Gündem

Darbeci Albay Öztürk’ün savunmasını görüntüler çürüttü

Abone Ol

Fetullahçı Terör Örgütü’nün (FETÖ) 15 Temmuz darbe girişimi sırasında Genelkurmay Karargahı’nda yaşanan eylemlere ilişkin, aralarında sözde Yurtta Sulh Konseyi üyelerinin de yer aldığı 221 kişinin yargılandığı davanın sekizinci celsesi başladı.

Ankara 17. Ağır Ceza Mahkemesince Sincan Ceza İnfaz Kurumları Kampüsü’ndeki salonda görülen duruşmaya, tutuklu ve tutuksuz sanıklar, müştekiler ve tarafların avukatları katıldı.

Davanın sekizinci celsesi, Genelkurmay Stratejik Dönüşüm Daire Başkanlığında eski Proje Geliştirme Şube Müdürü olan Darbeci Albay Doğan Öztürk’ün savunmasıyla başladı.

Darbeci Doğan Öztürk, Özel Kuvvetleri Genelkurmay’a alırken görülüyor

Özel Kuvvetleri Genelkurmaya almıştı

Akıncı 4. Ana Jet Üs Komutanlığından hareket eden ve içinde 33 Özel Kuvvetler personelini taşıyan otobüs Genelkurmay Karargahı’na ulaştığında, darbeci Yarbay Gökhan Eski’nin karşıladığı personel Kurmay Albay Doğan Öztürk ve Başçavuş Suat Sağlam refakatinde Genelkurmay Başkanının giriş çıkış yaptığı 1-A kapısından girerek komuta katına çıkmıştı.

Savunmasında mesleki geçmişini anlatan, başarılarını ailesinin fedakarlığı ve şahsi gayretine borçlu olduğunu, bir zümrenin kayırması ile herhangi bir makama gelmediğini ileri süren Öztürk, FETÖ üyesi olmadığını, Yurtta Sulh Konseyinde de bulunmadığını iddia etti.

Öztürk, “Komuta katında kapıdayken, tam girerken koridorlarda, merdivenlerde Mehmet Partigöç beni yanına çağırdı, ‘Karargah’a ve Komutan’a tehdit tehlikesi var. Bu tehdidin çapı büyük olabilir. Bu nedenle bizim de emniyeti takviye etmemiz gerekebilir.’ diyerek, bu maksatla karargah emniyet subayı ile koordine etmemi, ihtiyaca göre mesaide olanlarla, karargah subaylarını karargah emniyetini takviye maksadıyla onlara yardımcı olmamı, durumun detayını da karargah emniyet subayının bildiğini söyledi. Bunları içeren bir ifadede bulundu.” dedi.

Eski Genelkurmay Güvenlik Subayı Yarbay Gökhan Eski’yi burada da göremediğini iddia eden Öztürk, burada kamera kayıtlarına yansıyan el kaldırma hareketinin birilerine talimat veriyormuş gibi algılandığını ancak böyle olmadığını savunarak, iddiayı reddetti.

Öztürk, “Ben iddianamede çıkana kadar Özel Kuvvetlerin Gölbaşı’ndan geldiğini zannediyorum, meğer Akıncı’dan gelmişler.” savunmasını yaptı.

Özel Kuvvetlerden Albay Fırat Alakuş (1) Albay Doğan Öztürk (2) Kıdemli Başçavuş Suat Sağlam (3)

“ÖKK personeline yol gösterdim” 

Darbe girişimi gecesi saat 21.15 civarında, alarm durumuna geçildiğini, Özel Kuvvetler Komutanlığından (ÖKK) gelen personeli Karargah içerisine almasının söylendiğini belirten Öztürk, başlarında sanıklardan Fırat Alakuş’un bulunduğu ÖKK personelini taşıyan otobüsün karargaha girişini sağladığını anlattı.

