Gündem

Cumhurbaşkanı Erdoğan: Milli güvenliğimiz her şeyden önde gelir

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı. Zirvede, Türkiye'nin küresel krizler karşısında üstlendiği rol ve bölgesel güvenlik meseleleri ön plana çıktı. Erdoğan, "Amerika'nın Suriye'den çekilmesinin oluşturacağı yeni duruma da mevcut gerçekliğe de Türkiye olarak biz hazırız. Milli güvenliğimiz her şeyden önde gelir" ifadelerini kullandı.

Abone Ol

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, G20 Liderler Zirvesi'nin ardından uçakta gazetecilerin sorularını yanıtladı.

"Türkiye insani yardımlarda zirvede bulunuyor"

Erdoğan, G20 Zirvesi sırasında özellikle Gazze ve Lübnan'a yönelik İsrail saldırganlığına dikkat çekerek, "G20 Liderler Bildirgesi’nde Gazze'ye dair güçlü mesajlar yer aldı. Türkiye, dünya çapında en fazla insani yardım yapan ülkelerden biri olarak bu konuda da liderlik etmeye devam etmektedir" dedi. Erdoğan ayrıca konuyla ilgili, Biz öncelikle üzerimize düşeni yapmakla görevliyiz ve bunu da yaptık, yapıyoruz. Bundan sonra da tereddütsüz buna devam edeceğiz. Gücümüz nispetinde insani yardım hep önceliklerimiz arasında olmuştur ve bu değişmeyecektir. Türkiye'nin milli gelire oranla en çok insani yardım yapan ülke olarak zirvede bulunması, uluslararası alanda dikkat çekici bir başarıdır. Bundan dolayı da mutluyuz. Bu durum Türkiye'nin insani değerlere ve küresel dayanışmaya verdiği önemi göstermektedir. Ülkemizin insani yardımları çoğunlukla coğrafi yakınlık ve tarihsel bağlarla şekillenen bir stratejiye değil, insan odaklı bir yaklaşıma dayanmaktadır. Buna özellikle dikkat ediyoruz." ifadelerine yer verdi.

Amerika’nın Suriye’den Çekilmesi ve Türkiye'nin Hazırlığı

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Amerika Birleşik Devletleri’nin Suriye'den çekilmesinin ardından ortaya çıkacak yeni duruma Türkiye olarak hazır olduklarını belirtti. "Milli güvenliğimiz her şeyden önce gelir," diyen Erdoğan, Suriye'nin kuzeyindeki terör yapılanmalarıyla mücadelelerinin süreceğini ve bölgedeki istikrarsızlığın sona erdirilmesi için gerekli adımların atılacağını ifade etti.

"ABD'nin Orta Doğu tavrını yeni başkan göreve başladığında göreceğiz" diyen Erdoğan, konu ile ilgili şu ifadelere yer verdi:

"ABD ile ilişkilerimizi ön yargılar üzerine inşa edemeyiz. Burada çok dikkatli, çok hassas olmamız lazım. Seçilmiş Başkan Donald Trump her ne kadar savaşları bitireceğini söylese de yeni döneme ilişkin şimdiden yorum yapmak için çok erken. Trump döneminde Amerika Birleşik Devletleri'nin Orta Doğu’ya ilişkin tavrı ve tutumunun nasıl olacağını yeni başkan göreve başladığında göreceğiz. Biz yeni dönemde de Türkiye-ABD ilişkilerini ülkemizin menfaatleri çerçevesinde ilerletmek için gayret göstereceğiz. Sayın Trump'ın kabinesinde kimlerin olduğu, yaklaşım tarzlarını tabii ki analiz ediyor, hazırlıklarımızı ona göre yapıyoruz. Bizim için iktidara gelmeden insanların neleri söylediği, neleri düşündüğü önemsiz değil. Ancak esas olan iktidar sorumluluğunu üstlendikten sonra yaptıklarıdır. Somut adımlara göre adımlarımızı atar, tüm ihtimallere göre tasarruflarımızı yaparız. Biz Sayın Trump'ın savaşları bitirme söylemine inanmak istiyor, bu yönde adımlar atmasını bekliyoruz. Savaşları bitirme yaklaşımıyla hareket eden Amerika, bölgemizdeki çatışmaların barışçıl şekilde sona ermesi için yeni bir iklim oluşturabilir. Bu da bizim en tabii hakkımızdır. Umarız pozitif beklentilerimiz doğrultusunda gelişmelere şahitlik eder ve sorunlarımızı bir bir ortadan kaldırırız. Bizim Gazze'de yaşanan insanlık krizi, İsrail sorunu ve genel olarak Orta Doğu'ya ilişkin tavrımız ortada. Bölgede savaşın sona erdirilmesine dair fikrimizi ve kararlılığımızı kendileriyle telefon diplomasisinde paylaştık, bundan sonraki süreçte de paylaşırız."

