Gündem

Darbe gecesi tanık ifadelerinde

Abone Ol

Bayburt’ta, Fetullahçı Terör Örgütü/Paralel Devlet Yapılanması (FETÖ/PDY) soruşturması kapsamında, haklarında dava açılan ve Bayburt Emniyet Müdürlüğünde görevliyken kamu görevinden ihraç edilen 3 tutuklu sanığın yargılanmasına başlandı.

Bayburt Ağır Ceza Mahkemesindeki duruşmada, 3 tutuklu sanık ve avukatları hazır bulundu.

Mahkeme başkanının, “FETÖ’yü ne olarak görüyorsun” sorusu üzerine sanık Arif G, “Sadece dini bir cemaat olarak gördüm. Hatta darbe gününe kadar da böyle gördüm. Şimdi ise nasıl gördüğümü bilemiyorum, 9 aydır cezaevindeyim.” ifadesini kullandı.

Tanık H.K. ise 2015 yılı tayin döneminde Bayburt Emniyet Müdürlüğünde göreve başladığını ve Arif G’yi burada tanıdığını ifade ederek, bu tanışmasının daha önce görev yaptığı Konya’daki cemaat bağlantısı nedeniyle olduğunu anlattı.

Aylık olarak cemaat sohbetlerinin düzenlendiğini ve kendisinin de bu sohbetlere katıldığını anlatan H.K, “Bu sohbetlere katılanlar himmet olarak maaşlarının bir bölümünü verirdi, ben de maaşımın yüzde10’unu veriyordum.” dedi.

“Askerle karşı karşıya gelmeyin, silah kullanmayın”

Örgüte mensup kişilerin iletişim ağı olarak “Eagle”, “Tango” adlı ağ üzerinden haberleştiğini söyleyen tanık H.K, “Darbe gecesi saat 23.45’de programda ‘Eyüp’ olarak kayıtlı olan kişiden, ‘tango’ üzerinden ‘Şu an darbe yapılıyor. Askerle karşı karşıya gelmeyin, silah kullanmayın’ şeklinde mesaj geldi.” beyanında bulundu.

Başka tanık H.K. da yargılaması yapılan Arif G’yi kendilerinin “sohbet hocası” olarak tanıdığını, cemaatin bu sohbetlerine zaman zaman katıldığını ancak bir müddet sonra eşinin bu yapıya ait sohbetlere katılmasına duyduğu rahatsızlığı dile getirmesi üzerine sohbetlere katılmamaya başladığını söyledi.

H.K. kendilerinin sohbet hocalığını yapan Arif G’ye durumu izah ederek katılmayacağını söylemesi üzerine, Arif G’nin “şefkat tokadı yersin” diyerek sohbetlere sürekli katılması yönünde dini baskıda bulunduğunu belirtti.

“Darbe oldu, silahlarınızı askere teslim edin”

Fetullah Gülen cemaatine mensup kişilerle “Eagle” ve “Tango” programları üzerinden mesajlaştıklarını anlatan H.K, beyanında şunları söyledi:

“Darbe gecesi saat 20.00 civarı İl Emniyet Müdürümüzün mesajından önce sanık Arif G’nin tango üzerinden ‘Darbe oldu, silahlarınızı askere teslim edin’ diye, yine mesajda, ‘Sorun çıkarmayın, onlara yardımcı olun’ diye yazıyordu mesajda. Ondan sonra da İl Emniyet Müdürlüğünden normal SMS ile tüm personeli emniyete çağıran mesaj geldi. Ben emniyetin mesajı üzerine kendi aracımla emniyet müdürlüğüne gittim. Burada depoya gidip ağır silahımı alıp görev yerim olan Bayburt Valiliği önünde nöbete başladım. Yine darbe gecesi darbenin olamayacağı anlaşılınca saat 03.00, 04.00 gibi Arif G. mesaj atarak telefonumdaki programı silip, telefona format at denildi.”

Tanıklardan M.U. ise kendisinin polis okulu öğrencilerinin sohbet sorumlusu olduğunu, sanık Arif G’yi “polis abisi” aracılığıyla tanıdığını ve daha sonra sürekli cemaatin istişare toplantılarına katıldığını belirtti.

Cemaat mensuplarının kendi aralarında “Bylock”, “Tango” ve “Eagle” isimli mesajlaşma programları kullandığını, bu programların herkesin bildiği bu isimdeki programlardan farklı olduğunu anlatan M.U, “Darbe gecesi bu programlardan Fetullah Gülen’in dua kitabı olan El Kulubu-d Darie isimli kitabından Hizbü’n- Nasr duasını okumamız istendi. Bu duanın içeriği yardım ve cemaate zulmedenlerin kahrı perişan edilmesine dair içerikteydi” şeklinde beyanda bulundu.

M.U, cemaatin bünyesinde olan kişileri çeşitli derecelere ayırdığını, bu derecelendirmenin cemaate olan bağlılığına göre olduğunu belirterek, “Afif G, ise ‘sayısal-A’ olarak geçerdi. Sayısal-A ise 5’lik diye tabir edilen ‘en kaliteli’ yani ‘gassalın elindeki meyyit’ anlamındadır. Yani ne görev verirseniz sorunsuz yapar anlamına gelirdi. Bu derecelendirme Arif G, buraya referansla geldiği için bizlere de verilirdi, o yüzden biliyorum” ifadesinde bulundu.

Diğer tutuklu sanıkların savunmalarının ardından mahkeme heyeti, duruşmayı dosyalardaki eksikliklerin giderilmesi için erteledi.