Yemen’in devrik diktatörü Ali Abdullah Salih önceki gün Husiler tarafından başkent Sana yakınlarında öldürüldü.
Arap Baharı’na kadar yıllarca Yemen’i yöneten Salih’in en önemli özelliği kurnazlığı ve manevra kabiliyetiydi.
Bu yönünü anlatmak için “Kobra yılanının başının üzerinde dans eder” ve “Yılanların başları üzerinde dans eder” gibi ifadeler kullanılırdı.
Salih’in dansı nihayet sona erdi.
Devrik lider besleyip büyüttüğü zehirli yılan tarafından sokuldu.
Ali Abdullah Salih, Yemen halkına çok zulmetmiş eli kanlı bir diktatördü.
Husiler’in eliyle de olsa ölümü Arap Baharı yanlılarınca sevinçle karşılandı.
“Darısı Beşşar’ın başına” yorumları yapıldı.
Salih’in akıbetinin diğer diktatörlere ders olması gerektiği söylendi.
Fakat herkes, diktatörlerin yaşananlardan ders alma gibi bir kabiliyetlerinin olmadığı konusunda hemfikirdi.
Arap Baharı’nın estirdiği devrim rüzgârlarıyla koltuğunu kaybeden Salih, Yemen halkının özgür iradesine hiç saygı duymadı.
Bilakis ülkeyi felakete sürükleyen süreci başlattı.
Oysa Körfez ülkelerinin girişimiyle elde ettiği dokunulmazlıkla ve yıllarca ülkenin kaynaklarından çalarak biriktirdiği servetle yetinip kenara çekilebilir, ömrünün geri kalanında Dubai’deki villalarının birinde keyif sürmeyi tercih edebilirdi.
Hırsına yenik düştü ve binlerce masum insanın hayatına mal olacak kirli bir yola koyulmayı seçti.
Kaybettiği koltuğunu yeniden kazanabileceğini düşünerek Husiler’le ittifak yaptı.
İran destekli milislere başkent Sana’nın kapılarını açtı.
Husiler’le birlikte Suudi Arabistan liderliğindeki Körfez koalisyonuna karşı savaştı.
Öldürülmeden birkaç gün önce yeni bir manevra yaparak saf değiştirdi ve Yemen halkını Husilere başkaldırmaya davet etti.
Cumartesi sabahından bu yana başkent Sanaa’da taraflar arasında çatışmalar yaşanıyordu.
Salih tarafından sırtından hançerlendiklerini düşünen Husiler de yeniden ülkenin başına geçme hayalleri kuran devrik lideri pusu kurarak 30 kurşunla katletti.
Salih’in ölümü Suudi Arabistan için büyük kayıp anlamına geliyor.
Çünkü son günlerde dümeni yeniden Riyad’a doğru kırmıştı.
Devrik liderin ölümüyle yetinmeyen Husiler, Salih’in partisi Genel Halk Kongresi’nin önde gelen liderlerine de yoğun bir baskı uygulamaya başladı.
Başsız kalan partinin şoktan kısa sürede kurtulup toparlanabileceği şüpheli.
Bu da Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed Bin Selman’ın Yemen’den görece bir zaferle çekilme planını zora soktu.
Suudi Arabistan medyası “Arap milliyetçisi” olarak nitelemeye başladığı Salih’in Sanaa’yı Husilerden birkaç günde temizleyeceği konusunda epey ümitliydi.
Husilerin beklenmedik darbesi ümitlerini suya düşürdü.
Suriye Muhalif ve Devrimci Güçler Ulusal Koalisyonu (SMDK) eski Başkanı Halit Hoca, dün ilginç bir bilgi paylaştı.
Suudi Arabistanlı bir prensin kendisine, “Husilere 30 milyarı aşkın yardımda bulunduk, fakat sonuçta İran’ı tercih ettiler” dediğini aktardı.
Yani Riyad’ın Yemen’de Müslüman Kardeşler’i Husiler ile vurma planı İran’a yaradı.
Salih’in ardından Yemen’de sular durulmayacak.
Ülkenin geleceğini tarif için şu an söylenebilecek tek kelime var:
Meçhul…
Ali Abdullah Salih hiç şüphesiz Yemen’i bu hale getirenlerden biriydi.
Diğerleri ise İran destekli Husiler ve Yemen halkının özgür iradesinden korkan komşu Arap rejimleri.
El birliğiyle İslam coğrafyasının en güzel bölgelerinden birini mahvettiler.
Yemen’de son bir hafta içinde yaşanan çatışmalarda 120’den fazla insan öldü.
Salih onlardan sadece biriydi.
Savaşın nasıl sona ereceği ve akan kanın ne zaman duracağı belli değil.
Yemen halkının Allah yardımcısı olsun.