Fırat Alakuş’un kendisine, “Benim ana görevim komuta katının emniyetini almak, bizi oraya götür.” dediğini, bunun üzerine, ÖKK personelinin komuta katına girişlerine eşlik ettiğini anlatan Öztürk, “ÖKK ne kadar hazırlıksız ki başındaki albay bile komuta katının yolunu bilmiyor, bana soruyor. Yapılan planlı bir faaliyet olsa, sonradan öne alınmış olsa benim arayıp ‘nerede kaldınız’ demem lazım. ÖKK personeline yol gösterdim.” diye konuştu.

Fotoğraf: Doğan Öztürk (2), dönemin Genelkurmay 2. Başkanı Org. Yaşar Güler (1) enterne edilirken Özel Kuvvetler’e refakat etti

“İkinci Başkanı görmedim” savunması

Bundan sonra olayların zincirleme devam ettiğini, koridordan sesler gelmeye başladığını, ne olduğunu anlamadığını iddia eden Öztürk, “Birisine sordum, ‘Özel Kuvvetler birisine müdahale ediyor.’ dediler. Bir şey göremeyince geçişe doğru yöneldim. İkinci Başkan varmış orada, ben hiç görmedim.” iddiasında bulundu.

Albay Doğan Öztürk (4) Genelkurmay 2. Başkanı Orgeneral Yaşar Güler’in (1) Genelkurmay’dan götürülüşüne refakat ederken

Karargah içinde başçavuş Mehmet Satun’un derdest edilmesinden önce el işaretiyle Satun’u gösterdiği yönündeki fotoğraf gösterilen Öztürk, “Öyle bir şey yaptıysam kapıyı açık tutması için yapmış olabilirim. Açılır kapanır kapı var orada. Açılır kapanır kapıyı gösteriyorum ben orada.” savunmasını yaptı.

Albay Doğan Öztürk (1) Başçavuş Mehmet Satun’u (2) işaret ederken

Sanıklara salon içinde protesto 

Öztürk’ün, güney nizamiyede saat 21.30 civarında çatışma çıktığını, kendisinin silah seslerini hiç duymadığını ileri sürmesine salonda bulunan şehit ve müşteki yakınları, “İşine gelmiyor” diyerek tepki gösterdi.

Tank taburunun Genelkurmay Karagahı’na gelişinden de sonradan haberdar olduğunu ileri süren Doğan Öztürk’ün, “Mehmet Partigöç, tankların kontrollü girip girmediğinin kontrol edilmesini istedi, ‘Ben bakarım’ dedim. Gece iki civarı ise sivillerin içeri girdiğini güvenlik kamerasından gördüm. Komuta katına kadar gelenleri dışarı çıkarmak için yine Özel Kuvvetlerden bir kaç kişi yere ateş etti. Karargahın dışı polis tarafından güvenlik çemberine alınmıştı, burası askeri güvenlik bölgesi zorla girilmemesi gerekiyor” şeklindeki sözleri salondaki şehit ve gazi yakınlarının tepkilerine neden oldu.

Salondakilerden bir kişi, kartondan hazırladığı idam ipine asılı üzerinde FETÖ yazan maketi sanıklara doğru salladı. Diğer müştekilerin alkışlaması üzerine sanık avukatları itirazda bulundu. Mahkeme Başkanı Oğuz Dik, salondakilere müdahale etti. Maketi sallayan kişiyi salondan çıkarttıran Başkan Dik, bu kişi hakkında işlem yapılmasını istedi.

Savunmasına devam eden Doğan Öztürk, gözaltına alınana kadar olaylardan habersiz olduğunu iddia ederek, “Bir asker olarak biz kışlamızı koruduğumuzu düşündük.” dedi.

Başkan Dik’in, “Kameralara bakıyoruz, düşman diye kimi gördünüz? İkinci Başkan götürülmüş, bir tane düşman unsur gösterin?” diye sorması üzerine Öztürk, “Zaten düşman içeride değil, dışarıda diye bekliyorduk.” yanıtını verdi.