıf değilim.” dedi.

Darbe girişimiyle ilgisinin bulunmadığını da öne süren Evrim, iddianameye göre ifadesinde şunları söyledi:

“Ben bu darbe girişiminde ne yöneticiyim ne planlayıcıyım ne de uygulayıcıyım. Üzerime atılı suçlamaları kabul etmiyorum. Darbe girişimine katılmadım. Benim üs komutanı olduğum Akıncı Üssü’nde bu darbe girişiminin yapılmış olması benim için bir talihsizliktir. Bir zaman sonra darbeden haberdar olmuş isem de silahlı kişiler olması nedeniyle engel olamadım. Hem kendi can güvenliğimi hem de o akşam orada olan personelimin can güvenliğini düşündüm. ‘Terörle Mücadele Harekatı’ adı altında sinsi plan ile bu darbe girişimi Akıncı Üssü’nde gerçekleştirildi. Ancak benim bu darbe girişiminde herhangi bir dahlim yoktur. Herhangi bir yerin bombalanması konusunda talimat vermedim. Darbeye yönelik herhangi bir görev paylaşımında bulunmadım. Darbe girişimini yapan FETÖ/PDY ile herhangi bir irtibatım yoktur. Bu terör örgütünün kullandığı ByLock sistemini de hiçbir şekilde kullanmadım.”

“Hiç duymadım” dedi, kuleye ilettiğini itiraf etti

Savunmasında, “Yurtta Sulh Konseyi” ve “Yurtta Sulh parolası”nı darbe girişimi sırasında hiç duymadığını, konsey hakkında tutuklandıktan sonra basın yoluyla bilgi sahibi olduğunu öne süren Evrim, kule telsiz kayıtlarının dinletilmesi üzerine, “Dikta teybinde 15 Temmuz 2016 tarih ve 22.22 saatli kısmı dinledim. Burada ‘Yurtta Sulh diyen helikopterlerin bizden olduğunu’ kulede bulunan Mustafa Erez’e söylüyorum. Her ne kadar daha önce Yurtta Sulh Konseyi ve Yurtta Sulh parolasını o akşam duymadığımı beyan etmişsem de 143. filoda bulunanların bana bunu kuleye iletmemi söylemeleri üzerine ben de bunu kuleye ilettim. Yukarıda belirttiğim kısımda parola şeklindeki detayı kaçırdığımı düşünüyorum.” dedi.

Eski 4. Ana Jet Üssü Harekat Komutanı Ahmet Özçetin’e o akşam bombalanacak yerlerle ilgili herhangi bir talimat vermediğini de iddia eden Hakan Evrim, “Herhangi bir şekilde bu darbe girişiminde rol almadım. Sadece terörle mücadele bahanesiyle beni oyuna getirdiler. Bana kumpas kurdular. İstemediğim şekilde bu kumpasın içerisinde kaldım.” savunmasını yaptı.

“Televizyondan öğrendim”

Askeri hareketlilikten, odasındaki televizyondan haberdar olduğunu ileri süren Evrim, şu ifadeyi verdi:

“Odamda televizyonu seyrettiğim sırada yanılmıyorsam saat 22.00 sıralarında Boğaziçi Köprüsü’nün kapatıldığını, Ankara’da yolların kapatıldığını görünce olayların normal olmadığını anladım. Bunun üzerine 141. filoya geçtim. Filonun giriş kısmında ‘Ne yapıyorsunuz burada?’ deyince silahlı özel komandolardan yanılmıyorsam 5-6 tanesi etrafımı kapatarak bana ‘Sizlik bir şey yok. Size zarar vermek istemiyoruz. Sizi öbür tarafa götüreceğiz.’ dediler. Bu kişilerin kimler olduğunu bilmiyorum. Akabinde beni alıp 143. filonun girişinde, sağda bulunan çardakların olduğu yere götürdüler. Çardaklarda oturmamı istediler. Beni bağlamadılar. Çardakta otururken etrafta 20-30 silahlı komando devamlı suretle nöbet tutuyordu. Tanımadığım sivil bir kişi çardakta otururken yanıma gelip, ‘Size ve personelinize hiçbir zarar vermeyeceğiz. Sadece bize lojistik anlamda yardımcı olmanızı istiyoruz.’ dedi. Bunun üzerine ‘Siz burada ne arıyorsunuz, ne yapıyorsunuz?’ dedim. Bana ‘Senden istediğimizi yap. Başka bir şeye karışma.’ dedi. 143. filoda çok sayıda silahlı komando olduğunu gördüm.”