Ukrayna-Rusya Savaşında Diplomasi Vurgusu

Erdoğan, ABD’nin Ukrayna'ya sağladığı uzun menzilli füzelerin Rusya topraklarında kullanılmasına izin verilmesi kararını eleştirerek, "Bu tür adımlar savaşı körüklemekten başka bir şey değildir" dedi. Türkiye'nin, Ukrayna-Rusya savaşının diplomatik yollarla sona ermesini ve daha fazla silahlandırma yerine barışçıl çözüm önerilerini savunduğunu belirtti.

Erdoğan'ın konuya dair açıklamaları şu şekilde:

"Şimdi savaşı körüklemek, hiç bitmemesini hatta yayılmasını sağlamak için yapılmış bir hamle olarak yorumlanacak bir adım Sayın Biden'dan geldi. Biden'ın bu adımı, çatışmayı tırmandırmasının ötesinde Rusya'nın daha büyük bir tepki vermesine yol açacaktır. Sayın Putin de ülkesinin balistik füze saldırılarına uğraması halinde buna nükleer silahla cevap verilmesine imkan tanıyan doktrini onayladı. Tüm bunlar bölgeyi ve dünyayı yeni ve büyük bir savaşın eşiğine getirebilir. “Benden sonrası tufan” anlayışıyla hiçbir yere varılmaz. Ukrayna ve Rusya tarafının kışkırtmalara kapılmadan, sükuneti muhafaza ederek barışa odaklanmaları beklentimiz ve temennimizdir. Bu büyük hatanın oluşturduğu zeminde yapılacak en ufak yanlış, provokasyonlara kapılmak, barut fıçısına ateş atmaktan farksız olacaktır. Dolayısıyla herkese dikkatli davranmayı tavsiye ediyorum. "

Küresel Yönetişim Reformu ve Türkiye’nin Rolü

Cumhurbaşkanı Erdoğan, "Dünya beşten büyüktür" yaklaşımını tekrarlayarak, uluslararası finansal kuruluşlarda gelişmekte olan ülkelerin daha güçlü bir temsile ihtiyaç duyduğunu vurguladı. Türkiye olarak, bu reformların gerçekleştirilmesi için her platformda çalışmalarını sürdürdüklerini söyledi.

Suriye’deki Terörist Yapılara Karşı Mücadele

Erdoğan, Suriye'nin kuzeyindeki PKK/PYD/YPG terör yapılanmalarıyla mücadelenin devam edeceğini belirterek, bu bölgedeki temizlik çalışmalarının sadece Türkiye için değil, Suriye yönetimi için de kritik öneme sahip olduğunu ifade etti. "Biz terör meselesini tarihe karıştırma konusunda kararlıyız. Sınırlarımızın ötesinde, sürekli ülkemize yönelik milli güvenlik tehditleri oluşturan yapılanmalara kesinlikle tahammülümüz yoktur. Bu konuda ne kadar net ve kararlı olduğumuzu bugüne kadar tüm muhataplarımıza ilettik. Yeni muhataplarımıza da bu yaklaşım tarzımızı, hedefimizi net bir biçimde anlatırız. Suriye'nin kuzeyi, Amerika'nın desteklediği PKK/PYD/YPG tarafından işgal edildi. Bu bölge yalnızca bizim için değil aynı zamanda Suriye için de son derece önemli. PKK/PYD/YPG'nin bu bölgeden temizlenmesi Suriye Yönetimi için de oldukça kritik. Suriye'deki iç savaş, komşumuzun topraklarında derin bir istikrarsızlığı beraberinde getirdi. İstikrarsızlık, bir bataklığın sinekleri topladığı gibi sınırlarımızın ötesine terör örgütlerini çekti. Bu bataklığı kurutmak için biz nasıl çaba gösteriyorsak aynı şekilde Suriye Yönetimi’nin de bu çabayı göstermesi lazım. Biz şu anda o bataklıktaki sineklerle adeta bir mücadele halindeyiz. “Nasıl olsa bataklık kuruyacak, sinekler başıboş dolaşsın” diyemeyiz. Biz terörle mücadelemize devam edeceğiz. Amerika'nın Suriye'den çekilmesinin oluşturacağı yeni duruma da, mevcut gerçekliğe de Türkiye olarak biz hazırız. Milli güvenliğimiz her şeyden önde gelir ve her konunun üzerindedir. Bu konuda Rusya ile gerekli görüşmelerimizi yapmak suretiyle Suriye'deki bu havayı bölgenin lehine çevirme gayretindeyiz." ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Türkiye'nin dış politikasını, ulusal güvenlik ve küresel adalet prensipleri doğrultusunda şekillendirdiğini, bu doğrultuda hareket etmeye devam edeceklerini belirterek sözlerini sonlandırdı.