Türkiye seçim sürecine girdiğinde Ak Partinin ne gibi seçim hilelerine başvuracağını utanıp sıkılmadan sosyal medyada, televizyonlarda, gazetelerde işleyip duruyordu eski Türkiye’nin yılmaz savunucuları, devlet ve millet düşmanları… Seçimlerde gördük ki hırsızlığa ve hileye en fazla tevessül edenler, seçim hilelerini gündeme getiren ve sürekli bunları işleyen güruhmuş.
Seçimden sonra ise seçim öncesi koalisyonu hayata geçirme çalışmaları aralıksız devam ediyor. Bir tarafta Ak Parti, diğer tarafta ise tüm siyasi partiler ve siyaset dışı tüm muhalifler… Hepsinin ortak amacı ise Ak Partisiz bir Türkiye inşa etmek… Aradıkları şeyde Türkiye’nin hayrına herhangi bir şey yok… Böyle bir beklentileri de yok zaten… Ak Parti gitsin de Türkiye batsın, ekonomi allak bullak olsun, Türkiye’nin dünyadaki itibarı sıfırlansın, Türkiye üzerinde oynanan oyunlar hayata geçirilmeye başlansın umurlarında değil… Ülke ve millet hayrına tek bir hedef, tek bir söylem, tek bir icraat yok… Varsa yoksa siyaseti nasıl olur da Ak Partisiz -aslında Recep Tayyip Erdoğansız- dizayn edebiliriz telaşı…
Başta Kılıçdaroğlu olmak üzere muhalifler çorbası; aldığı %25 oyla CHP’yi galip, %41 oyla Ak Parti’yi mağlup ilan etti ya siyasete nasıl bir gözle baktıklarını buradan anlayabiliyoruz zaten. Kılıçdaroğlu, her bulduğu ortamda hükûmet kurmanın %60’lık muhalefetin hakkı olduğunu söyleyip duruyor. Halkın tercihlerini, demokrasiyi ne kadar özümsediğini buradan anlayabiliyorsunuz zaten… Hangi %60? Bu %60’ın kaçı, CHP zihniyetini onaylıyor ki kendine pay çıkarıyorsun. HDP seçmenin yüzde kaçı senin zihniyetine, siyaset geleneğine onay verir? Ya MHP seçmeni, CHP denilince ne düşünür hiç aklına geldi mi? Ben söyleyeyim de Kılıçdaroğlu, meşhur hesap uzmanlığını böyle ufak tefek hesaplara harcamasın. HDP’nin en fazla %2’lik kesimi, onlar da dinle ve dindarlarla sorunu olanlar, CHP’yle beraber yürümeye razı olur. MHP seçmeninin ise milliyetçi muhafazakâr olan seçmeninin hiçbirisi CHP ile yürümeyi onaylamaz. Sadece içlerinde küçük bir kesim olan ırk siyaseti yapıp muhafazakârlıkla hiç alakası olmayanlar, CHP ile ortaklığa her koşulda razı olabilir. Henüz DSP ile kurulan ve MHP’yi barajda boğan sol koalisyonu unutabilmiş değil MHP yönetimi ve MHP seçmeni… Dolayısıyla aynı hatayı bir daha yapmazlar.
Demem o ki Kılıçdaroğlu’nun ‘’Bahçeli’ye gel başbakan ol.’’ şeklindeki son bomba(!) teklifi de havada kalacak bir tekliftir. Kılıçdaroğlu, Ak Partisiz CHP-MHP-HDP koalisyonu için boşa kürek çekiyor. MHP’yi HDP’nin bir şekilde içinde olacağı koalisyona razı etmesi, imkânsız değilse de pek mümkün gözükmüyor. Velev ki böyle bir şeyi mümkün hâle getirdi; bu Kılıçdaroğlu’nun başarısı, MHP’nin intiharı olur. Asıl başarı ise Ak Parti hanesine yazılır. Bu koalisyon, yılını tamamlayamaz ve yakın zamandaki seçimde ise Ak Parti, miiliyetçi seçmenden ve son seçimde oy alamadığı dindar Kürt vatandaşlarımızdan alacağı oylarla %60’lara varan bir oy alır.
Şunu da bir kenara not ediverin: Ak Parti-MHP koalisyonu kurulma olasılığı artarsa Kılıçdaroğlu, Ak Parti’nin kapısını tıpış tıpış kendisi çalar gibi geliyor bana… Siz ne dersiniz?