Amerika’da Cumhuriyetçiler’in önde gelen isimlerinden kabul edilen ve bir dönem partisi adına başkanlık için yarışan Arizona Senatörü John McCain önceki gün 81 yaşında vefat etti.
Mısır Cumhurbaşkanı Muhammed Mursi’nin askeri darbeyle devrilmesinin hemen ardından ABD Senatosu üyeleri John McCain ve Lindsey Graham Kahire’ye giderek tarafların temsilcileriyle görüşmelerde bulunmuştu.
Çözüm için siyasi tutukluların serbest bırakılması ve şeffaf seçimlerin yapılması gerektiğini söyleyen McCain, Mısır’da yaşananların darbe olup olmadığına dair bir soruya şu cevabı vermişti:
“Buraya sözlük açıp siyasi kaynaklardan söz etmeye gelmedik. Ördek, sadece ördek olarak tanımlanabilir. Başkanları indirmek darbedir.”
McCain’in bu sözleri, seçilmiş cumhurbaşkanını silah zoruyla görevden alan darbecilerin fena halde canını sıkmıştı.
Çünkü Abdülfettah Es-Sisi liderliğindeki cunta ve darbeye destek veren herkes, yapılanın “devrimi korumak” olduğunu iddia ediyordu.
Mısır zindanlarını darbe karşıtlarıyla dolduran cunta, bir süre sonra Mursi’ye ve Müslüman Kardeşler’e karşı kendisine destek verenleri de hedef almaya başladı.
En ufak eleştiriye bile tahammül edemeyen Abdülfettah Es-Sisi, seçimlerde kendisine rakip olabilecek Ahmet Şefik ve Sami Anan gibi emekli generalleri dahi gözaltına aldı.
Darbecilerin son kurbanları ise asker kökenli bir diplomat oldu.
Bir süre Dışişleri Bakanı Yardımcısı olarak da görev yapan Büyükelçi Masum Merzuk, “terör örgütünün hedeflerine hizmet etmek” suçlamasıyla gözaltına alındı.
Abdülfettah Es-Sisi’nin göreve devam edip etmemesi konusunun referandumla halka sorulmasını, üç yıl görev yapacak ve ülkeyi seçime götürecek sivil bir geçiş hükümeti oluşturulmasını isteyen Merzuk, cuntanın öfkesini üzerine çekmişti.
Abdülfettah Es-Sisi’nin sorunlara çözüm bulmak yerine sürekli ülkenin fakirliğinden bahsetmesini eleştiren Merzuk, “Başkan Mısır’ın çok fakir bir ülke olduğunu söyleyemez. Başkan çözüm bulur. Biz seni oraya yakınıp durman için değil çözüm bulman için koyduk” demişti.
Halkın fakirliğine rağmen ülkede yolsuzlukların ve israfın devam ettiğine, harcamalarda önceliğin gereksiz şeylere verildiğine dikkat çekerek cunta liderinin fakirlik söyleminin arkasına sığınmasını eleştirmişti.
Darbe yanlısı avukatların suç duyuruları üzerine Merzuk ile birlikte altı muhalif isim daha aynı suçlamayla gözaltına alındı.
Mısırlı eski bakan yardımcısının kızı Meysera Merzuk, güvenlik güçlerinin evlerine düzenlediği baskın sırasında evde bulunan bir miktar paranın kaybolduğunu açıkladı.
Meysera Merzuk, baskın sırasında çalınan parayı babasının birkaç gün önce kendisinin üniversite masrafları için bankadan çektiğini söyledi.
Bu haber, İsrail askerlerinin Filistinlilerin evlerine düzenledikleri baskınlar sırasında yaptıkları hırsızlıkları hatırlattı.
Zaten işgal güçleriyle darbeciler arasında pek fark yok.
Her ikisi de ülkenin bağımsızlığını temsil eden halkın özgür iradesini gasp ediyor.
Merzuk, 31 Ağustos’ta Mısırlılar’ı Tahrir Meydanı’nda toplanmaya davet etmişti.
Bu çağrı cuntayı korkuttu.
Abdülfettah Es-Sisi, devrimden o kadar korkuyor ki, sosyal paylaşım sitelerinde birkaç kişi Tahrir Meydanı’nda toplanma çağrısı yapsa meydanı kapatarak adeta kışlaya çeviriyor.
Darbeci ve diktatör olmak işte böyle bir şey.
Senatör McCain, ördeğe ördek demişti fakat ülkesi bu söyleme aykırı davranarak darbecileri destekledi.
Hâlâ da çirkin ördeğe tavus kuşu muamelesi yapmaya devam ediyor.