Fetullahçı Terör Örgütünün (FETÖ) 15 Temmuz’daki darbe girişimine ilişkin FETÖ elebaşı Fetullah Gülen, 6 general ve 17 subayın yargılandığı İstanbul’daki ana darbe davasına katılma talepleri kabul edilen bazı avukatlar, davaya ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
İstanbul 14. Ağır Ceza Mahkemesince Silivri Ceza ve İnfaz Kurumları Yerleşkesi karşındaki binada görülen ana darbe davasına katılma talebi kabul edilen Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın avukatı Ahmet Özel, yaptığı açıklamada, bu davada, darbenin İstanbul ayağında “Yurtta sulh biziz” adı altında kurulan WhatsApp grubu içindeki ve darbenin İstanbul ayağını organize eden üst düzey rütbeli teröristlerin yargılandığını ifade etti.
“Üçkağıtçılığı ve sahtekarlığı burada da devam ettiriyorlar”
Yargılamanın yeni başladığını dile getiren Özel, “Sanıkların daha ifadeleri alınmaya başlanmadı ama yüzlerinde görünen o ki özelikle Muğla ve Ankara davaları ile diğer davalarda gördüğümüz üzere, FETÖ yapılanmasındakilerin hayatları üçkağıt üzerine kurulu olduğu için hayatlarındaki üçkağıtçılığı ve sahtekarlığı burada da devam ettiriyorlar.” değerlendirmesinde bulundu.
“Kontrollü darbe” sözü FETÖ sanıklarını rahatlattı
Özel, bunun genlerindeki ruha ilişkin bir hayat felsefesi olması nedeniyle 40 yıldır ülkede sinsice ve gizlice değişik kurumlar içine girdiklerini belirterek, şöyle devam etti:
“Habis ur gibi orada büyümüşler ve o yapıyı tamamen ele geçirme doğrultusunda en son darbesini vurmaya çalışmışlar. Genlerinde bu olduğu için bu üçkağıtçılık normaldir. Suçüstü yapılan, suçüstü yakalanan sanıkların en azından bir mahcubiyet ifadesini yüzlerinde maalesef göremiyorum. Özelikle Muğla’daki Cumhurbaşkanına suikast girişimi davasındaki sanıklarda olduğu gibi bu sanıkların da ‘sanki hiç darbe yapılmamış’ gibi bir psikoloji içinde olduğunu gördük. Özelikle son 2-3 ay içindeki duruşmalarda bunu gözlemliyoruz. 15 Temmuz sonrasında birçok subay ve astsubayın verdiği ifadeler, soruşturmaların yönünü genişleterek açtı. Bugün ise bazı sanıkların o günkü ifadeleri reddeden bir pozisyona geldiğini gördük.
İçerideki bu teröristler, dışarıdaki birtakım güçler tarafından muhtemelen psikolojik olarak rahatlattırıldı. Eğer ki siyaseten ‘kontrollü darbe’ derseniz ve bu kontrollü darbe girişimi basında da yansıma bulursa, basının bir tarafıyla siyasetin bir tarafı, yaşanmış 15 Temmuz’u, Meclisi, külliyesi bombalanmış, şehitlerin olduğu 15 Temmuz için ‘kontrollü yapılmış’ deniyor. Basın da bunu görüyorsa içeridekiler de bu psikolojiyle rahatlamış bir şekilde karşımıza çıkıyorlar.”
“Cumhurbaşkanı Erdoğan, teröristlerin bir numaralı düşmanı”
İstanbul’daki 89 şehit adına şikayetçilerin duruşmada hazır olduğunu vurgulayan Özel, “Gazi yakınları, gazilerden duruşmaya katılan var. Gayet doğal bir şekilde içeride birtakım serzenişte bulundular. ‘Sanıkların yakınına oturup, yüzlerine bakmak istiyoruz’ dediler. Heyet, mahkeme salonu düzeni içinde bunu sağlayamadı. Katılım iyi, herkes hem devletine hem milletine hem de şehidine sahip çıkıyor.” diye konuştu.
Cumhurbaşkanının anayasal düzeni yıkmaya yönelik olarak yapılan bu darbe girişiminde darbeci teröristlerin bir numaralı düşmanı olduğunu belirten Özel, bu sebeple suçtan zarar gördüklerini ve davaya katılma talebinde bulunduklarını anlattı.
Avukat İnal: Savunmalar ‘sanki hiç darbe olmamış gibi’ yapılıyor
Şehit İlhan Varank’ın ailesinin avukatı Mustafa Doğan İnal da, genel anlamda FETÖ davalarında sanıkların “sanki hiç darbe olmamış gibi” savunma yaptığını belirterek, şunları söyledi:
“Darbe girişiminden hemen sonra onlarda bir umutsuzluk vardı ama süreç içinde belki cezaevindeki iletişimler, gördüklerini iddia ettikleri birtakım rüyalar, dışarıdan aldıkları destek, Türkiye’nin muhalif kesimlerinden aldıkları destekle daha diri hale geldiklerini gördük. Yüzlerinde pişmanlık yok, olmuş olan her şeyi sahiplenen, olanlardan da pişman olmayan bir bakış açısı görüyoruz.”