Ordu mu?…
Bu millet tarihi boyunca ordusunu, güvenlik güçlerini, Mehmetçiğini gözbebeği görmüş bir milletir…
Açlığa sabreder de Anadolu’nun dört bir yanında vatanı bekleyen askerin açlığına tahammül etmez bu millet…
Kendi üşür de ayakları üşüyen bir Mehmet’e müsaade etmez bu millet…
Yolda bir asker görse asker selamını özenle gösteren çocuklar büyütendir bu millet…
Ancak kendi topu, kendi tüfeği kendisine ve de iradesine çevrilirse…
Gök kubbeyi başlarına geçirir bu millet…
Ve nitekim 15 Temmuz gecesi her şeyi ile yoluna devam eden koskoca cihan devletinin içine sızan, milletin ordusunun içine sinen paralel yapı terör örgütü üyeleri, devletlerine ve milletine ihanet edecek kadar alçaklaşan soysuzlar yüzünden büyük terör eylemleri gerçekleşen talihsiz bir gece yaşamıştır…
Kendi polisine, kendi sivil halkına silah çekecek, tarayacak, katliam yapacak, tanklar ile ezecek kadar gözü dönmüş canavarların kalkıştığı terör eylemi askeri bir darbe değil büyük bir terör faaliyetidir…
Milyonlar sokaklara dökülmüş, Abdülhamit hanımızı size yedirmeyiz diyecek kadar dik durmuştur…
Bu dik duruş sonucunda teröristler püskürtülmüştür…
Adnan Menderes’in idamında bir sarhoş narası atmayanların çocukları tankların önüne yatıyor vatanı teslim etmiyordu…
Fatih Sultan Mehmet köprüsünün üstündeyiz, yediden yetmişe herkes her şeyi göze almış slogan atıyor, irademizi yedirmeyiz duruşu sergiliyordu…
28 Şubat’ın acı tarihinde başörtü zinciri eyleminde yürüyerek geçtiğimiz köprüden onca yıl sonra yeniden yine bir darbe girişimini protest etmek için geçmek kalbimizi ağrıtıyordu…
Üstümüzden geçen savaş uçaklarına karşı halk eğilmiyor, şehadet getiriyor, ölürüz ama vatanı teslim etmeyiz şuurunda ilerliyordu millet…
Bastonlu dedeler onca yolu ayağını sürükleyerek, ağlaya ağlaya yürüyor…
Yarınlarımızı garanti altına alıyorlardı…
Çocuklar dahi gözyaşları içinde gece boyunca meydandaydı…
Asker kışlaya sloganları atarak dualar ediliyor köprü üstünde duyduğumuz ezan ve salaları sanki Hz. Bilal (r.a.) okuyordu…
Gökten bir direnç inmişti sanki yeryüzüne…
Milyonlar korkusuzca kıyamda Okçular Tepesi’ni korur gibi bekliyordu…
Geçtiğimiz ana caddeleri halk tanklar ilçelerine girmesin diye kapatıyor…
Vatan nasıl savunulur dünyanın gözleri önünde tarih yazılıyordu…
Başkomutanını yalnız koymamaya and içmiş dev bir millet yürüyordu şehirlerin kalbinden…
Dünyaya, ne Batı’ya ne Doğu’ya benzeriz, ya ölürüz ya da istikbalimiz için direniriz mesajını veriyordu millet…
Karanlık bir dönemde ana muhalefetin tavrı milli bir tavır olarak tarihe yazılacaktır…
Milletin vatan kıyamı asla unutulmayacaktır…
Ne dün ne de bundan sonra bu millet zalime boyun eğmedi, eğmeyecek inşaallah…
Bu milletin sevdası, göz bebeği olan ordu bu vesile ile temizlenecek…
Allah bu şerden belki binlerce hayırlar getirecek…
Vatanını parmak uçlarıyla tutanları kendine getirecektir…
Ezan ve sancağa olan değer yükselecektir…
Gözümde hep çok farlı olan bu millet dünya insanlığının gözünde artık efsane bir millete dönüşmüştür…
Allah, zalime geçit vermeyen aslan yürekli bu aziz milleti kıyamete kadar vatanı ile sınamasın…
Allah, bizi ezanımız ile sınamasın…
Selam olsun canından cayan vatandan caymayan Alparslan’ın çocuklarına…
Selam olsun Ertuğrul Gazi’nin yolunda olanlara…
Selam olsun milletin iradesi olan Cumhurbaşkanı’mızın kararlı duruşuna…
Selam olsun cami imamlarının Hz. Bilal’e (r.a.) özenen dik duruşuna…
Selam olsun milletin kalbindeki vatan aşkına…